İyi Yaşam
30 Temmuz 2020Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2023
Son günlerde yükselen bir trend olan Tiny House kavramı kendi başına kalmak isteyenlerin tercih ettiği bir akım. Bu akım hem mimari açıdan, hem de sosyal açıdan insanları küçük ve basit bir yaşam tarzına sürükleme anlamına geliyor. Yoğun hayatlarımızda, parklar ve sahiller haricinde doğaya kaçış yerlerimizin olmadığı sınırlı bir hayat yaşıyoruz. İşte bu noktada Tiny House’lar bizim için bir kaçış noktası.
Bu trendi destekleyici ve açıklayan bazı felsefelerde bulunuyor. Örneğin Friluftsliv Türkçe anlamı ile “açık hava hayatı”, İskandinavya’da ortaya çıkan, insanları doğaya yönlendiren ve doğa ile iletişim kurmayı öneren bir Nordik geleneği. Sessizliğin, sakinliğin ve temizliğin insanın bünyesindeki pozitif etkilerini savunup, insanlara “açık hava yaşamı” bir hayat felsefesi haline getirmeli der. Bu felsefeyi benimseyen Nordikler, dağların tepelerine küçük evler inşa edip, doğa ile baş başa her şeyden uzaklaşmak için bu evlere giderlermiş.
Bir başka felsefe ise Lagom. İsveççe bir kelime olan Lagom’un anlamı “kararında” demek, ne az ne de çok anlamına geliyor. Yeniden İskandinav ülkelerinde benimsenmiş bir hayat felsefesi olarak biliniyor. Anı her açıdan dolu dolu ama çok fazla niceliğe ihtiyaç duymadan yaşamayı vurguluyor. Evde bulunan eşyalarınızdan, hayatınızda yapmak istediklerinize kadar yeterliliği amaçlıyor.
Tiny House’ların en pratik özelliği, altında bulunan paravan ve tekerleklerden oluşan bir platform ile başka yerlere çekebilmeniz ve kendinize farklı yerlerde yeni bir hayat kurabilmeniz. Günümüzde Tiny House kavramı artık oldukça modern planlanan küçük ama işlevli ev anlamına geliyor. 15m2 den oluşan ev de size yeterli gelebilecek büyüklükte, 50m2’lik ev de, bu yüzden evin büyüklüğüne değil ne kadar pratik olduğuna ve kalitesine odaklanın.
Aynı zamanda, Tiny House kavramı hayatımıza birçok değişim vaat ediyor. Size getireceği ana faydaları ve değişimleri söyle sıralayabiliriz.
1- Özgürlük
2- Basit yaşam
3- Sürdürülebilirdik ve karbon salınımını azaltma
4- Estetik yaşam
5- Kar
6- Zaman
7- Sosyal bağlantılar
Dünyada oldukça popüler olan bu trend, Türkiye’de yeni bir popülariteye ulaşmaya başlamıştır. Şehirde evleri bulunan insanlar şehre 1-2 saat uzaklıkta, kendileri ile baş başa kalabilecekleri Tiny House’ları tercih etmeye yönelik eğilimler göstermeye başladılar.
Türkiye’de Tiny House Tatil Akımı
Pandeminin hem yaşam alışkanlıklarımız hem de dünya görüşümüz üzerinde derin izler bıraktığı bir gerçek. Artık seçimlerimizi yaparken çevre dostu ve sürdürülebilir olmasına özen gösteriyoruz, bu durum bizim tatil anlayışımızı da kökünden değiştirmek üzere. Daha sade ve minimal yaşamların da mümkün olduğu trendini yaşam felsefesi haline getirenler de var, şimdilik kısa tatillerde deneyimlemekle yetinenler de. Daha az tüketmek, tatil yaparken çevreyi düşünmek, doğayla daha fazla bütünleşmek… İşte bu minnacık evlerin ardındaki dev felsefe bize bunları söylüyor.
Zaten son zamanlarda glamping anlayışı hayatımıza girmeye başlamış ve biz kamp ve konfor kelimelerini bir arada kullanır olmuştuk. O halde artık bir Tiny House deneyimi yaşamanın zamanı gelip geçiyor olabilir. Peki nerede bulabiliriz biz bu Tiny House’ları?
Eğer İstanbul, İzmir gibi büyükşehirlerde yaşıyorsanız, haftasonu kaçabileceğiniz çok fazla seçeneğiniz var. Bu konuda Airbnb’nin size bir hayli yardımı olacaktır. Özellikle İstanbul’da Polonezköy, İzmir’de ise yavaş şehir Seferihisar bu konuda örnek gösterilebilir.
Üstelik bu deneyim illa yazın yaşanacak diye bir kural da yok; hatta çıtır çıtır odun sobası eşliğinde nostalji yaşamak isteyenler mutlaka kışın tercih etmeli.
Gölleri ve kar tatiliyle adından sıkça söz ettiren Sapanca da Tiny House deneyimi konusunda ismini duyuran yerlerden. Mis gibi doğanın içerisinde trekking yapmak, hava şartları müsaitse bu deneyimi Kartepe’de bir kayak aktivitesi ile taçlandırmak ve huzuru dibine kadar yaşamak mümkün.
2022'de daha da önem kazanan Deneyim Tatili seçeneklerine göz atmak için sizi yazımıza bekliyoruz.