Kültür Seyahat

19 Aralık 2022

İstanbul Arkeoloji Müzesi, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olup, içinde farklı kültürlere ait çok sayıda eser barındırmaktadır. Hem ülkemiz hem de tüm dünya için önemli müzelerin başında gelmektedir. Mutlaka görülmesi gerekenler listesinin en baş isimlerinden olma nedenlerinden biri de Türkiye'nin ilk müzesi olma özelliğini taşımasıdır.

İstanbul Arkeoloji Müzesi-1

İstanbul Arkeoloji Müzesi Tarihi

İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin açılış tarihi 1869 yılında olup, Osmanlı Dönemi'ne dayanmaktadır. 1869'da  ‘Müze-i Hümayun’ ismi ile açılarak İmparatorluk Müzesi olmuştur. Türkiye'nin ilk müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin temellerinde emeği geçen isimler Fatih Sultan Mehmet ve Osman Hamdi Bey'dir. Osmanlı döneminde tarihi eserlere oldukça değer verilmekteydi. Özellikle O dönemde toplanan tarihi eserler kurulacak olan müzede yer alacak eserlerin temelini oluşturmaktadır. Bu temellerle birlikte İstanbul Arkeoloji Müzesi söz konusu olduğunda Osman Hamdi Bey'in katkıları da oldukça önemlidir. Hem müzeci hem de ressam olan Hamdi Bey bugün hala "Kaplumbağa Terbiyecisi" isimli tablosu ile anılmaktadır. Sadrazam Edhem Paşa’nın oğlu olan Osman Hamdi Bey 1881 tarihinde müze müdürlük görevine atanmıştır. Göreve getirilen Osman Hamdi Bey Nemrut Dağı, Kyme Antik Kenti, Myrina Antik Kenti gibi pek çok önemli bölgede kazı çalışmaları yapmıştır. Yapılan kazı çalışmaları neticesinde toplanan tarihi eserleri bir araya getirmiştir. Günümüzdeki müze anlayışına uygun olarak 13 Haziran 1891 senesinde İmparatorluk Müzesi ismiyle Osman Hamdi Bey tarafından ziyarete açılmıştır. Köklü bir tarihe sahip Türkiye'nin ilk müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesi restorasyonları ve gelişimi ile bugün en önemli değerler arasında yer almaktadır. Üç ana bölümden oluşan müze, hem eserleri hem de mimarisi ile göz dolduran bir müzeler kompleksidir.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Eserleri

Türkiye ve dünyanın en önemli müzelerinden biri olan İstanbul Arkeoloji müzesi üç ana bölümden oluşan geniş bir müzeler bütünü olarak anılmaktadır. Bu üç ana birim; Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi şeklinde isimlendirilmiştir. Ana binası Arkeoloji Müzesi olan kompleksin tamamında farklı kültürlere ait bir milyonun üzerinde eser bulunuyor.

Pek çok farklı kültüre ait eserler bulunan müzeler bütünün Arkeoloji Müzesi bölümünde özellikle Roma Dönemi'ne ait izler dikkat çekmektedir. Dönemin heykellerine yer verilen birimde Tanrı Bes Heykeli en meşhur olanlardan... Ancak elbette belirttiğimiz gibi müzede farklı kültürlerin önemli eserleri de yer alıyor. Bu sergilenen eserler içinde en gözde olanlarından bazıları da aynı mezar odası içinde yer alan Ağlayan Kadınlar Lahdi ve İskender Lahdi’dir.

İstanbul Arkeoloji Müzesi-2

Eski Şark Eserleri Müzesi

Müzenin bu bölümünün en gözde eserlerinden biri şüphesiz mumya mezarı olacaktır. Şark Eserleri kısmında özellikle Mısır'a ait pek çok eser sergilenmektedir. Mısır kültürel ve tarihi açıdan fazlasıyla ilgi gören uygarlıklardan biridir. Mısır kültüründe var olan mumyalarda bu ilginin artmasına neden olmuştur. Müzede yer alan diğer Mısır eserleri ile birlikte meşhur Kadeş Anlaşması, Tablet Arşivi ve Hammurabi Yasalarının bir kopyası da diğer önemli eserlerdendir.

Çinili Köşk Müzesi

Müzenin üçüncü bölümünü oluşturan Çinili Köşk'ün bir diğer ismi de Çinili Mihrap olarak geçmektedir. Çinili Köşk Müzesi'nde özellikle Türk İslam Çini Sanatı eserleri yer almaktadır. Özellikle Osmanlı ve Selçuklu Dönemi’nin izlerini taşıyan bu eserler içinde en gözde olanların başında Ab-ı Hayat Çeşmesi gelmektedir. Koleksiyonda iki binin üzerinde eserin sergilendiği bilinmektedir. Çini Mihrap, Kandil Askısı ve Kandil, Çanakkale Yapımı Eserler diğer önemli isimlerdendir.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Mimarisi

Tarihi ve eserleriyle olduğu kadar mimari yapısıyla da göz dolduran İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin binası Neo-Klasik mimarinin en önemli örneklerinden. Bununla birlikte müze binası amacıyla inşa edilen ender yapılardan biri olma özelliği ile de pek çok ilke imza atmış. 1891 yılında ziyaretçileri ile buluşan müze binası olduğu kadar girişi de oldukça göz alıcı oluşu ile anılıyor. Geniş merdivenli girişinde ayrıca dört heybetli sütun yer alıyor. Sütunların binaya kattığı hava ise adeta tapınakları aratarak anıtsal yapı hissi veriyor. Cephe süslemelerinin inceliği ile büyüleyen İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin girişinde Osmanlıca ile yazılmış Eski Eserler Müzesi ismi bulunuyor. Bina yıllar içinde yapılan eklemeler ile bugünkü görünümünü kazanarak ziyaretçilerini göz alıcı bir görselle karşılamaya devam ediyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi-3

İstanbul Arkeoloji Müzesi Nerede?

Türkiye'nin ilk müzesi olma özelliğini taşıyan İstanbul Arkeoloji Müzesi şehrin tarihi semti Sultanahmet'te yer alıyor. Sultanahmet'te bulunan Gülhane Parkı'na oldukça yakın bir lokasyonda konumlanan müze, Osman Hamdi Bey yokuşu üzerinde her gün ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

Tarihi semtte bulunan müzeye ulaşım ise oldukça kolay... Şehrin kalbi denecek kadar merkezi bir bölgesinde bulunması sebebiyle müzeye Eminönü-Kabataş tramvay hattı sayesinde kolayca ulaşım sağlanabilir. Anadolu yakasından gelecek olanlar, Eminönü iskelesinde inerek yine tramvay aracılığı ile müzenin olduğu konuma kolayca ulaşım sağlayabilirler.

Müzeye ziyaret etmek isteyenler için açılış saatinin 09:00 olduğunu belirtelim. İstanbul Arkeoloji Müzesi kapanış saati ise 18:30 olup, bilet gişesi ise 17:30'da kapanmaktadır. Her gün açık olan müzenin giriş ücreti ise 100 TL olarak belirlenmiştir.

Etkinlik-Nisan
Kültür Seyahat

İstanbul Nisan Etkinlik Rehberi

Baharın gelişiyle gözümüzün gönlümüzün açıldığı bu güzel günlerde haliyle İstanbul da planladığı etkinliklerle cıvıl cıvıl bir hal almaya başladı…

Devamını Oku
İstanbul Brunch Cafe-0
Yeme İçme

İstanbul'un En İyi Brunch Mekanları

Haftanın yorgunluğunu atmak için arkadaşlarla yapılacak bir brunch aktivitesinin üzerine yok. O zaman İstanbul'un en gözde brunch mekanlarına…

Devamını Oku
trekking
Kültür Seyahat

İstanbul'a Yakın Trekking Rotaları

Trekking yapmak için ille de şehirden uzakta ya da tatilde olmaya gerek yok. Bir metropolün göbeğinde bile yaşıyor olsanız, şehir size güzel havaları…

Devamını Oku