Avrupa'da Mutlaka Görülmesi Gereken 10 UNESCO Mirası

Birleşmiş Milletler Örgütü'ne ait kollardan biri olarak bilinen UNESCO'nun kültür, bilim ve eğitim gibi pek çok konu üzerinde gösterdiği önemli çalışmalar yer almaktadır. Bu çalışmalardan biri de UNESCO Dünya Miras Alanları Listesi'nin oluşturulduğu uygulamadır. Bu uygulamanın amacı ise doğal, kültürel ve karma değere sahip mirasları koruma altına almaktır. Dünya miras listesine girecek olan alanları belirleyen ise Dünya Miras Komitesi'dir. Üstün evrensel değer taşıdığı düşünülen alan veya varlıkların listeye girerek koruma altına alınması için belirlenen bazı kriterler bulunmaktadır. Varlığın istisnai değere sahip olduğu, belirlenen kriterlere uygunluğu ile ölçülmektedir. Dünyanın her yerinde UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmeyi başaran pek çok varlık ve alan bulunmaktadır. UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan her nokta en azından bir kez mutlaka görülmelidir. Bu yazımızda ise Avrupa'da mutlaka görülmesi gereken UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan 10 ismi sizler için derledik. 

Aachen Katedrali, Almanya

Orta çağ zamanında Azize Meryem Kilisesi ismi ile anılan katedral Almanya'nın batı bölgesinde yer almaktadır. İmparator Şarlman'ın emri ile 793 ve 813 seneleri arasında inşa ettirilen katedral Kuzey Avrupa'nın en eski katedrali olarak bilinmektedir. Bir Katolik kilisesi olan yapı gotik mimari üslupta yapılmıştır. Almanya'da UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmeyi başaran ilk yapı olma özelliği ile de tanınmaktadır. 1978 senesinde listeye girmeye hak kazanan yapı Yunan ve İtalyan mermerinden yapılmış göz alıcı sütunlara sahip. Altıgen kubbeli olan bu yapının kapıları ise bronz... Göz alıcı güzelliği ile UNESCO Dünya Miras Listesi'nde uzun yıllardır koruma altına alınan katedral Almanya'nın en önemli değerlerinden biri...

Notre Dame Katedrali, Fransa

Notre Dame Katedrali Fransa'nın başkenti Paris'te yer almaktadır. Katedral, dünyaca ünlü olması ile beraber bulunduğu şehrin de en önemli simgelerinden biri hale gelmiştir. Gerçek adı Notre-Dame de Paris olarak geçen yapının inşası yaklaşık 170 sene sürmüştür. 1334 senesinde yapımı tamamlanan katedral, Fransız Gotik mimari yapısının özelliklerini taşımaktadır. Katedralin dış mimarisi kadar içinde yer alan sanat eserleri de oldukça önemlidir. Katedralin dışını göz alıcı yapan unsurlardan biri duvarları desteklemeyen uçan iskeletlerdir. Ayrıca Notre Dame Katedrali içinde devasa büyüklükte on adet çan bulunmaktadır. Önemli günlerde ve etkinliklerde çalınan çanlar katedralin büyülüğüne güzelliğine ahenk katmaktadır. İçinde önemli heykeller bulunan yapı 1991 yılında Dünya Miras Listesi'ne kaydedilmeyi başarmıştır.

Londra Kalesi, İngiltere

İngiltere'nin en eski kraliyet sarayı olarak bilinen kale 1377 ve 1399 yılları arasında inşa edilmiştir. 853 senelik geçmişi ile köklü tarihe sahip Londra Kalesi, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne 1988 yılında girmiştir. Göz alıcı güzelliği ile görenleri hayran bırakan ve koruma altına alınan kulenin çeşitli bölümleri var. I. William'ın isteği ile inşası başlatılan kalenin yapılış amacı ise şehrin güvenliğini korumak... Amacı Londra'nın koruma altına alınması olan kalede pek çok farklı bölüm yer alıyor. Londra Kalesi bölümleri ise sekize ayrılıyor. Bu bölümlerden biri beyaz Tower Green ismiyle bilinen Yeşil Kule... Bir diğer bölüm White Tower yani Beyaz Kule. Beyaz ve Yeşil Kule isimlerini alan bölümlerin beraberinde kalenin bir diğer dikkat çekici bölümü ise Bloody Tower ismini taşıyan Kanlı Kule. Bu ismi almasının nedeni ise Kral III. Richard'ın abisinin burada öldürüldüğüne inanılmasıyla ilgili. Jewel House, Beuchamp Kulesi, Kraliyet Silahhanesi, St. John Şapeli ve Orta Çağ Sarayı da Londra Kalesi'nin diğer bölümlerini oluşturmakta.

Pisa Kulesi, İtalya

1978 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne giren Pisa Kulesi'nin tarihi çok eskilere dayanmakta. Geçmişi 1773 yılına kadar dayanan Pisa Kulesi İtalya'nın Toskana bölgesindeki Pisa şehrinde yer almaktadır. 13. yüzyıla kadar dayanan oldukça köklü bir tarihi olmasına rağmen Pisa Kulesi adeta yer çekimine meydan okuyor. Çünkü Pisa Kulesi eğik yapısı ile her sene pek çok turistin ilgisini çekiyor. Kulenin eğikliğinin nedeni ise dönemin mimarlarının yaptığı küçük bir hesaplama hatasından kaynaklanıyor. İtalyan mimarları tarafından üçüncü katın planlamasında yapılan bu ufak hata bugün Pisa Kulesi'nin sahip olduğu büyük üne neden olmuş durumda. 8 katlı kulenin yapımı tam olarak 198 yıl sürmüştür. Neredeyse 200 yıla yakın bir sürede yapımı tamamlanan Pisa Kulesi'nin malzemeleri kireç taşı ve mermerden oluşuyor. Bugün kulenin eğik görseli ile pek çok turist yaratıcı pozlar vererek Pisa Kulesi'ni kendi karelerinde ölümsüzleştirmeye devam ediyorlar. 

Katalan Müzik Sarayı, İspanya

“Orfeo Catala Korosu” için yaptırılan müzik sarayı İspanya'nın Barselona şehrinde yer alıyor.  Lluis Domenech i Montaner isimli mimar tarafından 1905 ve 1908 yılları arasında inşa edilen Katalan Sarayı'nın yeri Rönesans Hareketi'nde oldukça önemlidir. Sarayın yapım masraflarını halkın arasındaki zengin ailelerin karşıladığı bilinmektedir. Özellikle tavan vitrayları ile adeta mücevher gibi görünen Katalan Müzik Sarayı başlı başına bir sanat eseri gibi görünmektedir.  Modernisme sanatı ve Gotik mimarinin izlerini taşıyan yapının içine ruh katan müziklere uyumlu görseli turistlerin ilgisini çekmektedir. Orijinal ismi Palau de la Música Catalana olan saray, 1997 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmiştir. Görmek isteyenler yaklaşık bir saat süren tur eşliğinde sarayı gezebilmektedirler.

Athos Dağı, Yunanistan

UNESCO Dünya Miras Listesi'ne 1988 senesinde alınan Athos Dağı oldukça ilgi çekici bir yer. Bunun ise birden fazla nedeni bulunuyor. Yunanistan'da yer alan Athos Dağı'na kadınların girmesi yasak. Yunanistan'ın Selanik şehrinde yer alan Athos Dağı'na sadece kadınların değil dişi hayvanlarında girmesi yasak. Ayrıca dağa giriş yapabilen erkekler içinde bir sınırlama var. Dağın günlük ziyaretçi sayısı yüz erkeği geçemiyor. Komünal yaşam süren din adamlarının yer aldığı dağ Ortodoksların en kutsal alanı olarak geçiyor. Mistik bir havaya sahip Athos Dağı'nda gün sabah saat 04:00'de çalmaya başlayan çanlar ile başlıyor. 

Rhaetian Demiryolu, İsviçre

Rhätische Bahn ismine sahip olan, bilinen adıyla Rhaetian Demiryolu İsviçre Alplerin'den ve doğanın güzelliği ile birleşen bir şaheser... 1904 ve 1910  yılları arasında yapımı tamamlanan demiryolu, iki tarihi demiryolu geçiş hattını birleştiriyor. Albula / Bernina Arazileri içinden geçen demiryolu köprüsü ile de göz alıyor. Albula hattının uzunluğu 67 km, Bernia hattının uzunluğu ise 61 km olup demiryolunun bir kısmı İtalya sınırından geçmektedir. Bu demiryolunu eşsiz kılan bir diğer unsur ise "Glacier Express" isimli kırmızı tren... Bu popüler trenin ünvanı ise dünyanın en yavaş ilerleyen hızlı treni olarak geçmekte. Kırmızı renkteki bu tren özellikle kış mevsiminde kartpostal tadında bir görüntü oluşturuyor. Dünya Kültür Miras Listesi'ne alınma tarihi 2008 olan demiryolunda seyahat etmek ise en keyifli deneyimlerden biri...

Bruges, Belçika

Brugge ya da Bruges isimli masal gibi değil direkt kendisi masal olan bir şehirde sıra... Geçmişe ilgisi olanlar için paha biçilmez güzellikte bir şehir olan Brugge mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Belçika'nın en çok turist çeken şehri Bruges tarihe, savaşlara kısacası bir şehri yıpratabilecek her şeye meydan okumuş. Mimarisi bozulmayan yapıları, Venedik'i andıran kanalları, şehir meydanları, meşhur çanı, önemli binaları, aşk gölü ve doğası ile adeta  büyüleyici bir yer... UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmiş olmasına şaşırılmayan bu masalsı şehir görülmeye değer. 

Amsterdam Kanalları, Hollanda

İtalya'nın Venedik şehrinin kanalları ile ne denli popüler olduğunu biliyoruz. Ancak Amsterdam Kanalları da Venedik'ten aşağı kalmıyor. Konsey tarafından 2010 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak tanınan kanal Hollanda'nın başkenti Amsterdam'ın önemli parçalarından biri. Kuzeyin Venedik'i ismiyle anılan kanal şehrin kültürüne, tarihine, turizmine katkı sağlıyor. Amsterdam bulunan yüzlerce kanal ve mimarisi ile göz kamaştıran tarihi köprülerinin yapımı 18. yüzyıla dayanıyor. Renkli binaların arasında süzülen suyu izlemek için bile görülmesi gereken bu şehir her sene pek çok turisti çekmeyi başarıyor. 

Bu da bizden: Türkiye’nin Değerleri: UNESCO Mirasları