Kültür Seyahat
5 Mayıs 2025Bazı tatiller vardır ya, bavulda yalnızca kıyafet değil; birlikte geçirilen zaman, uzun sohbetler, bol kahkaha ve biraz da dertleşme biriktirilir… İşte anne-kız tatili tam da böyle bir şey. Sadece kafa dinlemek değil, yeniden bağ kurmak, çocukluktan bugüne kadar gelen bağı biraz daha kuvvetlendirmek için fırsat. Eğer “hadi anne, gidelim” diyeceğiniz o an geldiyse, Türkiye'nin dört bir yanında sizi bekleyen sıcacık rotaları bu listeye sakladık.
1. Alaçatı, İzmir

İlk bakışta şık kafeleri ve taş evleriyle öne çıksa da Alaçatı’nın asıl güzelliği yavaşlığında gizli. Anneyle yapılacak bir tatilin en güzel tarafı da bu değil mi zaten?
Birlikte Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürümek, butiklere girmek, birbirinize lavanta sabunu armağan etmek, eski plaklara göz atmak, rüzgarlı bir restoran masasında Ege mezeleri eşliğinde uzun uzun sohbet etmek…
Alaçatı’nın güzel denizi ve plajları da, anne-kız deniz keyfi yapmak için birebir. Acele etmeden, hiç saate bakmadan, birlikte çıktığınız tatilin keyfini doyasıya yaşamak için, kendiliğinden gelişen her şeye alan tanıyan Alaçatı’ya şans verin deriz.
2. Safranbolu, Karabük

Anne-kız tatilinizin başrolünde tarih olsun istiyorsanız, Safranbolu’nun zarif atmosferi bu kaçamak için eşsiz. Osmanlı mimarisinin izleriyle bezeli bu kentte, taş evlerin gölgesinde geçmiş zamanlar yeniden canlanıyor. Eski bir konağın avlusunda kahvaltınızı yaparken, annenizin gençliğinde hayatın böyle yerlerde nasıl yaşandığını dinleyerek güne başlamak, birlikte çarşıya çıkıp safranlı lokumlardan tatmak ve el emeği örtülere bakmak, Safranbolu’da bir gününüzün şahane bir özeti olabilir.
Akşamüzeri, restore edilmiş bir konağın balkonunda çayınızı yudumlarken, şehrin üstünü örten sessizlik size de bulaşır. Bazen hiç konuşmadan birlikte sessizliği paylaşır, birbirinize gülümsemekle yetinirsiniz. Çünkü bazen en güçlü anı, konuşulmayan cümlelerde saklıdır.
3. Ayvalık & Cunda Adası, Balıkesir

Ayvalık ve Cunda, anne-kız kaçamaklarının en zarif adreslerinden biri. Sabah birlikte pazara çıkıp zeytin, peynir, taze otlar almak; sonra bir kafede sakızlı Türk kahvesi içmek güne güzel bir başlangıç olur. Cunda’nın taş sokaklarında yürürken her köşede durup bir şeylere bakmak, sohbeti hiç bölmeden devam ettirmek mümkün.
Gün içinde deniz kenarında serin bir yer bulup kitap okumak ya da sadece sessizce oturmak bile yetiyor. Tabi aralarda sakızlı muhallebiyle tatlı molalar vermek koşuluyla. Bu tatilde acele yok, plan yok, yalnızca anneniz ve siz varsınız.Bu tatilin en güzel yanı, bir şeyler “yapmak zorunda olmamak”. Beraber zaman geçirmek, ister bol konuşmalı ister sadece yan yana... Ayvalık bunun için ideal. Sakin, sıcak ve kendiliğinden.
4. Datça, Muğla

Datça, kalabalıktan kaçmak ve sadece “biz” kalmak isteyen anne-kızlara hitap eden bir rota. Birlikte sahilde yürüyüşlere çıkmak, çam ağaçlarının arasından denizi izlemek, küçük bir çay bahçesinde oturup sütlü badem kahvesi içmek… Hepsi çok basit ama çok keyifli. Datçalıların dediği gibi: “Acelen varsa, ne işin var Datça’da?”
Gün içinde önerimiz Eski Datça sokaklarında gezip, Can Yücel’n evine uğramanız. Birbirinden güzel butik dükkanlar ve hediyelikçiler de cabası. Taş duvarların arasından çıkan pembeli morlu begonviller, annenizle çıktığınız bu tatilin en güzel fotoğraf kareleri olmaya aday.
Gün batımında ise sahildeki ahşap masalı restoranlardan birine oturup, yarımadanın leziz deniz ürünlerinin tadını çıkararak şiir gibi bir akşam yaşayabilirsiniz. Datça’nın dinginliği, annenizle aranızdaki bağı sessizce güçlendirir.
5. Gaziantep

Gaziantep, damak tadı güçlü olan anne-kızlar için gerçek bir deneyim çünkü bu şehirde her sokak, her tabak bir hikaye anlatır. Ama Gaziantep sadece mutfaktan ibaret değil, burada geçireceğiniz bir iki gün, bu şehre hayran kalmanız için yeter de artar bile.
Gaziantep’te anne-kız tatili sabah erkenden bir lokantada beyran çorbası içerek başlar, ardından Bakırcılar Çarşısı’nda el emeği ürünlere bakarak devam eder. Sonra Mutfak Müzesi’nde birlikte tarifler incelenir, incelenirken anılar hatırlanır, yemek sohbetleri yapılır.
Birlikte yeni lezzetler denemek bu tatilin en keyifli tarafı olabilir. Künefeyi ikiye bölüp paylaşmak, fıstıklı her şeyi tatmak, sonra da yürüyüşe çıkıp sindirmeye çalışmak... Aralarda bir müzeye girmek ya da bir sokak tezgahında oyalı yazmalara bakmak gibi küçük duraklar da bu gezinin bir parçası.
6. Bozcaada, Çanakkale

Bozcaada birlikte yavaşlamak isteyen anne-kızlar için çok uygun bir yer. Sabah sessiz sokaklarda yürüyüş yapmak, bir fırından taze kurabiye almak, sonra sahilde bir kafede oturup denize bakmak… Bu kadar basit ve keyifli. Adanın kendi temposu zaten sizi yavaşlatıyor, hiçbir şey için acele etmiyorsunuz.
Gününüzü bağlara uğrayarak ya da bisikletle ada turu yaparak geçirebilirsiniz. Şarap tadımı hoş bir mola olabilir. Dilerseniz sadece rüzgarı dinleyip gölgede kitap okuyarak da saatler geçirebilirsiniz. Bozcaada’da program yapmaya gerek yok, spontane olan her şey daha güzel.
Akşamüstü birlikte gün batımını izlemek ya da sahilde sessizce oturmak bile yetiyor. O anlarda çok şey konuşmaya gerek kalmıyor; birlikte olmak yeterli oluyor. Bozcaada, sade ve huzurlu bir tatilin karşılığı.
7. Mardin

Mardin, ilk adımda etkileyen şehirlerden. Taş evleri, dar sokakları ve yüksekten bakan manzarasıyla hem geçmişe hem bugüne dokunuyor. Annenle birlikte bir terasa oturup çay içerken, sadece manzarayı izlemek bile yeterli. Konuşmasanız da olur; orada olmak yetiyor.
Beraber Deyrulzafaran Manastırı’nı gezebilir, Midyat sokaklarında el işi dükkanlarına uğrayabilirsiniz. Bir gümüş kolye ya da bir oyma sabun alırken annenizin geçmişten bir şeyler hatırladığını fark edebilirsiniz. Bu şehir, insanı anlatmadan da yakınlaştırıyor.
Akşam otelin avlusunda otururken anneniz “İyi ki gelmişiz” diyorsa, demek ki doğru yerdesiniz. Mardin, sesini yükseltmeden etkiliyor. Her anı sade ama anlamlı bir tatil için çok uygun.