Almanya'nın En Güzel Şehirleri

Almanya'nın, 21. yüzyıl Avrupası'nda gerek yaşamak, gerek gezmek için listenin başlarında olduğu aşikar. Ülkemizden ne kadar göç veya ilgi görse de aslında bütün dünyadan da bir o kadar ilgi görmektedir. Bu ilginin başlıca kaynakları iş, çalışma ve hayat şartları olsa da bunların dışında,  Avrupa yaşam tarzını veya kültürünü en iyi anlatan ülkelerin başında gelmesidir. Almanya'yla beraber uzun yıllar yatıp kalkmış ve içine sinmiş feodalite ile sanayi devriminin disiplini ülkedeki şehirlerin nüfuslarını coğrafyaya eşit dağıtmış. Gerek geçmişte, gerekse bugün sanayide dünyaya yön veren Almanya'nın en kalabalık şehri ve başkenti olan Berlin'in neredeyse 3 buçuk milyonluk bir nüfusu mevcut. Alman şehirleri ile ilgili anlatılacak çok şey var, o yüzden girişimizi pek uzatmadan şehirlerimizin anlatımına geçelim. İyi okumalar dileriz.

Hamburg

Kuzeyin parlayan yıldızı Hamburg. İşte burası Almanya'nın en büyük ticaret şehri. Berlin'den sonra da Almanya'nın en kalabalık ikinci şehridir. İçinde bulunduğu eyaletle aynı adı taşıyan şehrin nüfusu 1 milyon 800 bin civarında. Kuzey'in en işlek ticaret kentlerinden biri olmasının vesilesiyle Almanya'nın en canlı  kentlerinden de biridir. Burası için Kuzey'in Venedik'i desek pek de yanlış bir tabir sayılmaz. Almanya'nın dünyaya açıldığı bu kapıda 70'in üzerinde liman doku var. Burada huzuru Alster Nehri'nin kenarında bulabilirken, hele genç iseniz Sternschanze tam size göre! Sokakları ve caddeleri gerçekten bal döküp yalayabilecek kadar temiz. Almanya'nın en yaşanılası şehirlerinden Hamburg'un bizlere göre eksikleri ise havası ve tarihi yapıları. Burada iklim olarak daha çok İskandinav ülkelerine yakın, kapalı ve yağışlı bir hava hakim ve buranın ne yazık ki bir çok tarihi yapısı ise İkinci Dünya Savaşı sırasında yok olmuştur. Ama buna rağmen Hamburg gezmeye ve yaşamaya değecek kadar güzel bir şehir, Almanya'nın incisidir.

Münih

Almanya'nın en popüler meydanlarından Marienplatz, masalsı şato Neuschwanstein, Eibsee Gölü ve Zugspitze Dağı. İşte burası Münih. Almanya'nın en ilgi çeken kentlerinden olduğu aşikar. Burası Güney Almanya'nın parıltısı ve Almanya'nın da olmazsa olmazı. Neredeyse 1 buçuk milyon insan burada yaşıyor. Münih Almanya'nın en kalabalık 3. kenti olsa da Almanya'nın en ileri sanayi şehirlerinden biridir. BMW, Siemens, Allianz gibi markalar bu şehirden dünyaya açılmaktadır. Aynı zamanda Münih Avrupa'nın diğer önde gelen şehirleri olan Prag, Milano, Ljubljana, Viyana ve Zürih'e de 3-4 saatlik araba yolculuğu mesafesindedir. Zugspitze Dağı'ndan Alp'leri izlemek mümkün. Burada dünya markaları sadece BMW, Allianz, Siemens ve Bayern Münich'ten ibaret değildir zira Oktoberfest, dünyada Münih'le alakalı en çok bilinen şey olabilir. 1810 yılından beri yapılan ve her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin katıldığı bu çılgın festival, tüm dünya gençlerinin takip ettiği bir etkinlik. Yapı olarak Akdeniz insanına daha çok benzeyen insanların şehri Münih'in bir numaralı simgelerinden olan Frauenkirche şehre ayrı bir renk katmakla beraber, bizlere bir Rönesans havası soldurmaktadır. Şehrin iki eksisini belirtirsek, birincisi burada saat 8'den sonra ne yazık ki pek fazla açık mekan bulmak zorlaşıyor. İkincisi ise eğer burada yaşamayı düşünüyorsanız, burada ev bulmak, iş bulmaktan daha zor. Bu yüzden kira fiyatları da Almanya'ya nazaran yüksektir. Bunlara rağmen Münih, bir harikalar diyarı.

Stuttgart

Gelelim ticarette Almanya'nın en aktif şehrine. Burası Güney Almanya'nın bir diğer parıldayan yıldızı, üç tarafı ormanlarla çevrili Stuttgart'tan başka bir yer değildir.  Tıpkı Münih gibi Güney Almanya'da bulunan ve en ileri sanayi şehirlerinden biri olan Stuttgart, bir otomobil beşiğidir. Mercedes, Porsche, Bosch, IBM gibi şirketlerin genel merkezi buradadır. 600 bin civarı nüfusuyla Stuttgart Almanya'nın en kalabalık 6. şehridir. Ufak, şirin bir çarşısı, sonbahar aylarında düzenlenen  kabak festivalleri ve özellikle Mercedes-Benz ve Porsche müzeleriyle insanların ilgisini çeken bu şehirde refah yüksek olduğu için mutluluk buradaki insanlar arasında bulaşıcıdır. Gerek şehrin dışındaki doğa, gerek şehrin içindeki şirinlik oldukça cezbedici. Buradaki eksikler nedir diye soracak olursanız, tıpkı Münih'te olduğu gibi ev bulmak diyebiliriz. Ama yine de yolunuz mutlaka şehrin kalbindeki Schlossplatz civarında nefis sıcak şaraplar eşliğinde açık hava konserleri ve filmleri izlemeye düşmeli.

Frankfurt

Gelelim Almanya'nın yükselen devine. Burada Avrupa'nın en yüksek gökdelenleri mevcut. Çünkü burası Avrupa'nın da en yoğun iş bölgelerinden bir tanesi. Sokaklarında bol bol takım elbiseli insanlar göreceğiniz, koyu bir şehir havasına sahip olsa da gece hayatını sevenler için birebir. Genç nüfusun da yüksek olduğu Frankfurt'ta havanın güneşli olduğu vakitlerde Main Nehri'nin etrafında vakit geçirmek Main Kulesi'nden şehri izlemek, Römerplatz'da gezinmek buranın vazgeçilmez aktivitelerinden başında gelir. Tabii burada uluslararası mutfakların lezzetlerini de unutmamak gerekir. Burada en rağbette olan mutfak ise Tayland Mutfağı'dır. Avrupa'nın New York'u olan Frankfurt'ta akla gelen iki eksikten birincisi Frankfurt'un bir iş merkezi olma özelliği ve yoğun göç alması ve kalabalıklığından ötürü burada kurallara uyum, diğer Alman şehirlerine nazaran daha az, kaos ise daha fazla. İkincisi ise burasının Avrupa'nın en büyük iş merkezi olmasından ötürü de Almanya'ya ait pek kültürel, tarihi objektifleri bulmanız çok zor. Burası hareket isteyen, zamanının hızla akıp gitmesine alışkın kişiler için birebir.

Listemizde, ele alırsak akıp sayfalarca sürecek bir yazı olmasından çekindiğimiz için gösteremediğimiz en az listedekiler kadar güzel şehirler de mevcut. Eğer sadece huzuru arıyorsanız İsviçre sınırındaki Konstanz, kendi halinde bir şehir arıyorsanız, Hamburg'a yaklaşık 120 km mesafedeki Bremen ve korunmuş tarihiyle harikalar diyarı arıyorsanız ise Heidelberg sizler için. 

***Almanya'ya turist olarak gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken cazibe noktalarını anlattığımız "Almanya'da Gezilecek Yerler" yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.