Fransa’da Ziyaret Etmeniz Gereken Müzeler

Dünyanın en büyük müzesi Louvre'dan, Düşünen Adam heykelinin yaratıcısı Rodin'e adanmış müzeye kadar, Fransa'da sanata doyabileceğiniz pek çok seçeneğiniz var.

Louvre Müzesi

Elbette ilk sırada, bugün dünyanın en büyük müzesi olan Louvre yer alıyor. Paris’te yer alan ve 1793 yılında bir resim sergisi olarak başladıktan sonra koleksiyonunu genişleten Louvre, yıllık 10 milyonu aşan ziyaretçi sayısıyla dünyanın aynı zamanda en çok ziyaret edilen müzesidir. Üç ayrı kanat ve sekiz bölüme ayrılmış salonlarında yaklaşık 35 bin sanat eseri sergileniyor. Mısırlılardan Yunanlılara, Ortaçağ sanatından İslam sanatına kadar her medeniyet için ayrı bir galeri ayrılmış olan müzedeki tüm eserleri görmek için oldukça uzun bir zaman ayırmanız hatta bu iş için mesai yapmanız gerekiyor. Müzedeki en popüler sanat eserlerinin başında ise Da Vinci’nin Mona Lisa’sı, Milo Venüsü, Michalengelo’nun İki Köle heykeli ve Perrault Sıra Sütunları geliyor.

Matisse Müzesi (Musée Matisse)

Fransa’nın ikonik müzelerinden biri olan Musée Matisse, 1917-1954 yılları arasında Fransa’nın Nice şehrinde yaşamış ressam ve heykeltıraş Henri Matisse’in koleksiyonlarından oluşmaktadır. Sanatçıya ait 68 tablo, iki yüzü aşkın çizim, yüze yakın fotoğraf, 57 heykel ve yüzlerce objenin sergilendiği müze tarihi Villa des Arenes’te yer alır ve şehirle bütünleşmiş bir kültür mirasıdır.

Orsay Müzesi (Musée d'Orsay)

Sen Nehri kıyısındaki eski bir tren istasyonunda yer alan müze, 1 Aralık 1986’da açılmıştır. Konum olarak Louvre’un hemen karşısında yer alır ve aslında bir nevi geleneksel sanat ile modern sanatı da karşı karşıya getirir. Yılda üç milyonun üzerinde ziyaretçinin ağırlandığı müzede empresyonizm akımına ait birçok değerli resim ve heykel sergilenmektedir. Henri Matisse, Claude Monet, Vincent Van Gogh, Auguste Rodin gibi sanatçıların orijinal eserleri, en dikkat çekicileri arasındadır.

Rodin Müzesi (Musée Rodin)

Ülkemizde en çok Düşünen Adam (Le Penseur) Heykeli’nin yaratıcısı olarak tanınan Fransız Heykeltıraş Auguste Rodin’e adanmış olan müze, geniş galerilere sahip oldukça eski bir binadan oluşur. Seksen binin üzerinde fotoğraf, sekiz bin tablı, altı bin altı yüz heykel ve sayısız sanat nesnesinin sergilendiği etkileyici bir arşive sahip olan müzede, Camille Claudel için ayrılmış özel bir galeri de yer alıyor.

Bonus: Camille Claudel ve Rodin arasındaki ilişki hakkında daha çok bilgi sahip olmak isteyenlere, müzeyi gezmeden önce ünlü Fransız aktrist Juliette Binoche’un canlandırdığı Camille Claudel filmini mutlaka izlemelerini öneririz.

Ulusal Sanat Müzesi (Centre Pompidou)

Paris’in en turistik yerlerinden biri olan Pompidou merkezi Avrupa’nın en önemli sanat müzelerinden biri kabul edilir. İçinde yer alan dev kütüphane ile edebiyatın ve sanatın farklı türlerini bir araya getirmesiyle ünlü kompleks, ödüllü mimarisiyle kısa zamanda şehrin simgeleşmiş yapılarından biri haline geldi. On katlı binanın içerisinde Avrupa’nın en büyük modern sanat koleksiyonuna sahip ana koleksiyonun haricinde, kırk yaşın altındaki sanatçılara ayrılmış galeriler, sürrealizm, primitivizm, kübizm gibi akımlara dair kronolojik bir sıralamanın yapıldığı sergilere dek çok geniş koleksiyonları bir arada görmek mümkün. 60’lar ve sonrasına dair tematik odaları, video sanatı ve enstalasyonları için ayrılmış özel odalar, mimari ve tasarım projeleri, bit pazarı buluntuları, halk sanatı ve fotoğraf koleksiyonu da kompleks içerisinde yer alan ve mutlaka görülmesi gereken alanlardan.

Paris Doğa Tarihi Müzesi

Fransız Devrimi sırasında Kral 13. Louis’nin bilim insanları tarafından çeşitli araştırmalar için kullanılan bina, bugün dünyanın en büyük koleksiyonuna sahip en büyük üç müzesinden biridir. Birçok önemli bilim insanının eserlerinin ve kitaplarının da yer aldığı müzede, mikroskobik dünya, böcekler, memeliler, sürüngenler, biyolojik antropoloji, fosiller, kayaçlar ve daha birçok eserden oluşan altmış iki milyonun üzerindeki koleksiyonuyla özellikle çocuklar için de oldukça eğitici ve öğretici bir misyona sahiptir.