İstanbul'un En Güzel Köyleri

İstanbul, dünya tarihine tanıklık etmiş önemli bir şehir olmasının yanı sıra doğal güzellikleriyle de ünlüdür. İstanbul'un etrafında, tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile ünlü birçok köy bulunmaktadır. İşte, İstanbul'un en güzel köylerinden bazıları:

Garipçe

Adı Garipçe olsa da aslında gittiğinizde adı gibi olmadığını görürsünüz. Köyün ismi aslında, kayalıklar arasında konumlanması, yetersiz yerleşim alanı bulunması ve sadece balıkçılık yapılmasından dolayı ‘Gariban’ kelimesinden esinlenerek ‘Garipçe’ denilmiştir. Sarıyer ilçesine bağlı olan Garipçe, tam bir denizci köyü, burada dilerseniz enfes bir kahvaltı yapabilirsiniz ya da salaş restoranlarda lezzetli deniz ürünlerinin tadına bakabilirsiniz. Çam ağaçlarının dekor sunduğu köyde, Büyük Liman Plajı’nda denize girilebildiğini hatırlatalım.  

Reşadiye (Lazköy) Köyü

Çekmeköy’e bağlı olan Reşadiye ya da Lazköy, İstanbul’un Anadolu yakasında bulunuyor. Gürgen ve kestane ormanların sarıp sarmaladığı Reşadiye köyünde bulunan Reşadiye Mesire Alanı’nda, yemyeşil ağaçlar içerisinde kendiniz hazırladığınız kahvaltı ya da yemek keyfini sürebilirsiniz. Çekmeköy’e yaklaşık 10 kilometrelik mesafede bulunan Reşadiye, gerek yeşilliği gerekse temiz havası ile İstanbul’un oksijen alanlarından biri olarak biliniyor. Köyde bulunan çay bahçelerinde oturup bir kahve ve çay keyfi yapmaya ne dersiniz?  

Kabakoz Köyü

Turistleri de cezbeden Kabakoz Köyü, kıyı şeridinde yerleşik bir İstanbul köyüdür. Parıldayan kumları, kıyıya paralel devasa kayalıkları ile fotoğraf tutkunları için dahi biçilmiş kaftan olduğunu söyleyebiliriz. Ağva’nın 20 kilometre batısında bulunan Kabakoz, aynı zamanda çok sevilen Şile’nin 10 kilometre kadar doğusunda yer alıyor. Kısacası, gittiğinizde Ağva ve Şile’nin neredeyse ortasında bulunan Kabakoz’u da mutlaka ziyaret edilecekler listesine alın. Köy kahvesinde soluklanmak, mangal alanlarında piknik yapmak ve mevsim uygunsa güzel plajında serinlemek de güzel alternatifler arasında.

İnceğiz Köyü

Çatalca’dan yaklaşık 8 kilometre mesafede yer alan İnceğiz Köyü’nde bulunan İnceğiz kayaları, oldukça ilginç bir şekilde insanlar tarafından oyularak ortaya çıkmış mağara evler olarak bilinmektedir. Tarihinin yaklaşık 5 bin yıl öncesine kadar dayandığı söylenen ve Kemal Sunal’ın filminde de sahne olarak kullanılan ve aynı zamanda Kemal Sunal mağaraları olarak ta bilinen İnceğiz kayalarını (mağaralarını) ziyaret edip bölgedeki mesire alanlarında keyifli vakit geçirmek mümkün. Gürgün ve meşe ağaçlarının sarmaladığı İnceğiz Köyü’nün, tarihi olarak Yıldırım Beyazıt döneminden daha önceki dönemlere dayandığı da söylenmektedir.

Gökmaslı Köyü

Geçmişinin 600 sene öncesine dayandığı söylenen Gökmaslı Köyü, Şile’nin az bilinen ama bir o kadar da güzel köylerinden biridir. Tarihi köy evleri, mesire alanı, yemyeşil ortamı ile İstanbul’dan hemen kısa sürede uzaklaşıp biraz nefes almanız mümkündür. Gökmaslı’ya yaklaşık 13 kilometre mesafedeki Hacılı Şelalesi ve kamp alanı, mesire alanı, sessiz ve sakin ortamı ile keyif alabileceğiniz mekanlardan. Geçim kaynağının genellikle ormancılık ve hayvancılık olduğu Gökmaslı Köyü, kendinizi eski zamandaymışçasına hissedebileceğiniz bir lokasyon. Kahvaltı veren mekanlarda, eşsiz köy lezzetleri eşliğinde kafanızı dinleyebilirsiniz.

Rumeli Feneri

İstanbul’un, Karadeniz’e açılan bir koludur Rumeli Feneri. Fransız ve İngiliz savaş gemilerinin Karadeniz kıyılarına açılmalarını olanak sağlamak amacıyla karşı taraftaki Anadolu Feneri ile birlikte aynı zamanda açılan Rumeli Feneri, tam bir kafa dinleme yeridir. Balıkçı barınağı ve Rumeli Feneri Kulesi, Rumeli Feneri Topçu Kalesi de bulunan Rumeli Feneri, doğal güzelliği sayesinde İstanbul’da ziyaret edilmesi gereken noktaların başında bulunuyor. Güne güzel bir kahvaltı ile merhaba deyip kule ve kaleyi gezdikten sonra yorgunluğunuzu balıkçılarda sonlandırmaya ne dersiniz?

Ormanlı Köyü

Çatalca ilçesine bağlı bulunan Ormanlı Köyü, çeşitli sporların yapılabileceği noktalardan biridir. Yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda bir plajı bulunan Ormanlı Köyü’nde, doğa yürüyüşü, balıkçılık ve yamaç paraşütü gibi sporlar yapılabiliyor. Özellikle yaz aylarında kamp yapmayı dilerseniz, yeşil doğası ile Ormanlı, ideal bir noktadır. Bölgede ATV ve safari turlarının yapılabildiğini de belirtelim. Çatalca’nın denize girilebilecek noktalarından en ideali olan Ormanlı Köyü Plajı, kuş gözlemciliği ve fotoğrafçılığın da yapıldığı doğal güzellikte bir yerdir. Gitmişken balık ürünlerini tadabileceğiniz restoranları asla ıskalamayın.

Bozhane Köyü

Çayağız Deresi ile komşu olan ve Beykoz’a yaklaşık 14 kilometrelik mesafede yer alan Bozhane Köyü, yine kendini ıssız ve her şeyden uzak hissetmek isteyen gezginler için oldukça uygun bir köydür. Bozhane Köyü kamp alanında kamp atabilir, eşsiz yeşillikler arasında dilediğinizce yürüyüşler yapabilirsiniz. İstanbul’un bu kadar yakında böylesine bir köy yaşamı, ancak Bozhane Köyü’nde mümkündür diyebiliriz. Bir zamanlar ‘Boş Hane’ Olarak adlandırılmış olan köy halkı, çoğunlukla, hayvancılık ve ormancılık ile geçimi sağlamaktadır. Göl kenarında bir kahve yudumlayıp Bozhane Gölü Barajı’nın kenarında dinlenip güzel fotoğraflar çekmeye ne dersiniz?

Görüldüğü üzere, İstanbul demek, sadece keşmekeş, karmaşa, stres ve yoğun trafik demek değil aslında. İsteyen her zaman, şehrinden uzaklarda olmayan kaçacak bir yerleri her zaman bulur. İstanbul şehrinden çok ama çok uzaklarda olmayan doğa harikası ve geleneksel köy hayatına şahit olacağınız bu özel köyleri keşfetmeye, vakit kaybetmeden bir an önce başlamalısınız.

Metropol İstanbul, sanılanın aksine doğal güzellikler bakımından da bir hayli zengin. Birbirinden güzel köylerinden sonra ailece gezebileceğiniz doğal alanlarını da tanımak isterseniz İstanbul’da Gezilebilecek Doğal Yerler yazımızı da mutlaka okumanızı öneririz.