Havalimanlarındaki Yüz Tanıma Sistemi

Havalimanlarındaki Yüz Tanıma Sistemi

Telefonlarımızdan asansörlere, hayatımızın birçok alanında kullanılan yüz tanıma sistemi havalimanlarında da yerini almaya başladı. Pasaport kontrollerinde ve uçuş kapılarında zaman kazanmak için Biometric teknoloji kameralar ile fotoğrafımız çekiliyor ve pasaport kontrollerimiz çok daha kısa sürede tamamlanmış oluyor. British Havayolları, Delta Havayolları gibi birçok havayolu şirketinin kullanmaya başladığı bu teknolojinin yakın zamanda tüm dünyada uygulanması bekleniyor. Bu sistem ile kağıtsız ve dijital bir uçuş süreci geçirmeniz amaçlanmış.

Biometric teknoloji yüzümüzdeki karakteristik özellikleri kullanıyor ve sizi aynı telefonunuzdaki parmak izi okuyucusu gibi tarıyor. Yüz tanıma sisteminde de bu tarama sizin göz bebeği, parmak izi ve yüz tanıması ile oluyor. Sistem uzun zamandır Birleşik Krallık ülkelerinde iç hatlar kısmında kullanılmaktaydı ama şimdi uluslararası yolculuklarda da kullanılmaya başlandı. 

Amerika’da da yaygınlaşmaya başlayan bu teknolojiden görülen şu ki, Delta Havayolu yolcuların %72’si bu durumdan oldukça memnun ve çok fazla zaman kazandırdığını söylüyor. Yolcuların %2’si ise bu uygulama hakkındaki düşünceleri çekimser olduğu için uygulamayı reddetmiş. Reddeden yolcular için de eski sistem uygulanmış ve pasaportları havalimanı çalışanları tarafından kontrol edilmiş. 

Sistemin ne kadar doğru olduğu ise bir merak konusu. Ortalama olarak sistem %97’den daha fazla yüz eşleşmesi sağlıyor. En iyi eşleşme için iyi bir ışık, yolcunun kameraya direkt olarak bakması ve düz bir duruş gerekli. Amerika Gümrük ve Sınır Koruması(CBP)’na göre bu sistem bir gözlem sistemi değil ve öyle algılanmaması gerek. Veriler bir yerde saklanmıyor ve FBI dahil kimse ile paylaşılmıyor. 72 saat sistemde saklanan fotoğraflar daha sonra otomatik olarak siliniyor. Bu sistemde amaç uçuşta bir problem olduğunda, uçakta kimlerin var olup olmadığını tespit edebilmek ve uçuş sürecini en iyi seviyede geliştirmek. 

Son uçuşlarından birinde Delta Havayolları uluslararası kalkıştan 60 dakika önce yolcu girişine başlarken Flight 295 uçuşlarında bütün yolcular 35 dakikada kontrol edilip uçağa alınmış ve 10 dakika kadar hızlı bir süreç yaşatmış. 

Yolcuların kafasında hala gizlilik, veri güvenliği, açıklık ve kesinlik gibi konulardan sorular bulunuyor. Yerel Güvenlik Komite Başkanı Bennie G. Thompson son konuşmasında insanların daha fazla bilgilenmeye hakları olduğunu ve bu konuların cevaplarını içeren bir konuşma yayınlayacağını belirtti. 

Artık hayatımızdaki her şey gibi havalimanları da akıllı! Nedir bu akıllı havalimanı, eskisinden ne farkı var diye soranları Yapay Zekanın Geldiği Son Nokta: Akıllı Havalimanı yazımızı okumaya davet ediyoruz.