Picasso’nun İzinde: Malaga

Dünyanın en önemli ressamlarından Picasso’nun doğum yeri olan Malaga, 14 asırlık harikulade kalesi, Batı Akdeniz’in en güzel iri taneli misket üzümleri ve gotik mimarisiyle benzersiz bir destinasyon.

Eğer İspanya'nın Malaga'sını daha önce ziyaret etmediyseniz, şehrin göz alıcı turistik mekanlarını ve Gotik mimarisini keşfetmek bu şehirde sahip olunması gereken ilk deneyim. Gibralfaro'nun büyüleyici manzarasından Plaza de la Merced'e, 11. yüzyıldan kalma Alcazaba'dan efsanevi Malaga Katedraline bir yolculuk yapmak eminiz ki bambaşka bir deneyimi beraberinde getirecektir. Hem gotik, hem Akdeniz, hem Müslüman hem de Rönesans izlenimlerinin bir arada olduğu bu dopdolu yolculuğumuzla sizleri baş başa bırakıyoruz.

İyi okumalar dileriz.

Manzaranın Efendisi

İber yarımadasının zaptedilemeyen surlarındayız. Bu surların baktığı manzara ise paha biçilemez. İşte Gibralfaro Kalesi karşımızda. İki katlı surlar ve sekiz kuleye sahip bir yapı olan kalenin dış duvarları Alcazaba'ya entegre bir şekilde inşa edilmiştir. Kale, iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Üst bölüm, ana avlu olarak adlandırılır ve burada kaleye dair tarihî bilgiler içeren Tercüme Merkezi bulunmaktadır. Alt kısımda ise çeşitli depolar ve yardımcı binalar yer almaktadır. 13. yüzyılda inşa edilen bu kale Alcazaba’yı korumak için inşa edilmiştir. 1487 yılında da Katolik hükümdarların eline geçmiştir.

Büyülü Meydanlar

Bir şehrin atardamarıdır o şehrin en kalabalık ve geniş caddesi ile ona çıkan devasa bir meydan. Şehrin kalbine giden en önemli unsurun dolaşımı burada gerçekleşir. İşte bu yer Malaga'nın kalbinde, ziyaret edilesi en özel meydanlardan biri olan Plaza de la Merced. Genellikle sanat ve festivallerin coşkusunu yaşadığımız, ana meydanlardan biri olarak öne çıkan Plaza de la Merced’de General Torrijos'a adanmış zarif bir dikilitaş ve Picasso'nun doğduğu müstesna yer olan Picasso'nun Doğum Yeri Müzesi Vakfı'nın merkezi, ziyaretçilere sanatsal bir atmosfer sunduğu aşikar. Ayrıca bu meydandaki bankalardan birine oturtulmuş Picasso heykelinin yanına oturarak kendisiyle Kübist tablolar hakkında konuşabilirsiniz.

Gökyüzüne Dokunan Yapı

Malaga Katedrali. Bir şehrin bir numaralı simgesi. Çoğu Avrupa şehrinde olduğu gibi, kulesinin gökyüzüne dokunan bir Katedral’in heybetini anlatabilmek pek mümkün değil. Ama olsun, biz yine de onu olabildiğince anlatmaya çalışacağız. Burası, İspanya'nın önemli Rönesans yapılarından biri olarak yükselir, şehrin her noktasından gizemli bir silüet olarak da seçilebilir. Hristiyan ordularının Araplardan İspanya topraklarını fethinden hemen sonra, 1528-1782 yılları arasında inşa edilmiş, aslında adı "Enkarnasyonun Kutsal Katedrali"dir. Dış cephesinde bahçeler ve portakal ağaçları ile örülü bir veranda, ziyaretçileri çağırırken katedralin tarihi ise nefes kesen bir hikayeyi anlatır.

Malaga’da Picasso

Resimden hiç anlamasa bile ismini muhakkak duyduğu, kim olursa olsun bir ressam olarak bildiği tek kişi olan ve mutlaka bir çocuğun tablolarını süzüp aynısını kendisinin de yapabileceğini öne sürdüğü bir sanatçıdan bahsediyoruz. Picasso’yu uzun uzun anlatmaya ne yazık ki bu yazımızda kalkışamayacağız. Ama doğduğu şehir olan Malaga’daki müzesinden biraz bahsedeceğiz. 2003 yılında açılan bu müze binasında Picasso’nun ailesinin bağışladığı 285 Picasso imzalı eser sergilenmektedir.

Pazarın Büyüsü

Malaga'nın dokusunu özgün bir şekilde yansılayan Mercado de Atarazanas, on dokuzuncu yüzyıl mimarisinin izlerini en güzel taşıyan yapılar arasında parlıyor. Malaga sakinlerinin günlük taze alışveriş ritüellerine ev sahipliği yapan bu zarif pazar, kentin en önemli ticaret merkezlerinden biridir. Ziyaretçiler, burada tapas barlarında lezzetli atıştırmalıklar ve tipik "pescaíto" adı verilen kızarmış balıkların tadını çıkarmak ya da sadece bu binanın geleneksel özünü keşfetmek için bulunuyor.

Malaga’nın Roma İzleri

Malaga Roma Tiyatrosu, şehirdeki Roma mirasının nadir korunmuş anıtlarından biri olarak öne çıkıyor. MS 1. yüzyılın ilk yıllarında, İmparatorluğun zirvesinde, Malaga'nın politik ve ekonomik canlılığını yansıtan birçok kamu binasının inşa edildiği bu dönemde ortaya çıkmıştır. Tarihi tiyatro, opus spicatum tabanının hala göz kamaştıran bir kısmını koruyarak, bu alanda Cumhuriyet dönemine ait termal banyolara ait izleri barındırıyor. Tiyatro yapısı, zaman içinde taşınan termal banyoların kalıntıları üzerine geliştirilmiş, tarihi ve kültürel dokuyu bir araya getirerek ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor.

Sanatın Şehre Yankısı

Carmen Thyssen Müzesi, İspanya'nın tarih kokan Malaga şehrinde konumlanan önemli bir sanat hazinesidir. Baron Hans Heinrich Thyssen-Bornemisza'nın beşinci eşi Carmen Cervera'nın 19. yüzyıl İspanyol tablolarına odaklanan koleksiyonu, müzenin merkezinde yer alır. Bu muazzam zenginlik, ağırlıklı olarak Endülüs temasına sahiptir. Carmen Thyssen, 1980'lerden beri bir sanat koleksiyoncusu olarak öne çıkarken, kişisel koleksiyonunu Madrid'deki Thyssen-Bornemisza Müzesi'nde sergilemenin yanı sıra, 1999 yılında Malaga'da bu eşsiz eserleri sergilemek üzere kendi müzesini açtı. On altıncı yüzyıldan kalma bir binanın dönüştürülmüş hali olan bu müze, sanatseverlere 24 Mart 2011'de kapılarını açarak, tarihi ve sanatı bir araya getiren özel bir atmosfer sunuyor.