Yeme İçme
21 Ocak 2021Güncelleme Tarihi: 25 Haziran 2022
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü nedeniyle hayatımızı uzun süre evlerimize kapalı bir şekilde ve çeşitli kısıtlamalarla geçirdikten sonra, nihayet yavaş yavaş hayat yeniden akmaya başladı. Ancak elbette eskiden olduğu gibi değil, “yeni normal” kuralları ile birlikte. Bu yeni normallerden tüm devlet kurumları, toplu taşıma araçları, alışveriş ve eğlence merkezleri, havaalanları nasibini aldı, her işletme önlemlerini almak koşuluyla yeniden müşterilerine hizmet vermeye başladı. Ve bizler de bir dolu kurallar ve önlemler silsilesi içinde, eskiden olduğu gibi aktivitelerimize devam edebilir duruma geldik.
Amsterdam’da Mediamatic ETEN isimli bir restoran, Covid-19 kuralları çerçevesinde misafirlerinin gönüllerince yiyip içebilmesi için farklı bir konsepte imza attı. Gelin, bu restoran bu işe nasıl yaklaşmış, ne gibi önlemler almış biraz daha yakından izleyelim.
Türkçesi “Ayrılmış Sera Evleri,” Fransızcası “Serres Separés” olan Mediamatic ETEN, isminden de anlayabileceğimiz gibi müşterileri için ayrı ayrı camdan sera evleri oluşturmuş ve yaptığı bu cam evlerin her birine de “Chambreséparée" yani “Ayrı Oda” adını vermiş. Bu odalarda insanlar sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde, üstelik su kanalı manzarası eşliğinde yemeklerini yiyebiliyor, kendilerini dışarıda ve sevdikleri ile birlikteymiş gibi hissedebiliyorlar. Tıpkı eski normal günlerde olduğu gibi.
Peki doluluk durumu nasıl dersiniz? Biz kendi sitesi üzerinden biraz inceledik, gerçekten de insanların Mediamatic ETEN’ın bu yeni konseptine ilgisi büyük. Hatta rağbet öyle yoğun ki sadece rezervasyonla müşteri kabul ediyor, yani öyle son dakika kafanıza esince çıkıp gidemiyorsunuz. Ve hadi bir akşam bu restoranda yemek yiyelim derseniz, en az 1 ay sonrasına program yapmanız gerekir çünkü bu restoranın 1 aylık rezervasyonlarının her saati şimdiden dolu görünüyor.
Peki, servis nasıl yapılıyor bu özel odalara? Öncelikle belirtmemiz lazım ki Mediamatic ETEN bir vegan restoranı. Etçiler buna biraz üzülebilir ama şu günlerde dışarıda yemek için farklı konseptler denemeye de hazır olmaları gerek. Hijyen kuralları gereği restoran basılı bütün menüleri kaldırmış, onun yerine ince uzun ahşap bir tepside sunulan dört adet sebze ağırlıklı yemekten size en çok hitap edeni seçmenizi istiyor. Siz seçiminizi yaptıktan sonra sunumun yapıldığı tepsi özenle dezenfekte ediliyor.
Restoranın tüm çalışanları maske, eldiven ve siperliklerden oluşan koruyu kıyafetler giyiyorlar. Tıpkı tepside olduğu gibi, bu kıyafetler de düzenli olarak değiştiriliyor ve dezenfekte ediliyor. Mediamatic ETEN’ın diğer bir özelliği ise restoranda çatal bıçak kullanımının zorunlu olmaması. Elinizle yemek yiyebilmenize uygun menüler yaratılmış ve dilerseniz bu menülerden birini seçip çatal bıçağa da veda edebiliyorsunuz. The Serres Separées şu an sadece aynı evde birlikte yaşayan insanlar için öneriliyor. Bu gibi yeni normal akımına çözüm üretmiş mekânlar bir süre gündemimizi meşgul edecek gibi duruyor.
Taze yerel lezzetler ve sürekli gelişen menü
Atmosferik bir sahil restoranı olan Mediamatic ETEN, pandemiden önce de bitki bazlı yemeklere yeni bir soluk getirmesiyle epey ünlü bir restorandı. Büyük ölçüde kendi serasında yetiştirdiği Amsterdam’ın en iyi yerel malzemeleriyle yaratıcı yemekler ve zengin menüler geliştiren restoranın menüsünde ilginç bir detay dikkatimizi çekti. Tamamen vegan menülerin yanı sıra, sürdürülebilir kaynaklı istiridyeler de restoran mutfağının temel unsurlarından biri ve anladığımız kadarıyla epey de ünlü. Restoran yorumları, mevsimlere göre değişen yaratıcı lezzet kombinasyonları yaratan restoranın son derece yetenekli bir mutfak ekibine sahip olduğunu gösteriyor. Sürekli geliştirdiği menüsü, ünlü pizza geceleri, gastronomi, sanat ve eğlencenin iç içe geçtiği yemek konseptli mutfak etkinlikleri de, restoranın müşterilerinden tam not aldığı diğer alanlar.