Kültür Seyahat
10 Kasım 2023İstanbullular başta olmak üzere Marmara bölgesindeki pek çok şehir için kaçış noktası olan Şile doğal güzellikleri, denizi ve yeşili ile dikkat çeken bir ilçedir.
Yoğun trafik, gürültü, kirlilikten sıkılmış, yorulmuş ve doğa ile baş başa kalmak isteyenler için Şile, adeta biçilmiş kaftan demek yanlış olmaz. Karadeniz’e kıyısı bulunan Şile upuzun, göz alabildiğine uzanan sahili, doğal güzellikleri ile bir gidenin tekrar tekrar gitmek isteyeceği bir cennet köşesi. İstanbul ve çevre illerde kısa hafta sonu tatilini değerlendirmek isteyenler için Şile son derece uygun bir yer. Şile’de dinlenmenin ve denize girmenin yanı sıra görülecek pek çok önemli yer de bulunuyor. İşte Şile ziyaretinizde mutlaka görmenizi önerdiğimiz bazı yerler.
Şile Kalesi
Elbette Şile’nin görülmesi gereken ilk yeri ilçe ile özdeşlemiş olan Şile Kalesi’dir. Ocaklı Ada mevkinde bulunan kale 12 m yüksekliğine uzanıyor. Kalenin Cenevizliler tarafından yapıldığı düşünülüyor. Kalenin geçmişi pek çok uygarlığın izlerini taşıyor. Önce Bizanslar ardından Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş olan kale her dönemi net bir şekilde yansıtıyor diyebiliriz. Kale, her ne kadar zaman içerisinde pek çok doğal afet nedeniyle zarar görmüş olsa da röleve çalışmaları ile ayakta kalmayı başarmış. Şile Kalesi, Şile ziyaretinizde mutlaka listenizde olmalı diyoruz.
Şile Feneri
Şile Deniz Feneri sadece bölge ya da ülkemiz için değil, dünya tarihi için de önemli bir yer. Çünkü Şile Deniz Feneri dünyada hala görev yapan en büyük ikinci fener olarak kayıtlarda yer almakta. Şile Feneri 19 m yüksekliğe uzanıyor. İnşası ise 1859 yılına dayanıyor. Ülkemizin en büyük deniz feneri olan Şile Feneri 2014 senesinde müzeye dönüştürülerek ziyarete açıldı. Yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistlerin akınına uğrayan bu özel feneri Şile ziyaretinizde siz de görmelisiniz.
Sarıkavak Kalesi
Bölgenin en önemli yapılarından bir tanesi olan Sarıkavak Kalesi, Şile merkeze 22 km mesafede yer alıyor. Doğal güzellikleri ile öne çıkan Sarıkavak Köyü mevkinde bulunan bu kale Bizans ve Osmanlı zamanlarından izler taşıyor. Bu kalenin de tarihi kayıtlarda Cenevizlilerden kalma olduğu rivayet ediliyor. Günümüzde her ne kadar epey bakımsız kalmış olsa da yine de görülmeye değer bir tarihi yapı.
Tarihi Şile Evleri
Şile tarihini en iyi şekilde yansıtan yapılar hiç şüphesiz eski Şile evleridir. Yöresel mimarinin en güzide örnekleri olan bu evler ahşap malzemeden yapılmış. 150 yıllık geçmişe sahip olan evler genelikle iki kattan oluşuyor. Bu evlerin önemli bir kısmı ise günümüzde hala kullanılıyor. Bazı kısımlar ise koruma altına alınmış. Eğer tarihi Şile evlerini görmek isterseniz gitmeniz gereken yerler Balibey ve Hacı Kasım mahalleleri.
Ağlayan Kaya
Efsaneler konu olmuş Ağlayan Kaya, ilçenin en önemli tarihi miraslarından bir tanesi. Konum olarak Şile Kalesi’ne oldukça yakın olan bu kayaların ismi taşların arasından sızan gözyaşını andıran sulardan geliyor. Buraya gelmişken mavi bayraklı Kaya Plajında denize de girebilirsiniz.
Saklı Göl
Şile’nin doğal güzelliklerinden bir tanesi olan Saklı Göl, Şile merkeze 14 km mesafede yer alıyor. Karamandere Köyü’nde bulunan Saklı Göl hem doğal güzellikleri hem de yürüyüş yolları ile sizleri içine alacak türden. Bu güzel yapay gölün hemen yanında ise işletmeler bulunuyor. Buralarda dilerseniz kahvaltı dilerseniz mangal ziyafeti yapabilirsiniz. Şile’de doğa ile iç içe olmak isteyenler için listenin başlarında bu yapay göl bulunmalı diyoruz.
Hanımsuyu Çeşmesi
Şile çarşıda bulunan bu tarihi çeşme Mısırlı Hatice Hanım tarafından 1871 yılında yaptırılmış. Çeşmenin suyunun tatlı olduğuna inanılıyor. Bunun nedeni ise çeşmenin yapıldığı sırada deposuna şeker katıldığına dair bir rivayetten geliyor. Buraya gelmişken yine ilçenin önemli tarihi çeşmelerinden bir tanesi olan Kabakoz Köyü Çeşmesine de uğrayabilirsiniz. Bu çeşme de yaklaşık 600 sene önce Bizanslılar döneminde yaptırılmış.
Kumbaba Tepesi
Kumbaba Türbesi’nin yer aldığı Kumbaba Tepesi turistlerin en çok rağbet gösterdiği yerlerden. Tepede kırmızı ve turuncu tonlarda kumlar dikkat çeker. Bu kumlar demir ve bakır alaşımlı radyonktriteli kumlardır. Bizanslılar döneminde romatizma hastalarına iyi geldiği düşünüldüğünden bu kumların şifalı olduğu varsayılıyor. Buranın hemen yakınında bulunan Kumbaba Plajı’nda ise denize girmek mümkün.
Ağva
Marmara bölgesinin belki de en popüler tatil noktalarından bir tanesi Ağva’dır. Yeşilçay ve Göksu Nehri arasında bulunan Ağva, doğal ve huzurlu bir ortam arayanların ilk adreslerinden bir tanesi. Özellikle İstanbul’a yakın olması nedeniyle hafta sonları ailece gezmeye, denize girmeye gelen çok fazla insan oluyor. Ağva’ya gelmişken mağara ve şelalelerini de görmeden gitmek olmaz. Hacıllı Köyü, Kadırga Koyu, Kilimli Koyu ve Kalemköy benzersiz manzaraları, şelaleleri ile turistlerin dikkatini çekiyor. Ağva’da denize girmekle beraber dilerseniz kano ya da tekne turuna da katılabilirsiniz. Yürüyüş yollarında yürüyebilir, denizde balık tutabilir, bisiklet kullanabilirsiniz. Şile denildiği zaman ilk akla gelen merkezi noktalardan bir tanesi Ağva listenizin en tepesinde yer almalı diyoruz.