3D Yazıcılar Bilim Kurgudan Gerçekliğe

Son zamanların en popüler icatlarından biri olan 3D yazıcılar, bugün hayatımızın her alanına dokunan teknolojinin en net ve bariz örneklerinden birisi. Bu yazıcıların en önemli avantajı elle yapımı oldukça zor veya imkansız olan karmaşık şekilleri üretebilmesi. 3D, 3 Dimensions ifadesinin kısaltılmış hâli ve Türkçe’ye pek çoğumuzun bildiği üzere 3 boyutlu olarak çevrilmiş. Bu teknolojinin çalışma prensibi, dijital dosya ya da CAD (Computer-Aided Design) modelini üç boyutlu nesne haline getiren elektromekanik algoritmalara dayanıyor.

3D yazıcılar, bilimin geldiği noktayı da en iyi gösteren işaretlerden. Burada hayatımızın artık her alanında bulunan bilim alanlarından; tıptan, mimariden ve tabii ki teknolojiden bahsediyoruz. Çokça duyduğumuz, nesnelerin interneti anlamına da gelen “Endüstri 4.0” dediğimizde de aslında tam olarak bunu kastediyoruz: hayatımızın her alanının değişmesi. Bilim kurgunun geleceğine hoş geldiniz.

Yazıcıda Yemek Üretmek

Yaşamımızı sürdürmemizi sağlayan yiyeceklerdeki en önemli madde aslında protein. Protein içeren yiyecekler bundan dolayı karbonhidrat ve yağ içeren yiyeceklere nazaran daha pahalı oluyor. Bu yiyeceklerin en önemlisi ise kırmızı et tabii ki. 3D yazıcıların mantığıyla içine gerekli malzemeyi koyduktan sonra üretilemeyecek bir şey yok. Burada da laboratuvarlarda elde edilen bitki ya da hayvan hücreleri ve bitki proteini bulunuyor. Üç boyutlu yazıcı ile yemek yapma girişimlerine ilk olarak Katalonya Politeknik Üniversitesi'nde çalışan şirket kurucusu Giuseppe Scionti başladı, yeni üretilen yazıcılarla yenebilir sebze bifteği basılabildiğini söyledi. Üretim sürecinde önce çeşitli bitkisel materyallerden bir hamur hazırlanıyor, sonrasında bu hamur yazıcıya veriliyor ve yazıcı eti basıyor. Bu yöntem sayesinde saatte yüz elli gram kadar et basmanın mümkün olduğu söyleniyor. Bu etlerde, organik yiyeceklerde bulunan zararlı kısımlar da bulunmadığı için aynı zamanda sağlıklılar. Otantiklik konusu ve bunların gerçekten yiyecek olup olmadığı sorusu ise meseleye nereden baktığınıza göre değişiyor.

Geleceğin Tıbbı

Hasar ya da zarar görmüş bedenlerde uygulanan protez çözümlerinin tarihi binlerce yıl öncesine dayanıyor. Tarihte bilinen ilk protezlerin M.Ö. 3’üncü milenyumda Mısır’da yapıldığı düşünülüyor. Milattan günümüze kadar geçen zamana kıyasla, milattan geriye gittiğimizde daha uzun bir zamanı kapsayan bir süreçten bahsediyoruz. İlk protez örnekleri arasında protez bacaklar yer alıyor. Fakat binlerce yıl boyunca genellikle sabit kalan bu yöntem özellikle 20’nci yüzyılda büyük aşama kaydetti ve şimdi hem ekonomik hem de tıbbi olarak inanılmaz boyutlara ulaştı. 3D yazıcılar sayesinde yapımları bir gün bile sürmeyen bu aletler dünyada milyonlarca insana ulaşıyor. Daha heyecan verici olan ise laboratuvarlarda üretilen canlı hücrelerden oluşan canlı organizmalar için yapılan çalışmalar. Bu konuyu daha çok duyacağız gibi görünüyor.

Mars’ta Koloni

Teknolojik gelişmelerde en şaşaalı konular herhalde uzay çalışmaları ve Mars’ta koloni olsa gerek. Özellikle SpaceX şirketinin elde ettiği başarılarla bilim dünyası Mars hususunda bayağı heyecanlı. Onlara destek olan bir alan da 3D yazıcılar. Burada devrim yaratan mesele ise uzay yolculuklarına dayanabilecek yakıt tanklarının üretimi gibi bir şey değil. Burada bilgisayarın temellerine dönüyoruz. Bilgisayarın öncüleri John Von Neumann ve Alan Turing, hayatlarının sonlarına doğru hesap yapmanın nasıl fiziki varlığa dönüşebileceği sorusuna cevap vermeye çalıştılar. Bu sorunun cevabı, kendi yapımını hesaplayabilecek bir makine tasarlama fikrinde gizliydi. 3D yazıcıları için çalışan şirketlerin üzerine çalıştıkları asıl mesele de bu. Yani başka bir 3D yazıcı yaratabilecek bir 3D yazıcı. Mars’a gönderdikten sonra oradaki her şeyi oluşturabilecek bir makine. Heyecan verici, değil mi? Kesinlikle.