Yeme İçme
29 Temmuz 2020Güncelleme Tarihi: 27 Haziran 2022
Türkler, tarihte yer almaya başladıkları andan itibaren, beslenmeye çok önem vermişlerdir. Yeme içme sosyal hayatta her zaman önemli bir faktör olmuştur. Öyle ki Türk idarecileri, halkını aç ve çıplak bırakmamayı ana ilke olarak görmüştür. Böyle olunca da tarih boyunca Türk mutfağı çeşitlenmiş ve yemekleri ile kültürü zenginleşmiştir.
Bu çeşitliliğin bir diğer sebebi ise Türklerin yalnızca Türklerle yaşamamış olması. Birçok komşu ülkenin vatandaşı ve göçmen insanların varlığı sebebiyle Türk mutfağı bir karma hâline gelmiş ve zenginlik kazanmıştır. Hem kendi kültürünü yansıtan yemekler ortaya koymuş hem de farklı kültürlerin getirdiklerini sentezleyerek yeni tatlar üretmiş. Ancak bilirsiniz Türkler yenilikçi oldukları kadar alışkanlıklarına da bağlı insanlardır. Bu sebeple mutfaklarındaki alışkanlıkları da çok değişmemiştir.
Tüm bu yaşananları daha iyi anlayabilmek için Türk mutfağının yemeklerine ve onların tarihlerine hâkim olmak gerekir. İşte tam da bu sebeple yazımızda Türk mutfağındaki yemeklerin hikâyelerinden bahsedeceğiz. Türk yemek geleneğindeki ayrıntılara hep beraber bakacağız. Hazırsanız başlayalım.
1- Mantı
Tarihimizin ilk başlarında Türkler Orta Asya’da tarım ve hayvancılık ile ilgileniyordu. Bundan dolayı buğday unu, çavdar ve darı ile yemekler yapılıyordu. Çin'den Anadolu'ya kadar gelen İpek Yolu'nun üzerinden geçtiği geniş coğrafya içerisinde, Türkçe bildiğimiz mantı, değişik ülkelerde değişik isimler ve şekiller almış, farklı iç malzeme ve soslar ile servis edilmiştir. Türkler için mantı başlı başına bir yemek olup, bazen haşlanıp, bazen kızartılıp, bazense fırında pişirilerek bir sosla servis edilen ve kaşıkla yenilen bir yemektir.
13.yüzyılda Orta Asya’da yenilen bu lezzet, daha sonraları 15.yüzyılda’da Osmanlı Mutfağının en gözde yemeği olmuş. Hatta öyle ki Fatih Sultan Mehmet için haftanın 5 günü mantı pişirilirmiş. Ancak o zamanların mantı anlayışı şimdiki gibi içine et konularak değil nohut ya da diğer bakliyatlar konularak hazırlanırmış.
2- Yoğurt
Eski Türk kültüründe konargöçer yaşamın da etkisiyle yoğurdun önemli bir yeri bulunmaktadır. Yoğurt, Türklerin ürünüdür ve dünyaya da aynı isimle yayılmıştır. Çeşitli yemeklerin yapımında yoğurt kullanılmaktadır. Ayrıca kurut olarak bilinen peynir de tıpkı yoğurt gibi Türkler tarafından bulunmuştur. Koyun sütünden yapılan yoğurdun kurutulmasıyla oluşan bir çeşit peynirdir. Kurut, savaşlara giderken erzak olarak kullanılan bir üründür.
3- Kebaplar
Selçuklu devri, Türk Tarihi ve İslam Tarihi olarak önemli bir dönem olmuştur. O dönem yemeklerden ziyade yemekleri pişirme teknikleri ön plandadır. Dönemin algısı olarak et, un ve yağ; yemek alışkanlığı simgesi olarak görülüyormuş. Kuzu, erkeç, keçi, at ve tavuk en çok eti yenen hayvanlarmış. Selçuklu mutfağında en çok kullanılan yiyeceklerden olan kebaplar, özellikle şiş kebap, tıpkı şimdi olduğu gibi dönemin favori yemeklerindendi.
4- Börek
Orta Asya döneminin bize kazandırdığı yufka, Cumhuriyet döneminde yaygınlaşan börek için bir altyapı olmuştur. Su böreği, gül böreği, Arnavut böreği gibi çeşidi bol olan bu lezzetin kültürümüzde etkisi büyük. Cumhuriyet döneminde Anadolu mutfağının simgesi haline gelen bu yiyecek daha sonra hem İstanbul hem de Anadolu mutfağının gözdesi olmuştur.
5- Döner
Günümüzde her köşe başında görebildiğimiz döner stantları, sadece 150 yıl gibi kısa bir geçmişe sahiptir. Bu tekniğin mucidi ise Kastamonulu Aşçı Hamdi Usta’dır. Yapıldığı günden beri sevilen ve şu an üzerine rekorları kırılan bu eşsiz lezzet (en büyük döner 2 ton 698kg, 2005) Türk mutfağını dünyaya tanıtan lezzetlerden biridir.
Bir başka 5'li yıldız grubu da Anadolu mutfağından. Merak ediyorsanız bu lezzet şölenine Anadolu Mutfağının 5 Yıldızı ile devam edebilirsiniz.