Kültür Seyahat
12 Nisan 2021Güncelleme Tarihi: 20 Mayıs 2022
Yabancı dil öğrenmenin yanında yeni kültürleri keşfetmek ve oldukça değerli bir yaşam becerisi kazanmak için en ideal yöntem o dili yerinde öğrenmek olsa gerek. Ufkunuzu genişletecek bu deneyimi yaşamaya karar verdikten sonra sıra eğitim almak için en doğru yeri seçmeye kalıyor. Öğrenmek istediğiniz dili seçip pratik yaparken hangi şehir ne vaat ediyor bunu bilmek gerçekten de hayati bir karar. Buna karar vermenizde yardımcı olabileceğini düşündüğümüz bir yazı hazırladık ve yabancı bir dil öğrenmek için her açıdan değerlendirdiğimiz en iyi on yeri listeledik.
Londra
İngilizcenin günümüz dünyasındaki önemi tartışmasız. Bunun için birçok kurs kapsamlı programlar hazırlıyor, her gün yeni bir aplikasyon hayatımıza giriyor ama yine de hala İngilizceyle problemi olanlarımızın sayısı hiç de az değil. Hal böyle olunca yazımızın girişinde de altını çizdiğimiz gibi, o dili kendi kültürü içerisinde bir deneyime dönüştürerek öğrenmek en kalıcı çözümlerden biri olarak karşımıza çıkıyor ve hiç şüphesiz Londra bu konuda gerçek bir ekol.
Hayatın son derece telaşlı ve hızlı akıp gittiği Londra’da sizin de hızlı öğrenmekten başka pek bir seçeneğiniz yok her şeyden önce. Büyük uluslararası bir nüfusa sahip olması nedeniyle hem İngilizce pratik yapabileceğiniz birçok grupla tanışırken, hem de size yakın kültüre sahip insanlarla bir araya gelip ev özleminizi giderebileceğiniz bir yer Londra.
Bristol
İlk sırayı Londra’ya verdik ama bu tercihin bütçe dostu olmadığının da farkındayız, bu yüzden hemen ona uygun bir alternatif hazırlayalım istedik. Bristol bu anlamda Londra’dan daha rahat ve daha ucuz. Üstelik İngiltere’nin güneyindeki en önemli kültür şehirlerinden biri kabul ediliyor yani bu bol bol tiyatro, müzik, düzinelerce festival demek. Üstelik Londra’nın aksine West Country’deki bu liman kasabasında hayat çok daha yavaş akıyor. Başkentin koşuşturmacasından ve keşmekeşinden sadece iki saatlik tren yolculuğu uzaklığındayken, daha konuşkan Bristollüler nedeniyle bol bol zorunlu pratik yapmak durumunda kalacaksınız.
San Francisco
Amerikan aksanı ile ilgili bir sorununuz yoksa Amerika’daki en sağlıklı yaşam tarzına sahip olduğunu söyleyebileceğimiz, harika gece hayatı ve kültürel etkinlikleriyle öğrencilerin ve gezginlerin tercihlerinde ilk sıralarda olan San Francisco’yu da mutlaka öneririz. Çünkü okul dışında birçok yenilikçi fikre sahip insanlarla haşır neşir olacağınız için, kısa bir sürede İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşacak olmanız neredeyse garanti.
Vancouver
Doğal çevrenin korunmuş ve kentsel büyümenin sınırlandırılmış olduğu bu ılıman havaya sahip şehir, Kanada’nın en avantajlı şehirlerinden biri. Avantajlı diyoruz çünkü her mevsim yapılabilecek bir dolu açık hava aktivitesi mevcut. Bu da bol bol sosyalleşme ve bol bol pratik yapma imkanı demek.
Paris
Hep İngilizce öğrenmek isteyenlere adres gösterecek değiliz, modern Fransız kültürünü kucaklamak ve Fransızca öğrenmek (veya geliştirmek) için Paris’ten daha iyi bir yer düşünemiyoruz. Mükemmel aksan ve en iyi dil bilgisi kullanımı da yine bu şehirde.
Cape Town
Dünyanın en ikonik vahşi yaşamlarından birinde İngilizce öğrenmek mi? Neden olmasın? Oldukça kozmopolit ve modern bir kent olan Cape Town’da yapılacak o kadar çok şey var ki eğitim sadece okul saatleri içerisinde başlayıp bitmiyor. Yeni insanlar ve yeni etkinlikler derken İngilizcenizin kendiliğinden akıp gitmesi işten bile değil.
Sidney
Yıl boyunca sıcak olan havası ve masmavi denizi bir yana, cana yakın ve konuşkan insanları sayesinde istemeseniz de sürekli İngilizce konuşmak zorunda kalacağınız bir yer Sidney. Hafif bir Avustralya aksanıyla da olsa İngilizce becerileri kazanmak için dünya üzerindeki en harika yerlerden biri.