Kültür Seyahat
12 Eylül 2023İstanbul. Tarih ve kültürün muhteşem birleşimi. Tek bir şehrin içinde adeta 5 farklı yaşam, 5 farklı şehir. Birbirinden tamamen farklı Eminönü, Cihangir, Üsküdar, Arnavutköy ve Moda semtleri sanki birbirinden ayrı birer şehir görüntüsü verse de hepsi tek bir şehrin vazgeçilmez unsurları. İstanbul’u da İstanbul yapan bu olsa gerek. Bugünkü yazımızda Anadolu yakasının gözde, eğlenceli, nezih ve bir yandan da bohem semti Moda’yı ele aldık. Kadıköy ilçesinde yer alan ve adını sadece giyim tarzlarından değil, aynı zamanda yaşam tarzlarından da alan bu semt şüphesiz ki İstanbul gençlerinin bir numaralı adresi. Dilerseniz çok uzatmadan hemen yazımıza geçelim. İyi okumalar dileriz.
Asırlar Süren Cazibe
Öncelikle bu sanatsal semtin derin geçmişine inelim. Kadıköy’ün en eski yerleşimi olan Moda’nın rivayet edilen ilk sakinleri Fenikelilerdir. Bölgenin adı ise Kalkedon olarak geçmekteydi. Rivayetlere göre ise Kalkedon körler kentiydi. Osmanlı’da, ise burada 14. Asrın ortalarında yerleşimler başlamıştı. Batılılaşma sürecinin başladığı Tanzimat yıllarından itibaren burasının cazibesine özellikle Avrupalılar kapılmış ve akın etmiştir.
İngilizlerin çoğunun yanı sıra Levantenler, Rumlar, Ermeniler ve Türklerin ileri gelenleri bu bölgeyi mesken olarak benimsediler. Bu yerleşim sürecindeki hızlılık dolayısıyla “Moda” ismini adlığı rivayet edilir. Bu semtten kimler geldi, kimler geçti. Ama şurası belli ki Moda’nın cazibesi herkesi içine çekmiş. Toprağında henüz taze otlar biterken bile Fenikeliler, bu bohemliği görmüş anlaşılan.
Semtin Portresi
Şüphesiz ki İstanbul’un en renkli ve en nezih semtlerinden biri olan Moda’da yok yok. Filmlerin sahnelerini aratmayan sokakları, şirin cafeleri ve elbette ki eşsiz sahil yolu Moda’nın en parıldayan mekânları. Burada her yol şiire çıkar. Cemal Süreya’nın yaşadığı sokaklarda gezip şiirlerinin dizelerini okumak, halen tarih kokan nostaljik tramvaya binmek ve elbette Barış Manço’nun müzeye dönüştürülen evini ziyaret etmek de en Moda’ya özgü aktivitelerin başı olsa gerek.
Has İtalyan pizzası yemek için illa ki Napoli’ye gitmek zorunda değiliz. Çünkü Napoli, Moda’da ayağımıza geldi. Napoli’den buraya gelip dükkânını açan Salvatore’nin Pizzeria Il Pellicano’su gerçekten herkesin tatması gereken bir lezzet. Marmara Denizi’ne doğru arkasına bakmadan uzanan Moda İskelesi de bu bohemliğin bir simgesi olsa gerek.
Anadolu Yakası’nın Kalbi
Tarihi dokunun ve modern çekiciliğin bir araya geldiği Kadıköy’ün ve hatta Anadolu Yakası’nın kalbi olan Moda sadece bir semt değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Taş evler, zarif ahşap binalar ve rengârenk çiçeklerle süslü balkonlar, semtin karakteristik özelliklerindendir. Moda, yürüyüşler ve bisiklet turları için mükemmel bir ortam sunar. Yoğurtçu Parkı ve Kalamış sahil yolu ise doğa ve deniz manzarası arayanlar için idealdir. Eğer damak tadınızı şenlendirmek istiyorsanız burada birçok alternatif mevcut. Roma’yı aratmayan bir diğer İtalyan restaurantı sizler için leziz menüler hazırlıyor. Burası üç katlı bir evde hizmet veren Aida. Birbirine yakın samimi masaları ve sevimli bistrosuyla işinin ehli İtalyan şeflerle leziz menülerin hazırlandığı bu mekân Moda’yla özdeşleşen isimlerin başında geliyor. İtalyan restaurantlarının bitmediği Moda’da Paul’s Lasagna ise menüsünde 16-17 çeşit birbirinden farklı lazanya tarifi bulunduruyor. Hele ki tarihi Moda iskelesinin ucundaki Koço Restaurant Moda’yı Bohem kılan mekânların başında geliyor. Taze balık, güzel meze ve günbatımı üçlüsü için İstanbul’daki ender mekânlardan.
Ek olarak bir çok tatlı, hamburger ve ev yemekleri servisi yapan sayısız kaliteli mekân Moda’nın damağına tat katıyor. Bünyesindeki kafeleri ise oldukça orijinal mekânlar. Kapıdan gireni önce ekmek ve tatlılarla dolu vitriniyle karşılayan Naan, Moda’daki en popüler kafelerden biri. Kütüphanesi, sıcak atmosferi ve sakin oturma düzeniyle Naan ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmıyor. Ayrıca kendisinden sonra açılan birçok mekânın da ilham kaynağı olmuş.
Sanatseverlerin bir numaralı durağı Süreyya Operası’nın yer aldığı Bahariye Caddesi’nden Sakız Gülü Sokağı’na girip Rexx Sineması’nı görünce sola dönerseniz çıkacağınız yer ise Kadife Sokak. Barlar Sokağı da denilen bu sokak ise gece hayatı ile meşhur. Ayrıca Haluk Bilginer’in tiyatrosu olan Oyun Atölyesi de bu caddede yer alıyor.
Antikacı arıyorsanız Tellalzade Sokağı tam size göre. Sanatçılar Sokağı’nda ise ressamların tabloları alıcılarını bekliyor. Kadıköy’ün bir numaralı pasajı Akmar’ı da sahaflar dolduruyor. Burada aradığınız herhangi bir kitabı bulamamak mümkün değil. Ayrıca üç semavi dinin temsilcileri Moda’nın bohem ruhunu canlandırıyor. Hemdet Israel Sinagogu, Aya Efimia ve Aya Triada Rum Ortodoks Kiliseleri, Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi, Osmanağa ve Sultan Mustafa İskele Camii Moda’ya ruhanilik yüklüyor.