Kültür Seyahat
13 Aralık 2021Güncelleme Tarihi: 18 Haziran 2022
Paris yaklaşık 12 milyon nüfusa sahip, dünyanın en güzel başkentlerinden birisidir. Tarihi 19.yy’a dayanan ve bugüne kadar özgünlüğünü korumayı başarmış mimarisi, kendine has havası ve doğal güzellikleriyle tam bir romantizm şehridir. Bu yüzdendir ki tüm dünyaya aşıklar şehri olarak nam salmıştır. Eyfel Kulesi’nden tutun Montmartre Tepesi’ne kadar şehrin her köşesinde filmlere sahne olabilecek yapılar ve şık giyimli insanlar görebilirsiniz. Ayrıca insanları da bir o kadar romantik ve sıcakkanlıdır.
Bu romantikliğinin yanında ışığıyla da ünlüdür Paris. 1800’lü yıllarda sokaklarının gaz lambasıyla donatılmasından dolayı Avrupa’nın ilk ışıklı şehri olarak kabul edilmiştir. Ancak kalabalık ve pahalı bir şehirdir Paris. Ayrıca çok turistik yerleri dışında insanlarının İngilizce bilseler dahi konuşmaktan kaçındıklarını, çok milliyetçi olduklarını öğrendik bizzat tecrübe eden arkadaşlarımızdan. Fakat kötü yanlarını bir kenara bırakmanızı, önyargılı olmamanızı öneririz. Zira bu şehir o kadar güzellik barındırır ki içinde, bütün kötü özellikleri bir kenara bırakırsınız şehri keşfederken.
Ayrıca yemeklerini de çok seveceğinizden eminiz. Özellikle Fransız insanının kahvaltıda vazgeçilmezi olan kruvasan ve pankeki bizzat yerinde tatmanızı öneririz. Ana yemek olarak da soğan çorbası ve ördek confit denemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Eğer seyahat planlarınız arasında Paris varsa ya da sadece bu harika şehri daha yakından tanımak istiyorsanız okumaya devam edin.
Paris’te görülmesi gereken yerler saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Öyle ki Paris’teki birçok ünlü yapı UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir. Ancak yine de giderseniz görmeden dönmemelisiniz diyeceğimiz yerleri sıraladık sizin için.
Eyfel Kulesi
Her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen bu yapıyı anlatmamıza gerek bile yok diye düşünüyoruz. Şehrin 130 yaşındaki simge yapısı, Paris’i ziyaret edenlerin her zaman ilk durağı olmaya devam ediyor. Yaklaşık seksen katlı bir apartman büyüklüğündeki Eyfel, muhtemelen dünyada da en çok fotoğrafı çekilen yapıların başında geliyor. Hatta kulenin başlı başına bir Paris ziyareti sebebi olduğunu da söyleyebiliriz.
Montmartre Tepesi
Ressamlar tepesi olarak da bilinen bu tepede zamanında meyve bahçeleri, üzüm bağları yer alırmış ve bu bahçelerin üzerinde Pablo Picasso, Claude Monet gibi çok ünlü ressamlar resim yaparmış. Şimdilerde ise gezmeye doyamayacağınız kiliseler ve müzeler yer alıyor. Sevdiğinizle romantik bir kaçamak yapmak istiyorsanız Eyfel Kulesi’nden sonra rotanızı bu tepeye çevirebilirsiniz.
Louvre Müzesi
Paris deyince akla gelen bir diğer yer de Louvre Müzesi’dir. 12.yy’da kale olarak inşa edilen bu yapı Fransız Devrimi'nden sonra müzeye çevrilmiştir. İçerisinde Antik Yunan ve Roma dönemlerine ait bir çok heykel ve ünlü ressamların tablolarını barındıran bu yapıyı hakkını vererek gezmek istiyorsanız bütün gününüzü bu müzeye ayırmanız gerektiğini söylemiş olalım. Ayrıca pandemi sonrası sağlık önlemleri kapsamında dışarıda oluşan uzun kuyruklarda beklemek istemiyorsanız müzenin internet sitesinden önceden rezervasyon yaptırmanızı öneririz.
Seine Nehri Kenarı
Fransa’nın en uzun ikinci nehri olan ve Burgonya’dan doğup Manş Denizi’ne dökülen bu nehrin kenarı romantik yürüyüşlerinizin ve hoşsohbet pikniklerinizin mekanı olabilir. Ayrıca nehrin kenarında bulunan kafelerde birer kadeh şarap içebilir, köprü manzaralı fotoğraflar çekinebilirsiniz.