Kültür Seyahat

14 Mart 2023
Güncelleme Tarihi: 31 Mayıs 2024

Bahar bizim gibi gezginler için yepyeni keşiflere gebe, heyecan verici günlerin başlangıcı anlamına geliyor. Siz de o bilindik destinasyon önerilerinden sıkıldıysanız ve alternatif rotalar arıyorsanız, sizin için hazırladığımız önerilere mutlaka göz atmalısınız.

Bergama

Bergama dendiğinde aklınıza yalnızca antik kent geliyor olabilir ama Bergama’nın bundan çok daha fazlasını vadettiğine yemin edebiliriz! Elbette tarih sevdalıları Bergama’da kendilerini cennete düşmüş gibi hissedebilirler ama biz bugün biraz da Bergama’nın o bilinmeyen yüzüne odaklanalım istiyoruz.

Bergama-1

İzmir şehir merkezine 140 kilometre uzaklıkta yer alan Bergama, günden güne artan nüfusuna rağmen hala otantik dokusunu korumayı başaran ve sizi çocukluğunuza götürecek detaylarla sarılı bir kent. Eski Rum evlerinden oluşan ve mahalle yaşantısının devam ettiği Kale Mahallesi, nostaljik görüntülere sahne olan ilçe merkezi, çay bahçelerinin bulunduğu Osmanlı’dan kalma arastası, ünü ülke sınırlarını çoktan aşmış olan koleksiyonluk Bergama halılarının dokunduğu birbirinden güzel köyleri, parşömenin anavatanı olma unvanının hakkını veren zengin halk kütüphanesi, göz alabildiğince fıstık çamı ormanlarıyla kaplı devasa Kozak Yaylası, Bergama’da ziyaret edebileceğiniz nefes almalık yerlerden sadece bazıları.

Bergama-halı

Birçok ilklerin başkenti olan Bergama Antik Kenti’ni bir rehberle gezme şansınız olursa, size buranın kadim tarihi ile ilgili pek çok ilgi çekici detay anlatacak. Tabi aynı şey hekimliğin simgesi olan asaya dolanmış yılanın doğduğu topraklar olan Asklepion için de geçerli. Kentin şifa merkezi olan Asklepion dünyadaki ilk psikoterapi uygulamasının görüldüğü yer olarak tarihe geçmiş.

Son olarak; Bergama’yı ziyaret ettiğiniz zaman mutlaka ama mutlaka enfes çığırtmasının tadına bakın. Patlıcanın gelip gelebileceği en lezzetli halin bu olduğu konusunda birleşeceğimize eminiz.

Yedi Adımda Pergamon (Bergama) Antik Kenti Akropolü

İzmir'in Önemli Antik Kentleri

Trilye

Bursa’nın şirin mi şirin beldelerinden olan bu eski Rum köyü, özellikle İstanbul’a olan yakınlığı nedeniyle hafta sonu kaçamağı yapmak için en güzel destinasyonlardan. 2-3 katlı ahşap ve taş mimarili geleneksel evlerinin apayrı bir hava kattığı sokaklarında turlamak, o meşhur Trilye zeytini ile kurulmuş serpme kahvaltılarıyla ziyafet çekmek, zeytin ile yapılan bin bir çeşit hediyelik eşyaların sergilendiği dükkanları gezmek ve elbette bu kaçamağı leziz bir balık yemeği ile taçlandırmak, Trilye’de mutlaka yapın diyebileceğimiz ilk seçenekler.

Trilye

Gezi konusuna gelince… Eskiden beri önemli bir merkez olan Trilye’de görebileceğiniz çok sayıda önemli dini yapı var. Bizanslılardan kalma bir kilisenin sonradan camiye dönüştürülmesiyle meydana gelen Fatih Cami ve hemen yanındaki Avlulu Hamam, bölgenin en çok ziyaret edilen dini yapıları arasında.

1909’da yapımı tamamlanan Taş Mektep, Neo-Klasik tarzı ile buraların en ilgi çeken yapılarından. Bunun yanı sıra Dündar Evi olarak da bilinen Yuannes Kilisesi, dünyanın en eski üçüncü kilisesi olduğu iddia edilen ama kanıtlanamayan Kemerli Kilise, bugün bir kültür merkezi olarak hizmet veren Aziz Vasil Kilisesi, rotanıza eklemeniz gereken önemli noktalardan yalnızca bazıları.

Behramkale (Assos)

İstanbul’dan 5-6 saatte gidebileceğiniz bir yer arayışındaysanız Çanakkale ve Behramkale ismi mutlaka gözünüze çarpmıştır. Bizim en sevdiğimiz gezi rotalarımızdan olan Behramkale, deniz sezonunun henüz açılmadığı bahar aylarında bir başka keyifli. Antik Liman’ın üzerindeki Behramkale köyü, özellikle eşsiz gün batımları ile ünlü oldukça şirin bir köy. Sit alanı kapsamında olan köy, tarihi dokusunu büyük oranda koruyabilmiş. Özellikle Rum evleri ve Arnavut kaldırımlı sokakları insana kendini iyi hissettirmek için bire bir. Athena Tapınağı da köyün hemen yanında. Burası Midilli Adası’nı da gören muazzam bir manzaraya sahip.

Assos-1

Assos Antik Kenti’ni de gezdikten sonra biraz daha güneye inip Akçay ve Adatepe gibi yerleri de gezebilirsiniz. Yok biz gelmişken biraz burada kalalım diyenler de denize nazır birçok seçenekten birini tercih edebilirler. Bizim önerimiz kesinlikle müstakil tatil evleri ama tabi otel, pansiyon ve kamp alanı bakımından da bir hayli zengin.

İznik Gölü

İstanbul’da yaşıyorsanız ve niyetiniz günübirlik bir kaçamaksa, İznik’in size sunacağı alternatiflere de mutlaka göz atın deriz. İznik dendiğinde birçok insanın aklına ilk olarak İznik Gölü, İznik Gölü dendiğinde de otomatik olarak gün batımı manzarası gelir çünkü burası, size daha önce gördüğünüz bütün gün batımlarını unutturacak denli güzel. Göl kenarındaki çimenlikler ve dizi dizi banklar, bu eşsiz gün batımını izlemek isteyenlerin mesken tuttukları yerler ama siz bir farklılık yapıp bir kano kiralayabilir ve kendinizi şıkır şıkır göl sularına bırakabilirsiniz. Gölün altı da tarihi zenginliklere ev sahipliği yapıyor, bugüne dek birçok eser çıkarılmış ve hala da sualtı kazıları devam ediyor.

İznik Gölü

Peki İznik’e kadar gelmişken sadece göl ile mi sınırlı kalalım derseniz, elbette hayır. Çini sanatının asıl yerinde olduğunuzu hatırlatarak, bu konuda uygulamalı bir atölyeye katılmanın keyifli olabileceğini söyleyebiliriz.

Osmanlı’nın ilk medresesi ve ilk aşevi gibi ilklere ev sahipliği yapan ve aynı zamanda Anadolu’nun ilk Türk başkenti olan İznik, tarihi yerler bakımından da zengin. Tarihi şehir surları, rengarenk çinileriyle şehrin simgesi haline gelen Yeşil Cami, bir kilise iken Orhan Gazi tarafından camiye dönüştürülen ve o günden bugüne İznik’in en turistik yapılarından biri haline gelen Ayasofya Cami, ilk Osmanlı Medresesi olarak bilinen Süleyman Paşa Medresesi ve 12 metre yükseklikteki Dikilitaş anıtı, tarihi gezinizde uğrayabileceğiniz noktalar arasında yer alıyor.

Eğer balık seviyorsanız, göl balıklarının tadına (özellikle de yayın balığının) mutlaka bakın deriz. Üstelik nisanda birçok festival de başlıyor, belki bir tanesine denk gelebilirsiniz. Şimdiden iyi keşifler ve bol aktiviteli bir bahar dileriz.

Göl gezilerini sevdiyseniz, Türkiye'nin diğer göllerine de göz atabilirsiniz: Türkiye’nin Mirası: Göller

Bozcaada-0
Kültür Seyahat

Eylül'de Gel: Bozcaada

Üzüm ve şarap üreticiliğiyle, plajlarıyla ve rüzgar gülleriyle kendine has bir cennettir Bozcaada. Eylül ayında ayrı bir tadı olan adayı hiç vakit…

Devamını Oku
Çanakkale kamp alanları-0
Kültür Seyahat

Çanakkale'nin En İyi Kamp Alanları

Gelibolu Yarımadası’nın incisi, doğası ile misafirlerini cezbeden ve tarihe ışık tutan Çanakkale’de birbirinden güzel kamp alanları bulunuyor.

Devamını Oku
Edremit-0
Kültür Seyahat

Ege'nin Birbirinden Güzel Köyleri

Doğal güzellikleri, yöreye özgü lezzetleri ve sıcakkanlı Ege insanının hoş sohbeti, Ege'nin köylerinin bu kadar çok ilgi görmesinin başında…

Devamını Oku