İtalya'nın En Güzel Şehirleri

Avrupa’nın en gezilesi, gelmiş geçmiş en köklü tarihlerinden birine sahip, ziyaret etmek için en çok tercih edilen, mistik bir ruhu olan ülkedir İtalya. Gezmeyi seven turistlerin ve gezginlerin en başta alternatif olarak listelerine aldıkları güzel ülke İtalya’nın bünyesinde, birbirinden özel şehir yer almaktadır. Venedik’ten Milano’ya, Matera’dan Verona’ya, Roma’dan Torino’suna kadar, her biri ayrı göz alıcılıkta ve ayrı atmosferde özellikli, romantik ülke İtalya’nın en güzel şehirlerine gelin bir göz atalım ve adeta gezmişçesine içimizi açalım.

Kanalların Şehri Venedik

Gezginler arasında “İtalya” lafı dudaklarından dökülürken, romantik kanalları ile dünya çapında ün salmış Venedik’i hiç gezmeyeni yoktur belki de. Festivali ayrı, gezilecek yerleri ayrı, pizzadan dondurmaya kadar gastronomisi ayrı ün yapmıştır. Filmlere sahne olmuş, kitaplara hikaye olmuş, meşhur ressamların tablolarında haklı yerini almış olan Venedik’te kaçırılmaması gereken noktalar arasında, tarihi ve etkileyici San Marco Meydanı, aşıkların fotoğraf çekilmeden geçemediği Rialto Köprüsü, Bizans mimarisinin unutulmaz eserlerinden biri olan San Marco Bazilikası bulunuyor.

Shakespeare’in Juliet’inin Evi: Verona

Ölümsüz İngiliz yazar William Shakespeare’in kaleme aldığı yine kendisi gibi ölümsüz oyunu Romeo ve Juliet’in evi olarak bilinen Casa Di Giulietta’nın bulunduğu Verona şehri, bu sebeple her sene milyonlarca ziyaretçiyi ağırlar ve halen de ağırlamaya devam etmektedir. Aslına bakarsanız Roma, Milano gibi büyük ve alımlı şehirlerin ötesinde mistik bir havaya sahiptir Verona. Bir kere gitmeniz bile kendinizi sanki oraya aitmişçesine hissetmenize yeter. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki şehirde, tarihi Castelvecchio Müzesi, Avrupa’nın en büyüklerinden Bra Meydanı, halen opera sergilenen Arena gibi önemli yerleri ziyaret edin.

Güzelliğin ve Modanın İkonu: Milano

Dünyada moda deyince akla gelir İtalya’nın güzelliğe güzellik katan şehri Milano. Özellikle her sene sezon koleksiyona göre değişen zamanlarda gerçekleşen Moda Haftaları, şehri, moda severler için vazgeçilmez kılmayı başarmıştır. Modanın yanı sıra Duomo di Milano başta olmak üzere üstün tarihi mimariye sahip yapıları ile de ünlü şehir, mutlaka ziyaret edilmesi gereken kentlerden biridir. Da Vinci’nin önemli eserinin bulunduğu Santa Maria Della Grazie Kilisesi’ni ve dünyanın en önemli ve eski alışveriş merkezlerinden olan Galleria Vitto Emanuelle’i görmeden kesinlikle dönmeyin.

Adeta Bir Cennet: Como ve Como Gölü

Milano’ya sadece 50 kilometrelik mesafede bulunan Como’da bulunan Como Gölü, ülkenin en büyük üçüncü gölü ve özellikle zengin ve ünlü bir kesimin yaşadığı bir bölge olmasıyla bilinir. Como’da yapılacak bir tekne gezisi, meşhur villa tipi restoranlarda yenilebilecek yemekler, bir ömür boyu unutulmayacak anılar olarak kayda geçmeye değecektir. Gitmişken, göl kenarında renkli evleriyle bezenmiş Menaggio, Varenna, Lecco gibi kasabaları ziyareti, kesinlikle es geçmemek lazım.

Pizzanın Anavatanı: Napoli

Roma ve Milano’nun ardından ülkenin üçüncü şehri olan Napoli, pizzanın doğduğu şehir olarak biliniyor. Özellikle Margherita’nın ana vatanı olarak adlandırılan şehirde, halen aktif olan, bir kısmı ziyaret edilebilen Vezüv Yanardağı (Mount Vesuvius), görsel güzelliği ile meydanlara taş çıkartan Piazza del Plebiscito Meydanı, Roma İmparatorluğu’nun tarihini aydınlatan Pompei Kalıntıları, gizemli San Gennaro Catacombs (San Gennaro Yeraltı Mezarları), ziyaret edilecek yerlerden bazıları.

Dillere destan ve gözleri yerlerinden fırlatan tarihi mimari yapıları, insana huzur veren atmosferi, eşsiz kültür ve sanata dair müzeleri, tadı damağınızdan gitmeyecek mutfağı, cana yakın insanları ile İtalya ülkesi, gez gez bitmeyecek kocaman bir diyardır. Daha nice güzel şehri, daha nice anlatılacak hikayesi vardır İtalya’nın, ilk etapta şimdilik, bu güzelliklere yer verebildik.

Kapadokya’nın Kardeşi: Matera

Bir gören bir daha unutamaz ya bizim Kapadokya’mızı. İtalya’nın Matera’sı da aynı duyguları hissettirecek türden gizemli ve tılsımlı bir atmosfere sahiptir. Dağın üzerine kurulmuş taştan evler, taştan döşenmiş daracık yollar, mis gibi kokan çiçeklerin arasına bezenmiş kafeler, uçsuz bucaksız bir manzara sayesinde derinlik hissi veren Matera, İtalya’nın unutulmaz güzellikteki şehirleri arasında hak ettiği yeri almaktadır. 2019 senesinde Avrupa Kültür Başkenti olan Matera, 2021 senesinde James Bond serisinin son filmi “No Time To Die” ın açılış sahnelerine ev sahipliği yapmıştır.

Efsanelerin Efsanesi: Roma

Dünyanın en çok ziyaret edilen turistik şehirlerinden biri olma unvanına sahip olan Roma, bu popülaritesini boşa kazanmış değil. Şehri kaplamış büyüleyici binlerce tarihi mimarisi, dünya sanat başkentlerinden olması sebebiyle bünyesinde bulunan önemli müzeleri, ülkenin gastronomisinde özel bir yere sahip olan pizza, makarna, dondurma ve kahve ürünleri, Roma’yı Roma yapan kriterlerden sadece bir kaçıdır. Vatikan’da bulunan ruhani lider Papa ise şehri özerk Vatikan’ın ve İtalya’nın başkenti olmasıyla iki şehir başkenti yapmıştır. Papanın yaşadığı resmi adıyla Vatikan Şehir Devleti, Dillerden düşmeyen Aşıklar Çeşmesi, Gladyatör Arenası Kolezyum (Colleseum), tarihi mezarların bulunduğu Panteon, ünlü tavan motifleri ile Sistina Şapeli, nezih atmosferi ile Navona Meydanı, ziyaret edilmesi asla ihmal edilmeyecek önemli noktalardan.

Futbolun Kalbinin Attığı Şehir: Torino

Dünyaca ünlü Juventus takımına ev sahipliği yapan Torino şehri, hem sanayi merkezi hem de kültür ve sanatın dile geldiği bir şehir olma özelliğini taşımaktadır. 1889 senesinde inşa edilen 167 metre yüksekliğindeki Mole Antonelliana binası, turistlere şehrin panoramik manzarasını sunan, görülmeye değer bir noktadır. Geniş bir cephanelik koleksiyonun sergilendiği Torino Kraliyet Sarayı, güncel sergilerinde yapılabildiği Palazzo Madama Müzesi, yaklaşık 500 bin metre karelik alana yayılmış, yemyeşil Parco del Valentino, görüleceklerin başında yer alıyor.