İpucu
20 Kasım 2020Güncelleme Tarihi: 3 Haziran 2022
Sosyal Medya İçin Öneriler
İnternetin tarihî, yaygınlaşmasından çok daha geriye gidiyor. 1900’lü yılların ikinci yarısına damga vuran “şöhret” kelimesinin tanımını kısa bir sürede değiştirdi, ekonomiden reklam stratejilerine kadar birçok alanda bambaşka kapılar açtı. Her gelişmenin yan etkileri olduğu gibi bu yeni dünyanın olanakları da insan sağlığına zarar verebilecek sorunlar doğurdu. Bunların en önemlisi ise sosyal medya bağımlılığı.
Peki, sosyal medyaya bağımlı olup olmadığımızı nasıl anlarız? Bunun için günlük rutininize bir göz atmanız yeterli. Sabah uyandığınızda aklınıza ilk olarak telefonunuz mu düşüyor? Telefonun çekmediği veya internet erişiminin olmadığı bir yerde kendinizi huzursuz ve güvensiz mi hissediyorsunuz? Sosyal medya hesaplarınızda giderek daha fazla mı zaman geçirmeye başladınız? Önemli bir iş toplantısında veya sınavdayken aklınız sürekli gelen bildirimlerde mi kalıyor? Bu sorulara samimi cevaplar verdiyseniz ve cevaplarınızın çoğunluğu “Evet” ise, kendinizi bir sosyal medya bağımlısı olarak tanımlayabilirsiniz.
Her şeye inanmayın
İnternette ilk dikkat edilmesi gereken konu bilgi kirliliğidir. İnternet dev bir bilgi kütüphanesi olduğu kadar bir bilgi kirliliği yığınıdır. Özellikle sosyal medyanın etkileşim gücü dolayısıyla insanlar her bilgiyi sorgulamadan paylaşabiliyor. Ayrıca sosyal medya mecralarında paylaşılanlar da çoğunlukla en iyi anlar olduğu için gerçeğin tamamını yansıtmıyor. Bu da eksik bilgi demek.
Bireyselliği koruyun, kendinizi geliştirin
Sosyal medyanın sağladığı imkânlardan biri başkalarının hayatlarını takip edebilmek. Bu da bireyselliğe zarar veriyor. Bireyselliği korumak ve gerçeklikle ilişkiyi koparmamak için mahremiyet duygusunun zedelenmesine izin vermemek önemli. İnsanların birçoğu sosyal medyayı araştırma ve kendini geliştirme kaynaklı kullansa da pek çok bilginin yüzeysel ve genel geçer bilgilerden oluştuğunu söylemek gerekiyor. Sosyal medyanın yönlendirici bir yönü olsa da birçok insan ilk aşamada kalıp gerçek hayatta aksiyona geçmiyor. Burada önemli olan sosyal medyadan aldığımız bilgi ve yönlendirmeleri hayatımıza uyarlamak.
Hayatınızdaki boşlukları sorgulayın
Uzmanlar sosyal medyada çok fazla vakit geçirmenin aslında hayatımızda bazı şeylerin yolunda gitmediğine işaret ettiğini belirtiyor. Bu bazen işimiz bazen de hayatımızda sürdürdüğümüz ilişkilerle alakalı olabilir. Çözmekten uzaklaşarak sosyal medyada geçirdiğimiz vaktin bir kısmını o sorunlarla yüzleşmek ve çözmek için harcamak hem özgüvenimizi hem de hayat standardımızı artırıyor.
Gerçek ilişkiler kurun
İlişkilerin ve arkadaşlıkların sosyal ağlar üzerinden kurulduğu ve yaşandığı bir zamanda yüz yüze etkileşimin önemi daha da artıyor. Psikologlar insanoğlunun evrim süreci içerisinde geliştirdiği bu yüz yüze etkileşimin yerini sosyal medyanın alamayacağını belirtiyor. Sevdiğimiz insanlara sosyal medyadan ulaşsak da onlarla yüz yüze görüşmek önemli.
Eğer hayat enerjinizin büyük bir bölümünü internette harcadığınızı görüyor ve bundan rahatsız oluyorsanız, bu konuda yapabileceğiniz çok şey var aslında. Bir arkadaş sohbetinde telefonunuzu kapatmayı veya en azından masaya koymak yerine çantanızda tutmayı alışkanlık haline getirerek işe başlayabilirsiniz. Gerçek bir sohbet, günlük iletişim için çok önemlidir. Bunun dışında, bireyler gün içerisinde kendilerini gerçekten tatmin edecek uğraşlar edinebilirler. Eğer tüm uğraşlara rağmen iradeniz bir şekilde bağımlılığınıza yenik düşüyorsa yine de pes etmeyin ve bu konuda yalnız olmadığınızı bilin. Hayatınızı her geçen gün biraz daha ele geçiren sosyal medya ile mücadele etmek ve sınırları kendiniz koymak için profesyonel bir yardım almaktan da lütfen çekinmeyin.
Son olarak, bu tür alışkanlıkların tohumlarının çocukluk evresinden başladığını unutmamak gerekir. Bu konuda ebeveynlere de önemli görevler düşüyor. Çocukla birlikte sosyal aktivitelerde bulunmak, geçirilen zamanın kalitesini artırmak çocuğun dikkatini bir süreliğine tabletten veya telefondan uzaklaştırmak için en etkili yöntem. Tabi bunun bir anda değişmesini beklememek ve sabırlı olmak gerek. Hayır demek ve bu konuda kararlı olduğunuzu göstermek de yine bu sürecin önemli adımlarından.