Yeme İçme
23 Mart 2020Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2023
Kahve, bazı insanlar için vazgeçilmez bir tutkudur. Kahve kültürü ise türleri, tarifleri ya da yöntemleriyle sonsuz bir öğrenme alanıdır. Peki nedir kahveyi bu kadar çekici kılan? Kahvenizi seçerken ya da demlerken neleri bilmeniz, nelere dikkat etmeniz gerekir? Bu yazımızda sizin için bu soruların cevaplarını derledik.
Kahvenizi nasıl yaptığınıza bağlı olarak farklılaşan, öğütme yöntemi gibi etkenler var. Evde kahve demleme deyince akla gelen French Press için daha kalın öğütülmüş kahve gerekirken, demleme yöntemleri için daha ince, Türk kahvesi ya da espresso için ise daha da ince öğütülmüş kahve tercih edilir. Dünya genelinde gittikçe yaygınlaşan yeni kahve dalgasıyla birlikte, kahvenin yapılış türleri de yaygınlaştı ve artık yeni makineler ve yöntemler sayesinde birçok farklı lezzette kahveyi deneme imkânına sahibiz. Dolayısıyla bu bilgiler kahve severler arasında neredeyse sıradan bilgiler haline geldi.
Kahvenizi nasıl severseniz sevin, değişmeyen ve unutmamanız gereken bilgiler neler?
Öncelikle kahvenin bir bitki olduğunu unutmamalısınız. Kahvenin bu kadar çeşitli olması da bundan kaynaklanır. Kahvenin nerede nasıl yetiştiği, yıkanıp yıkanmadığı, toprağının verimliliği gibi etkenler kahvenin tadını etkiler. Yeni nesil kahve akımında kahvenin tazeliğine atıfta bulunulması da, kahvenin bu bitki özelliklerinin daha çok ön plana çıkmasından kaynaklanır. Her bitki gibi, kullandığınız kahvenin de taze olup olmadığı çok önemlidir.
İkinci nokta kahvenizin yerel bir kahve mi yoksa harman mı olduğu ve kahvenin yetiştiği yüksekliktir. Kahve bitkisinin kafeini kendisini böceklerden korumak için ürettiğini biliyoruz. Ayrıca kahve, kafein üreten tek bitki de değil. 60’tan fazla bitki, kafein maddesini değişik oranlarda üretiyor. Rakımı daha düşük olan yerlerde böcekler daha çok olduğu için kahve bitkileri daha çok kafein üretirken, yüksektekiler daha az üretir. Bu sebeple kahve alırken kafein yoğunluğu daha fazla olan bir kahve istiyorsanız düşük rakımlı kahveleri tercih etmenizi öneriyoruz.
Kafeinin daha yoğun olduğu sert bir kahve isteyenler için koyu kavrulmuş çekirdekli kahveler, espresso ya da Türk kahvesi iyi bir tercih olabilecekken; o ünlü meyvemsi bitki tadını almak isteyenler daha az kavrulmuş çekirdekli kahveleri veya dökme (pour-over) yöntemiyle demlemeyi tercih edebilirler. Unutmayın ki en iyi kahve damak tadınıza en uygun olan kahvedir.
Diğer bir nokta ise kahve ve su oranı. Kahvenizi içerken söylediğiniz “Bu kahve çok sert!” ya da “Bu kahve çok sulu!” gibi şikayetler çoğunlukla bu oranla alakalıdır. İdeal kahve ve su oranınızı bulmak da yine sizin damak tadınıza ve kahvenizin tazeliğine bağlı. Damak tadınızı bulmak için kahve uzmanlarının tavsiyelerine kulak verebilirsiniz. Genel beğenilere göre bu oranın 1 litre suya 65 gram kahve şeklinde olabileceğini söyleyebiliriz. Tartısı olmayanlar için kahve ölçü kaşıklarının genellikle 7 gram olduğunu ekleyelim.
Kahve tercihinizde nelere dikkat etmeniz gerektiğinden bahsettikten sonra hayatımızın her anında olan bu içeceğin yararlarından bahsetmeden olmaz. Hepimizin bildiği gibi içerdiği kafein sayesinde kahvenin bize enerji verdiğini biliyoruz ancak onun faydaları bundan çok daha fazlası.
Kalp krizi, felç ve diyabet gibi ölümcül sağlık sorunlarında kahve tüketiminin olumlu bir etkisi vardır ve bize daha uzun bir yaşam sunar. Günde 1-2 bardak kahve içmenin de kalp yetmezliği riskini azalttığı tespit edilmiştir. Kahve ayrıca bağırsak kanseri, parkinson gibi hastalıklara yakalanmanızı da önlerken; yine kansere ve tümöre neden olan DNA sarmallarındaki kırılmaları da önler.
Kahvenin en iyi sohbetle birlikte gittiğini eklemekte fayda var. Dolayısıyla kahvenizi yudumlarken arkadaşlarınızı ya da sevdiklerinizi davet etmeyi unutmayın.
Afiyet olsun!