Vizesiz Keşfet: Marakeş

Görkemli Atlas Dağları’nın eşi benzeri görülmemiş zikzaklı yamaçlarında yer alan Marakeş Fas’ın ilk başkenti unvanına sahip. Atlantik ile Fas arasında bir geçiş noktası görevi görmesi de onu farklı kılan diğer önemli özelliklerinden bir tanesi. Marakeş, Berberi dilinde “Tanrıların Ülkesi” anlamına geliyor. “Kırmızı Şehir” olarak da bilinen bu kente girdiğinizde neden kırmızı kullandıklarını da anlayabilirsiniz. Çünkü binalarının renk tonları genellikle kiremit kırmızısında. Bu denli göz kamaştırıcı bir coğrafyaya ve tabiata sahip şehir UNESCO Dünya Mirası listesinde de doğal olarak yerini alıyor. 

Görenlerin adeta bir masal şehri olarak adlandırdığı bu rüya kent 18 km surlarla çevrili ve toplamda 10 tane kapıya sahip. Fantastik filmleri aratmayan manzarası ile Türk vatandaşlarının vizesiz ziyaret edebildiği bu özel kentte özellikle görülmesini tavsiye ettiğimiz yerleri sizler için derledik.

Palmiye Ormanı

Şehrin palmiye ağaçları oldukça meşhur. 1 milyondan fazla palmiye olduğu söyleniyor. Palmiyeler bu şehir için oldukça önemli. Bu sebeple herhangi bir imara açılma durumu olan alan olduğunda ilk olarak buradaki palmiyelerin sorunsuz bir şekilde palmiye ormanına taşınması gerekiyor. Elbette ağaçları yerinden etmenin de bir bedeli var. Şayet palmiyenin bulunduğu alan imara açılacak ve palmiyeler taşınmak durumunda kalınacak ise ağaç başına € 1.200 taşıma ücreti ödenmesi gerekiyor. Doğaya ve tabiata bu kadar saygılı bir kentte sizleri palmiye ağaçları içerisinde yemyeşil bir ortama sokacak Palmiye Ormanı'nı mutlaka görmelisiniz. 

Fenalıklar Meydanı (Jemaa El Fna)

Kentin merkezi ve kalbi denebilecek bu meydan esasen 11. yüzyılda suçluların idam edildiği bir alanmış. Meydanda geçmişten günümüze gelen yılan oynatıcı ve büyü gösterileri hala devam ediyor ve turistlerin de hayli ilgisini çekiyor. Turistler burada yılanlarla ya da gösteri maymunları ile fotoğraflar da çektirebiliyor. Küçük bir ücret karşılığında burada hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. Elbette bunun için biraz da cesareti olması gerekiyor. Meydanda gezebileceğiniz dükkânlar, yöresel lezzetleri tadabileceğiniz restoranlar bulunuyor. Akşamları hem yerli halk hem de turistlerden oluşan kalabalık panayır alanını aratmayan türden bir yere dönüşüyor. 

Koutobia (Kutubiyye) Camisi

12. yüzyılda inşa edilmiş olan kentin en büyük camisi. Hemen yakınında bulunan bir pazarda bir zamanlar kitap satışı geleneği varmış. Bu geleneği onurlandırmak adına ise camiye bu isim verilmiş. Caminin 67 metre uzunluğunda bir minaresi bulunuyor. Ayrıca çevresinde sayısız portakal ağacı da bulunan bu özel camiinin aynısı İspanya’da da yapılmış. Tarihi anlamda oldukça önemli bir yere sahip olan bu camiyi de kente gelmişken görmenizi öneriyoruz. 

Bahia Sarayı

Ba Ahmet tarafından 1873-1906 arasında yapılmış olan bu saray kentin en önemli tarihi miraslarından bir tanesi. Hollywood’da da pek çok filme konu olan saray oldukça ihtişamlı. Özellikle büyük bir bahçesi ve bahçeden gelen etkileyici portakal kokuları ile hafızalarda yer ediyor. Birbirine bağlı pek çok bahçesi bulunan sarayda pek çok farklı bölüm bulunuyor. Sarayın yapımı toplamda 14 sene sürmüş. Sarayın hem duvarları hem de tavanındaki el işlemeleri büyüleyici türden. İnşa edildiği dönemde “görkemli” anlamına geldiği için “Bahia” ismi verilmiş. 

Saadian Mezarları

Bu mezarlar 16. yüzyılda Saadian hanedanlığına bağlı kişiler için yaptırılmış. Lokasyonu ise Kasbah Camii’nin hemen arkasında. Mezarların yapımı esnasında İtalya’dan özel olarak getirilen saf altın ve mermerler kullanılmış. Fas Krallığına ait yaklaşık yüz mezarın bulunduğu mezarlık oldukça gösterişli. 

Medina

Marakeş’in en egzotik ve ilgi çeken yerlerinden biri hiç şüphesiz Medina. Bu bölgeye girmek için eski şehrin duvarlarının arasında bulunan kapılar kullanılıyor. Bölgeye girdiğinizde daracık sokaklar ilginizi çekecek ilk şey olacak. Günün belirli saatlerinde çok kalabalık olan bu bölgede kırmızı duvarlar, şehirle özdeşleşen palmiye ağaçları, işlemeli kapı ve havuzları görmek mümkün. 

Bab Agnaou Geçidi

12. yüzyılda inşa edilen bu görkemli geçit Almohad Hanedanlığı imzasını taşıyor. Bab Agnaou Medina bölgesine geçiş sağlanan kapılardan en ünlü olanı olarak biliniyor. Kapısının şekli direkt ilginizi çekecektir çünkü at nalı şeklinde ve oldukça heybetli. Kapının üst kısmı iç içe geçmiş üç yuvarlak, dairesel şekillerden meydana gelmiş durumda. Bu dairesel kabartmaların üzerinde ise farklı kaligrafik şekilde yazılmış Kur’an-ı Kerim ayetleri ve çiçek süslemeleri bulunuyor. 

Marakeş Pazarları

Marakeş’e kadar gelmişken meşhur pazarlarını gezmeden gitmek olmaz elbette. Marakeş pazarları bu bölgede “Souk” olarak adlandırılmış. Burası aynı zamanda dünyanın en büyük sokak çarşısı olarak biliniyor. Labirente benzeyen daracık sokaklarda kurulmuş olan pazarlar otantik bir atmosferi beraberinde getiriyor. Marakeş’e gelmişken hediyelik bir şeyler alayım diyorsanız mutlaka uğramanız gereken yer burası. Birbirinden farklı antika eşyalar, renkli cam malzemeden yapılmış ürünler, farklı renklerde dikilmiş kaftanlar, göz alıcı motiflere sahip halı ve kilimler, farklı fiyatlarla sunulan birbirinden ilgi çekici mücevherler çarşıda bulabileceğiniz şeyler arasında. Ayrıca Fas’a özgü çay karışımları, el yapımı çanak çömlekler, baharat çeşitleri, çaydanlıklar, hediyelik eşyalar burada sergileniyor.