Kültür Seyahat

24 Ekim 2023
Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2023

Muhtemelen bazılarımızın ismini aynı isimdaş filmiyle duyduğu, Kuzey Afrika’nın gizemli cazibesine yolcuyuz bugün. Bu büyülü şehir, tarih, kültür ve eşsiz bir atmosferin mükemmel bir buluşma noktası. Beyaz badanalı binaları, geleneksel çarşıları ile ziyaretçilerini her zaman büyülemeyi başarmış bir şehirden bahsediyoruz. Burası tabiki de Kazablanka. Şehir, modern iş merkezleri ve eski şehirdeki tarihi yapılar arasında mükemmel bir denge kurduğu açık. Aynı zamanda Atlantik Okyanusu kıyısında yer alması da Kazablanka’nın cazibesine farklı bir soluk getiriyor. Sahil manzaraları ve leziz deniz ürünleri bu Atlantik cazibesinin ürünüdür. Ve daha da güzeli ise bu şehri vizesiz keşfetmek mümkün. O halde gelin, pek vakit kaybetmeden yazımıza geçelim. İyi okumalar dileriz.

Casablanca-1

Beyaz Şehrin Tarihi

8 asır önceye gidelim. Yoğun bir bilinmezlik etrafımızı sarsa da bu yerleşime ait en eski bulgular 13. Yüzyılda burayı mesken olarak benimsemiş bir Berberi kabilesi Anfa’ya ait. Batı Avrupa’da denizciliğin gelişmesi ve peşi sıra gelen coğrafi keşiflerle beraber burası bir korsan merkezi haline geldi. Malum, şehrin Portekiz’e yakın oluşundan ötürü Portekizliler bu tehdidi ortadan kaldırmak istedi ve 1468 yılında burayı tamamen yaktı. 1515 yılında ise dönüp bu şehrin yerleşik vaziyetine dair ilk tohumlarını attılar. Kendi dillerinde “beyaz ev” anlamına gelen Casa Branca imiyle kurulan bu şehir, 1755 yılında yaşanan dünya tarihinin en yıkıcı depremlerinin başında gelen depremden bir hayli etkilendi. Lizbon’u tamamen yerle bir eden bu depremden sonra bu kent tekrardan terk edildi, ta ki 18. Yüzyıla kadar. Fas Sultanı Sidi Muhammed bin Abdullah'ın emriyle yeniden kurulmasının akabinde İspanyol tüccarlar, isminin anlam bütünlüğünü bozmadan kendi dillerinde bu şehri tekrardan şekillendirerek anmaya başladı; “Beyaz ev” yani Casa Blanca. Kazablanka’yı ne kadar sonradan Fransızlar işgal etse ve yıllar boyu sömürüp, kendi dillerinde buraya isim verseler de o hep Casa Blanca olarak gerek akıllarda, gerek anılarda gerekse de haritalarda kaldı.

Casablanca-2

Modern Kent Dokusu

Onca yaşanmışlığın kokusu, beyaz evlerin badanasına, tarihi çarşıların güneşliklerine sinse de burada hayat dünyada olması gerektiği gibi devam ediyor. Bu kadar cazibeli bir kentin az bir nüfusa sahip olması beklenemezdi. 4 milyona yakın nüfusuyla Mağrip bölgesinin en kalabalık şehri haline gelmiş Kazablanka bütün ülkende üretilen elektriğin üçte birini üretimini üstleniyor. Ayrıca Fas’ın en önemli ticaret kenti olan Kazablanka, Fas ekonomisini sırtlıyor desek de yanılmayız. Afrika kıtasının en büyük finans merkezinin bulunduğu Kazablanka’nın içindeki Finans Şehri, 2010 yılında temelleri atılan, içerisinde devasa gökdelenlerin yer aldığı ayrı bir bölge. 

Casablanca-3

Beyaz Şehrin İnce Sırları

Türkiye ile 2 saat zaman dilimi farkı bulunan bu şehir, bahsettiğimiz gibi Fas’ın en modern yüzü. Haliyle burada Fas Dirhemi kullanılıyor. Buradaki büyük oteller, restaurantlar ve diğer büyük işletmeler her ne kadar kredi kartlarını kabul etse de, Kazablanka’da muhakkak herhangi bir işinizi görecek küçük bir işletmeyle mecburen karşılaşacaksınız. Bu yüzden Kazablanka’da yanınızda nakit bulundurmak hayat kurtaracaktır. Fas’ın genelinde İngilizce konuşulma oranı %14 gibi düşük bir seviyededir. Lakin Fas’ta İngilizce konuşabilen insanların çok büyük bir kısmı Rabat, Marakeş veya Kazablanka’da bulundukları için bu şehirlerde derdinizi anlatabilecek kadar İngilizce bilmeniz muhtemelen işe yarayacaktır. Ama Fransızca biliyorum diyorsanız, burada insanlara sadece derdinizi değil hayat hikayenizi bile anlatabilirsiniz. Diğer Ortadoğu ülkelerinin şehirlerinde olduğu gibi Kazablanka’nın çarşılarında da pazarlıksız alışveriş yapılmaz. Pazarlığın bir gelenek haline geldiği çarşılarda iyi bir pazarlık yeteneğine sahipseniz, Kazablanka ziyaretinize renk katacağınızdan şüphemiz yok. Fas’daki genel internetin yavaşlığını ve büyükşehirlerdeki trafik durumunun pek içler acıcı olmadığını da eklemeden geçmeyelim istedik.

Casablanca-4

Kazablanka Keşifleri

Şimdi ise yazımızın en can alıcı kısmına geldik. Bu eşsiz beyaz şehirde ziyaret edilmesi gerek yerleri kısa bir şekilde derledik. Kazablanka şehrinin aynı isimli filminden sonraki en meşhur simgesi olan Hassan II Camisinin bu derlemenin başında gelmesi aslında pek de şaşırtıcı değil. Dünyanın en devasa camilerinden biri olan ve beyaz şehrin bir numaralı yapısı haline gelmiş bu cami 1980 ile 1993 yılları arasında Fransız Mimar Michel Pinseau tarafından inşa edildi. Yüz binden fazla kişinin aynı anda namaz kılmasına imkan tanıyan bu caminin minaresi tam tamına 210 metre. Tarihte Amerika Birleşik Devletleri’ni ilk tanıyan ülke olma unvanına sahip Fas’ın o senelerdeki lideri olan III.Mohammed, Kraliyet Saray’nı Beyaz Saray’dan esinlenerek tasarlatmıştı. Habous bölgesi içerisinde kalan, etrafını portakal bahçelerinin süslediği bu saray, beyaz şehrin beyaz sarayı olarak varlığını sürdürüyor. Şüphesiz şehrin en simgesel mekanlarında biri de Mohammed VI meydanı. Etrafını 20. yüzyılda inşa edilen İspanyol ve Mağrip mimarisine sahip yapıların süslediği bu meydanın planı Henri Prost tarafından bizzat tasarlanmıştı. Lakin bu yapılardan en dikkat çekicisinin de 1930 yılında bizzat Sultan V. Muhammed tarafından açılışı yapılan Wilaya olduğunu da belirtmeliyiz.

Casablanca-5

Fas-0
Kültür Seyahat

Kupanın Sürpriz Yüzü: Fas

Dünya Kupası'nda ismini oldukça fazla duyduğumuz Fas, birçok kişinin ilgisini çeken bir ülke haline geldi. Biz de buna kayıtsız kalamadık ve Fas…

Devamını Oku
Marakeş-0
Kültür Seyahat

Vizesiz Keşfet: Marakeş

Fantastik filmleri aratmayan manzarası ile Türk vatandaşlarının vizesiz ziyaret edebildiği Marakeş'te özellikle görülmesini tavsiye ettiğimiz…

Devamını Oku
Fas-0
Kültür Seyahat

Kupanın Sürpriz Yüzü: Fas

Dünya Kupası'nda ismini oldukça fazla duyduğumuz Fas, birçok kişinin ilgisini çeken bir ülke haline geldi. Biz de buna kayıtsız kalamadık ve Fas…

Devamını Oku