Çekya'nın En Güzel 3 Şehri

Çekya Orta Avrupa’nın kültürel ve tarihi açıdan en zengin ülkelerinden bir tanesi. 1993 yılında Çekoslovakya'nın barışçıl bir şekilde bölünmesinin ardından bağımsız bir devlet haline gelen Çekya, özellikle son yıllarda gezginler için oldukça cazip bir destinasyon haline geldi.

Çek Cumhuriyeti olarak da bilinen ülke, zengin tarihi mirası ve muhteşem mimarisiyle ne çıkıyor. Birazdan bahsedeceğimiz en güzel ve en turistik 3 Çekya şehrinde, gezginlerin yoğun ilgi gösterdiği, tarihi ve kültürel anlamda keşfedilmeye değen yerlerini bulacak ve Çekya hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olacaksınız.

1. Prag: Altın Şehir

Çekya dendiğinde çoğumuzun aklına gelen ilk şehir olan Prag’a “Altın Şehir” veya “Yüz Kuleli Şehir” de dendiğini biliyor muydunuz? Çekya’nın başkenti Prag, ülkenin en gözde duraklarının başında geliyor. 

Her köşesi tarih kokan Prag, baştan aşağı gotik, barok ve rönesans mimarisi ile bezeli. Şehrin en ünlü yapılarının başında ise dünyanın en büyük kalelerinden biri olan Prag Kalesi geliyor. 9. yüzyıldan beri ayakta duran kale, tarihte birçok Çek kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış. Çevresinde ise ziyaret edilebilecek St. Vitus Katedrali, Kraliyet Sarayı ve Altın Yol gibi önemli yapılar yer alıyor.

Prag’ın diğer ikonik yapısı da Vltava Nehri’nin iki yakasını birleştiren tarihi Charles Köprüsü. 14. yüzyılda inşa edilmiş olan köprü üzerindeki 30 heykeliyle ve sunduğu nefes kesici gün batımı manzaraları ile ünlü.

Eski Kent Meydanı için ise Prag’ın kalbi diyebiliriz. Astronomik Saat’i, tarihi yapıları ve kafeleri ile bir turist cenneti olan meydan, özellikle her saat başı gerçekleşen saatin hareketli gösterisiyle meraklı gözlerle dolup taşıyor.

Altın Şehir Prag’ın gece hayatı ve sanat kültürü de oldukça gelişmiştir. Şehrin kültürel zenginliğini yansıtan Prag Opera Binası, Ulusal Tiyatro ve çeşitli sanat galerileri, Prag’ı daha derinlemesine tanımak isteyen herkese açık. Ayrıca Franz Kafka’nın heykelleri ve müzeleri de bu büyük yazarın izlerini takip etmek isteyenler için önemli duraklar.

Prag, sadece tarihî yapılarıyla değil, aynı zamanda modern yaşantısı, şirin kafeleri ve canlı sokak sanatıyla da öne çıkıyor. Kısacası Prag, her köşesinde sizi etkileyen bir şehir olarak Çekya’nın en gözde destinasyonlarından bir tanesi ve mutlaka rotanızda ilk sıralarda olmalı.

2. Brno: Moravya'nın Kalbi

Çekya’nın Moravya bölgesinin başkenti olan Brno, Çekya’nın en büyük ikinci şehri. Prag kadar turistik olmasa da Brno’nun kesinlikle kendine has bir cazibesi olduğundan söz edebiliriz. Eğer aradığınız sakin bir atmosferse Brno’yu da mutlaka Çekya’da gezilecek yerler listesine eklemelisiniz.

Peki bu güzel şehirde nereleri ziyaret etmelisiniz? Brno’ya gelen turistlerin başlangıç noktası genellikle şehrin önemli yapılarından biri olan Špilberk Kalesi oluyor. Bir dönem dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde hapishane olarak kullanılan kale, şehrin tarihi hakkında bilgi edinmek isteyenler için bir müze ve kültürel etkinlik merkezi olarak hizmet veriyor. 

Brno’nun bir diğer ikonik yapısı olan St. Peter ve St. Paul Katedrali, şehrin silüetini oluşturan gotik bir yapı. Katedralin tepesinden şehrin panoramik manzarasını izlemek ise ayrı bir keyif.

Mimari harikaları gezmeye devam ediyoruz. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Tugendhat Villa 20. yüzyılın başlarında ünlü mimar Ludwig Mies van der Rohe tarafından tasarlanmış ve bugün modernist mimarinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Genç ve dinamik Brno için bir öğrenci şehri diyebiliriz. Şehirdeki üniversitelerle birlikte kafe kültürü, canlı müzik sahneleri ve sanat galeri şehrin sosyal hayatına damgasını vurmuştur. Bilim ve sanatın bir araya geldiği şehirde her yıl düzenlenen Brno Teknoloji ve Bilim Festivali de kaçırılmaması gereken etkinlikler arasında.

3. Český Krumlov: Bir Orta Çağ Masalı

Çekya’nın ve hatta dünyanın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden biri olan Český Krumlov, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Vltava Nehri’nin kıvrımları arasında yer alan ve neredeyse her köşesi tarihi birer hazine sunan şehirde yürürken, karşınıza sık sık dar sokaklar, şirin kafeler, sanat galerileri ve hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu küçük meydanlar çıkar. 

Český Krumlov’un en turistik yapısı ise 13. yüzyıldan kalma Český Krumlov Kalesi. Gotik, rönesans ve barok mimarinin mükemmel bir karışı olan kale, özellikle şehir manzarası izlemek isteyenlerin gözde uğrak noktası.

Şehirde her yaz düzenlenen Orta Çağ Festivali’ne denk gelenler çok şanslı çünkü kostümlü geçit törenleri, konserler ve tiyatrolarla eski dönemlere doğru bir yolculuk yapma fırsatı bulacaklar. 

Çekya’nın en değerli hazinelerinden biri olan Çeský Krumlov, aynı zamanda doğa severler için de harika bir destinasyon. Vltava Nehri’nde kano yapabilir, şehir dışındaki doğa yürüyüş rotalarında gezintiye çıkabilirsiniz. Şehirde Çek mutfağının en iyi örneklerini bulabileceğiniz pek çok geleneksel restoran da bulunuyor.

Bu yazımızda Çekya'nın en güzel 3 şehri olan Prag, Brno ve Český Krumlov’u anlatmaya çalıştık. Her biri kendine has tarihi, kültürü ve mimarisiyle benzersiz deneyimler sunan bu şehirler, Çekya’ya yapacağınız bir seyahatte mutlaka görülmesi gereken yerler olarak öne çıkıyor. Özellikle Prag'ın büyüleyici tarihinin, Brno'nun modern mimarisinin ve Český Krumlov’un Orta Çağ atmosferinin Çekya’nın bu kadar özel bir destinasyon olmasında rolü oldukça büyük.