Vizesiz Keşif: Beyrut

Bugün Orta Doğu’nun Paris’i dedikleri Beyrut’tayız. Orta Doğu’nun eşsiz karışımı, kadim Lübnan topraklarının zenginlikleri ve çok daha fazlası keşfetmeyi bilenleri bekliyor. Hatırlatmak gerekir ki bu topraklarda zamanında güneş Fenikelilerden tutun Roma İmparatorluğu’na, Mısırlılardan tutun Osmanlı İmparatorluğu’na kadar birçok medeniyetin üzerinde doğdu ve battı. Bu zengin geçmiş, şehirdeki tarihi yapılar ve mimari eserler aracılığıyla bizlere hala görülebilme şansını tanıyor. Şunu da belirtmek lazım ki Beyrut aynı zamanda modern bir metropol olup, çağdaş yaşam tarzının tüm olanaklarını da sunuyor. Şehrin gökdelenler, lüks alışveriş merkezleri, restoranlar ve gece hayatıyla da dolu olduğunu da belirtmemizde fayda var. O halde yazımızın giriş kısmında daha fazla oyalanmadan sizleri Orta Doğu’nun Paris’ine yolculuğa çıkarıyoruz. İyi okumalar dileriz.

Binlerce Yılın Hikâyesi

Bu toprakların keşke birer dili olsa da konuşsa. Büyük İskender’i mi anlatırdı ilk yoksa Augustus’un komutasındaki meşhur Roma lejyonlarını mı? Ya da Napolyon Bonapart’ı mı? Beyrut’un toprakları burada hepsini gördü. Bu toprağı kadim şehrin tarihine dokunmanın mümkün olması da insanı en heyecanlandıran kısmı. Bunun ilk adımı şüphesiz ki en zevklisi olsa gerek. O da tarihi sokakları adımlayarak, antik yapıların izlerini takip edip geçmişin gizemli hikâyelerini keşfetmek olacaktır şüphesiz. Her taş, size binlerce yılın anlatılarını fısıldayacaktır. Müzelerin göz kamaştıran koleksiyonlarında kaybolmak, tarihi tiyatrolarda antik oyunların canlandığını görmek ve arkeolojik kazı alanlarında dolaşmak geçmişin parçalarını bir araya getirerek sizlere büyülü bir dünya sunacaktır.

Kültürel Mozaiğin İncisi

Burası şüphesiz ki Orta Doğu'nun en kozmopolit şehirlerinden birisi. Şehir, 18. yüzyıldan beri farklı kültürlerin ve dinlerin bir araya geldiği bir merkez oldu. Burada yaklaşık 180 farklı milletten insan yaşamakta ve bu çeşitlilik kesinlikle şehrin kültürel ve sanatsal yaşamına büyük katkı sağlıyor. Beyrut'ta, her kültüre ait farklı restoranlar, kafeler, barlar ve kulüpler bulunmaktadır. Şehir, aynı zamanda birçok müze, galeri ve tiyatroya ev sahipliği yapıyor. Ayrıca burada her yıl birçok kültürel festival düzenleniyor. Bu festivaller, şehrin kültürel çeşitliliğini kutlamak ve insanları bir araya getirmek için bir fırsattır. Şurası net ki, farklı kültürleri deneyimlemek ve yeni insanlarla tanışmak için Orta Doğu’nun en özel yerlerinden biri olsa gerek Beyrut.

Mavi Cennet

Beyrut, Akdeniz kıyısında yer alan bir şehirdir ve haliyle de şehrin deniz ve plajlarının kötü olması mümkün değil. Şehrin en ünlü plajları arasında Raouche, Ain el Mreisseh ve Jbeil bulunuyor ve bu plajlar uzun kumlu plajları, kristal berraklığında suları ve muhteşem manzaraları ile ziyaretçilerine çok iyi geliyor. Burada çeşit çeşit aktivite mümkün. Yüzmek, güneşlenmek, sörf yapmak, balık tutmak ve diğer su sporları için güzel bir olanak bizlere sunuluyor. Ama şunu da belirtmekte fayda var ki, lütfen sıcaklara karşı dikkatli olalım. Ülkemizin Ege kıyılarındaki sıcağa dayanamıyorsak, 800 kilometre güneyimizde kalan, coğrafyasında çöllerin yer aldığı bu diyarı düşünmek bile istemiyoruz. Bu işin şakası yok.

Bir Lezzet Şehri

Bütün dünyada nam salmış bir mutfak. Orta Doğu’nun lezzet başkenti. Elbette Beyrut’tan söz ediyoruz. Buradaki en ünlü yemekler arasında humus, falafel, tabbouleh, kibbeh ve baklava bulunuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesi altında geçen 4 asrın sonucunda burada Osmanlı mutfağının kokusunun almak zor olmasa gerek. Tabii ki de Humus, Beyrut’u en iyi anlatan yemek. Nohut, tahin, limon suyu, sarımsak ve zeytinyağı ile yapılan bu mezenin namı bütün dünyada biliniyor. Bulgur, maydanoz, domates ve limon suyu ile yapılan bir salata olan Tabbouleh burada gerçek sofraların gerçek süsünü oluşturuyor. Bir de buraya özgü bir köfte olan Kibbeh’i de muhakkak tadın deriz. Burası Beyrut ve burada her zevke uygun bir yemek bulmak mümkün. Sonuçta şüphesiz ki gastronomiye olan ilgi, coğrafyayı daha iyi anlamamızı sağlar.

Gecelerin Ritmi

Ayrıca eğlenmek istiyorsanız, geceleriniz sizler için vazgeçilmezse de burası tam size göre. Beyrut, gece hayatı ile ünlü bir şehir ve size her zevke uygun bir şey sunuyor. Lüks kulüplerden canlı müzik mekânlarına, barlardan restoranlara kadar burada her şey bulunuyor. Şehrin her köşesinde bir bar, bir kulüp veya bir restoran bulmak zor bir şey değil. Beyrut'un gece hayatının şehrin kozmopolit yapısından kaynaklanması zaten su götürmez bir gerçek. Haliyle de şehir farklı kültürlerden insanlara ev sahipliği yapmaktadır ve bu da gece hayatına yansıyor. Burada her kültüre ait farklı müzikler dinleyebilmeniz ve farklı kültürlerden insanlarla tanışabilmeniz mümkün.

Sanat Sahnede

Beyrut Orta Doğu’nun sanat merkezlerinden bir diğeri. Burası her yıl düzenlenen birçok festivale ev sahipliği yapıyor. Beyrut'ta Beyrut Uluslararası Film Festivali’nden tutun Beyrut Müzik Festivali’ne, Beyrut Gastronomi Festivali’nden tutun Beyrut Tiyatro Festivali’ne kadar Orta Doğu’daki sanatın bütün dalları yeşilleniyor. Bu festivaller, şehrin her köşesinde düzenleniyor ve festivallerde müzik, sinema, tiyatro, dans, yemek ve daha birçok şey yer alıyor. Tabii ki de bunlar şehrin atmosferini zenginleştiren şeyler. Beyrut’ta her yerde bu zenginliklere rastlamamanız mümkün değil.