Kültür Seyahat
5 Ekim 2022Avrupa seyahati yapmak için kollarını sıvayanlar, bu tarafa. Sizler için Avrupa’da en çok popüler olan lezzet duraklarını derledik. Avrupa’nın en "foodie" ülkelerini öğrenerek kendinize muhteşem bir rota oluştururken, aynı zamanda yeni tatlara hevesli bir hale geleceksiniz. Tüm bunların yanında yazının devamında okuyacağınız bilgiler sayesinde gitmeyi planlandığınız yerlerde yabancılık çekmeyeceksiniz.
Kopenhag
Kopenhag, Danimarka’nın başkenti olarak biliniyor. Aynı zamanda birbirinden farklı insanın hayatlarını burada devam ettirmek istediği bir yer. “Ticaret Limanı” anlamına gelen Kopenhag’da refah seviyesi fazlasıyla yüksek olduğu için ziyaretçilerini hayran bırakan bir havaya sahip denilebilir. Bu bağlamda Kopenhag, renkli yaşamı ve lezzetli yeme içme kültürü vesilesiyle genç nesillerin de dikkatini önemli ölçüde çekiyor. Adeta benzersiz bir yerleşim yeri olan Christiania Özerk Bölgesi, Kopenhag’ın görülmesi gereken en önemli duraklarından bir tanesi olarak biliniyor.
Gastronomik lezzetleri ile de birbirinden farklı gezgine ilham vermeye devam eden Kopenhag, birçok Michelin yıldızlı restoranı ile de önemli gastro-turizm duraklarından bir tanesi. Ama Kopenhag denildiği zaman akıllara ilk gelen lezzet hiç şüphesiz Smørrebrød oluyor. Peki, Smørrebrød’un olayı ne?
Geçmişte Danimarkalı çiftçilerin çoğu zaman öğle yemeklerinde yediği bu lezzet şöleni sandviç, günümüzde hemen hemen her restoranda servis edilen bir yemeğe dönüşerek yerini almış. Bu arada sandviç dediğimize bakmayın; bu sandviç muhteşem tarifine istinaden özel olarak hazırlanıyor. Aynı zamanda içeriğinde balık, et, sebze ve farklı soslar da bulunuyor.
Bologna
İtalya’nın kuzeyinde bulunan Bologna, Emilia-Romagna bölgesinde yer alan oldukça özel bir durak olarak biliniyor. Verimliliği ile nam salan Po Ovası ile Apenin Dağları arasında kalan bölgeye kurulmuş olan bu muhteşem şehir, çeşitli kültürel zenginliği ve kendine has dokusu vesilesiyle ön plana çıkan bir yerleşim yeridir.
Aynı zamanda bir Orta Çağ şehri olan Bologna, görkemli ve benzersiz tarihi ile önemli ölçüde dikkat çekiyor. Bununla birlikte Bologna, “Kızıl Şehir” olarak da anılıyor. Bu bağlamda kırmızı kiremitleri ve yapısında bulunan kızıl tonlar ile de nefes kesici bir görselliğe sahip olan bu yer, son derece seviliyor. Bologna, bu tarihi görkemin ve eşsiz kültürün yanı sıra gastro-turizm açısından da önde gelen şehirler arasında yerini koruyor! Hatta burası o kadar çok ünlü bir yeme-içme şehri ki lakabı “La Dotta, La Grassa, La Rossa"; yani “Bilgiç, Şişman, Kırmızı.”
İtalya’nın gastronomi başkenti olarak anılan şehir, özellikle tortellinisi ile meşhur diyebiliriz. Ayrıyeten benzersiz parmesan peyniri, Parma jambonu ve lasagna gibi tatlar da Bologna’ya özgü şeylerdir!
Marsilya
Marsilya, oldukça köklü bir geçmişe sahip, ona "Güney Fransa'nın İncisi" yakıştırması da bu yüzden yapılıyor. Akdeniz'in en büyük limanına sahip yerleşim yeri olan Marsilya, Kuzey Afrika ve Güney Avrupa arasında da önemli bir geçiş noktası. Bütün bu özellikleri, Marsilya'nın eşsiz kültürel dokusunu zenginleştiren miraslar olarak akıllara kazınırken, zengin mutfağı ile de "en foodie" duraklar arasına girmeye aday.
Zengin bir tarihin ve eşsiz bir doğanın dengelendiği, yüzyıllar boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olan bölge, sadece Fransa'nın değil, tüm dünyanın önde gelen gastronomi merkezlerinden biri kabul ediliyor. Özellikle şehrin simgesi özelliğini gösteren “Bouillabaisse” buraya gelen herkesin kesinlikle tatması gereken eşsiz bir lezzet!
Çeşitli deniz ürünlerinden ve da sebzelerden oluşan bu çorba, yöreye özgü özel tatlar arasında. Açıkçası Akdeniz kıyılarında bulunmaktan ve birbirinden farklı gastronomik tatlar denemekten hoşlanıyorsanız rotanızı Marsilya’ya çevirin!
Stockholm
İsveç'in başkenti, İskandinavya'nın ise kültür, sanat ve ekonomi merkezi Stockholm, eşsiz Mälaren Gölü’nün Baltık Denizi ile birleştiği yere kurulmuş muhteşem bir şehir. Doğal güzellikleri, yeşil alanları ve tarihi dokusuyla her anlamda ilham verici olduğunu söyleyebiliriz.
Kuzey Avrupa’nın bu görkemli şehri, son yıllarda foodie gezginler tarafından oldukça sık ziyaret ediliyor. Neden mi? Çünkü İsveçliler tarihlerine ve kültürlerine olduğu kadar damak tatlarına da son derece değer veriyorlar da ondan. Birçok Michelin yıldızlı restoranın bulunduğu Stockholm'e yolunuz düşerse, bizce tatmanız gereken lezzetler listesinin en başında "Yellow Pea Soup" adı verilen bezelye çorbası olmalı. Onu da kesinlikle Toast Skagen, Raggmunk, İsveç köftesi gibi lezzetler izlemeli.
Eğer damak zevkinizi arşa çıkarmayı planlıyorsanız gezgin rotanızın ilk maddesine Stockholm’u ve eşsiz aromatik lezzetlerini eklemelisiniz!