Kültür Seyahat
29 Mart 2023Hafta sonu için rotanızı doğal güzelliklerin adresi İğneada’ya çevirirseniz en keyifli tatilinizi yapacaksınız demektir. Bu bağlamda birçok kişinin ufak bir kaçamak ya da huzurlu bir gezinti yapmak adına tercih ettiği İğneada, içinde barındırdığı güzellikleri sayesinde ayaklarınızı yerden kesiyor! O halde gelin, hep birlikte huzurun adresi İğneada’ya bir göz atalım.
İğneada Feneri
İğneada denildiği zaman akla ilk gelen yer hiç kuşkusuz ki Karadeniz’in en batısında yer alan deniz feneri olan İğneada Feneri oluyor. Bu bağlamda İğneada Feneri, ilçe merkezine yaklaşık olarak 4 kilometre mesafede Limanköy mevkiinde yer alan muhteşem bir yapı. Öte yandan İğneada Feneri, denizin ortalama 50-60 metre yamacında konumlanmış olan tarih kokan bir fener olarak İğneada ilçesini simgeleyen en önemli yapı olarak nam salıyor.
Bununla birlikte dikdörtgen planlı olan idari bina ve silindirik bir fener kulesinden oluşan bu yapı, 1866 senesinde Sultan Abdülmecit zamanında Fransızlara yaptırıldığı için halk arasında da Fransız Feneri olarak da biliniyor. Bilindiği üzere o dönemler ne yazık ki elektrik olmadığı için kurma koluyla kurulup gaz yağı vesilesiyle denizi aydınlatan fener, şu an güncel olarak 100’lük halojen ampul ve plastik yansıtıcılar sayesinde 20 mil uzaktan bile görülebiliyor. Ayrıyeten İğneada Feneri’nin denizden yüksekliği tamı tamına 44 metre olup; kule yüksekliği ise 8 metre olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunların yanı sıra fenerin yer aldığı tepenin bir ucu Beğendik istikametinden Bulgaristan’a, diğer ucu ise İğneada’nın da yer aldığı ve denizin salınmayı nispeten kestiği oldukça geniş bir koya açılıyor. Bununla birlikte Karadeniz’in haşin sularından kaçan denizciler için İğneada fazlasıyla güvenli bir koy olarak biliniyor. Bilhassa Bulgaristan yönünden buraya ulaşmak isteyen gemiler, ten tepede bulunan fener sayesinde burnu kolaylıkla geçebiliyor.
Demirköy Dökümhanesi
İğneada konumunda yer alan bir diğer görmeniz gereken yer ise Demirköy Dökümhanesi oluyor. Bu yerin tarihine inece olursak Osmanlı’nın ilk savaş endüstrisi merkezi olarak değerlendirildiğini de belirtmeden geçmeyelim. Öte yandan Demirköy Demirhanesi, Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde, İğneada’nın ortalama olarak 29 kilometre güneydoğusunda yer alıyor. Bununla birlikte Demirköy Dökümhanesi, bilinen bir diğer adıyla Fatih Dökümhanesi, tarihin akışını adeta değiştiren bir kırılma noktası olan İstanbul’un fethinde tam olarak kilit bir rol oynaması sebebiyle Türk tarihi açısından büyük ölçüde önem taşıyor.
Zira İstanbul’un fethi esnasında kullanılan top ve silah gibi birbirinden farklı envanterlerin yapımında da oldukça önemli bir rol oynamış. Aynı zamanda on bin metrekarelik geniş bir alana yayılmış olan Demirköy Dökümhanesi’ndeki kazı çalışmaları, 2001 senesinden bu yana hiç hız kesmeden devam ediyor. İğneada’ya gelen kişilerin çoğu Demirköy Dökümhanesi’ni ziyaret etmeden dönmüyor. Buram buram tarih kokan havası ve çevresel düzeniyle oldukça dikkat çeken bu yer, birçok turistin de gözdesi konumunda diyebiliriz.
Pedina Gölü
Şimdi de sırada en çok rağbet gören ve İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı’nın tam olarak batısında konumlanan Pedina Gölü’nden bahsedeceğiz. Bu yer eşsiz meşe ağaçlarıyla çevrili, adeta bir cennet havası veren bir atmosfere sahip benzersiz bir göldür. Bu bağlamda Pedina Gölü’nün karaleylek popülasyonuyla da özel koruma alanı statüsünde yer aldığını söylemeden geçmeyelim.. Öte yandan Avrupa ve Afrika arasındaki upuzun bir kuş göç yolu üzerinde bulunan Pedina Gölü, sonbahar göçü esnasında dikkat çekici sayıda leylek ve su kuşu için beslenme, dinlenme, üreme ve barınma alanı açısından fazlasıyla önem taşıyor. Hal böyle olunca da İğneada ziyaretçileri, Pedina Gölü’ne uğramadan seyahatini tamamlamak istemiyor.
Saka Gölü Longozu
İğneada ile ilgili bahsedeceğimiz belki de en önemli yer Saka Gölü Longozu olabilir. Bu açıdan İğneada Longoz Ormanları’nın en güney ucunda hatta ücra köşelerinde konumlanmış olan bir lagün gölü olma niteliğine sahip göldür. Bir bakıma bahsetmiş olduğumuz bu göl, kumullar arasındaki yaklaşık olarak 5 hektarlık bir alana yayılan küçük bir oluşumdur desek yalan olmaz. Bütün bunların yanı sıra yılın belirli döneminde denizle birleşip iç içe geçen Saka Gölü Longozu, milli park içinde yer alan yedi adet önemli gölden biri olma özelliğini de taşıyor. Üstelik sadece bununla da sınırlı değil! Saka Gölü Longozu, yetkili merciler tarafından koruma altına alınarak fazlasıyla özenli bakılıyor. Bu bağlamda gölü ziyaret etmek isterseniz size güzel bir haberimiz var! Saka Gölü Longozu içinde birbirinden farklı ve çeşitli pek çok balık türü yaşam sürüyor. Aynı zamanda Saka Gölü Longozunun oldukça büyük bir bölümü sazlıklarla kaplı. Bu bağlamda diğer göllerden çok daha farklı olarak kumsala daha yakın bir konumda yer alıyor. Bu bahsettiğimiz bütün yerler İğneada konumunda yer alan ve seyahatinizde renk katacak yerler. Ayrıyeten sakinliği ve eşsiz doğasıyla sizi büyülemeye hazırlayan bu yerleri mutlaka görmelisiniz. Unutmayın, kendiniz için en huzurlu ve güvenli seyahati siz daha iyi bilirsiniz.
