Vizesiz Keşif: Buenos Aires

Ülkemizden bazı ülkelere ve şehirlere vize ile giriş zorunluyken bazılarına ise vize gereksinimi bulunmuyor. Buna örnek olarak, Türkiye’den Buenos Aires, Arjantina’ya vizesiz gidebiliyorsunuz. Aslında bu yeni bir değişiklik değil fakat eminiz ki bunu pek çok kişi daha önce duymadı. Bu anlaşma 31 Ağustos 1992 yılından beri yürürlükte. Her iki ülkenin vatandaşı da 90 güne kadar ikamet için ve turistik amaçlı seyahatlerde vize kullanmak zorunda değiller.

Arjantin'in başkenti Buenos Aires, her şeyden önce mimarisiyle kanıtlanan, gerçekten görkemli bir geçmişe sahip bir şehirdir. Zamanla burası çok modern, kozmopolit ve heyecan verici bir başkent haline geldi; buna rağmen kültürel özgünlüğüyle güçlü bir bağ kurmayı da başardı. Arjantin seyahatinizin son varış noktası ne olursa olsun, Buenos Aires'in güzelliklerini, özellikle de yeni Puerto Madero bölgesini ve onun en özgün yeri olan ve tangonun doğum yeri olan Caminito bölgesini keşfetmeye en azından birkaç gün ayırmadan edemezsiniz. 

Obelisco

Arjantin’in başkentinin görkemli tarihini anlatan en tarihi ve simgesel yapıların çoğu şehrin merkezinde. Bugün Buenos Aires'in merkezindeki birçok tarihi binada ilginç gösterileri görebileceğiniz tiyatro evleri bulunmaktadır. Buenos Aires'in en etkileyici kısmı, her şeyden önce Arjantin'in başkentinin tartışmasız simgelerinden biri olan “Obelisco”' denilen Buenos Aires Dikilitaşı’nın çevresidir. Ayrıca şehrin en iyi restoranları da bu bölgede yoğunlaşmış durumda. Ancak Buenos Aires'in merkezi, hem onlarca turistin varlığından ve hem de iş veya seyahat için gelenlerden dolayı günün ve akşamın her saatinde oldukça kalabalık olmakta. Burayı ziyaret edeceğinizde bu kalabalığı da göz önünde bulundurarak bir plan yapın. 

Puerto Madero

Dikilitaş'a kısa bir mesafede, Buenos Aires'in merkezinin, gündüzleri ama özellikle akşamları mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir başka sembolik alanı daha var. Son yıllarda endüstriyel bir bölge olarak hala orijinal görünümünü korurken tamamen yeniden geliştirilen eski liman bölgesi Puerto Madero artık barlara ve restoranlara ev sahipliği yapıyor. Şehrin bu bölgesinde dolaşırsanız, liman işlerinde kullanılan ve tamamen İtalyan yapımı olan vinçleri de mutlaka fark edeceksiniz. Buradayken aynı zamanda Arjantin’in 1868’den 1874’e kadar başkanlık yapmış olduğu Domingo Faustino Sarmiento’nun adıyla anılan “Presidente Sarmiento” müze gemisini ziyaret edebilirsiniz.

Catedral de Buenos Aires

Avenida Rivadavia'daki Casa Rosada'ya birkaç yüz metre uzaklıkta Catedral Metropolitana yani Buenos Aires Katedrali bulunmaktadır. Buenos Aires Katedrali, şehrin ve tüm Arjantin'in en önemli kilisesi olmasının yanı sıra, Papa Francisco Bergoglio'nun Şubat 1998'de Başpiskopos olarak atandığı yerdir ve bu görevini 2001 yılında Kardinal olarak atanana kadar sürdürmüştür.

Calle Defensa

Calle Defensa Buenos Aires'in en sembolik caddesi. Arjantin başkentinin en karakteristik caddelerinden biridir burası çünkü burada tamamı aristokrat tarzda inşa edilmiş, büyük mimari değere sahip tarihi binalar bulunmaktadır. Ayrıca, Calle Chile ile kesişme noktasında bulunan Calle Defensa, Paseo de la Historieta adında çok özgün bir açık hava müzesine ev sahipliği yapıyor. Buenos Aires'teki bu alışılmadık müze,  Arjantin’in meşhur çizgi roman karakterlerine ve yazarlarına saygı duruşunda bulunduğu için bu adı almıştır. Pazar günü, burada merkezi Plaza Dorrego'da yani Dorrego Meydanı bulunan bu cadde ve yan sokaklarında Feria de San Telmo'nun San Telmo Fuarı gerçekleşir. Buenos Aires'teki Feria de San Telmo'da, evde kalan arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza getirebileceğiniz hediyelik eşyaların yanı sıra, çoğunlukla antikalar, tablolar, kıyafetler ve her türden objeler bulacaksınız.

La Boca

Burası Buenos Aires'in tango mahallesi. Buenos Aires'teki Barrio de La Boca, gün boyunca turistleri bazı tango adımlarını denemeye davet eden birçok sokak sanatçısının bulunduğu, küçük sokaklardan oluşan yoğun bir ağdan oluşuyor. La Boca, Diego Armando Maradona'nın doğduğu Buenos Aires mahallesi olması nedeniyle de dünya çapında ünlüdür. Buenos Aires'teki La Boca sokakları, tamamı alçak ve rengârenk olan, belirgin küçük evleriyle de tanınabilir. La Boca sokakları arasında en sembolik olanı şüphesiz göz alıcı renkleriyle Caminito'dur.

Jardín Botánico

Bir diğer zorunlu durak ise elbette Plaza Italia'da (İtalya Meydanı) yer alan Jardín Botánico de Buenos Aires yani Buenos Aires Botanik Bahçesi’dir. Arjantin'in başkentinin Botanik Bahçesi, büyüleyici çeşmelerin de bulunduğu patikalarda yürürken keşfedebileceğiniz güzel bitki örtüsüyle çevrili, dinlendirici birkaç saat geçirmek için ideal bir yerdir.

Tigre

Buenos Aires'teyseniz, merkezden trenle yaklaşık 90 dakika uzaklıktaki güzel Tigre kasabasını ziyaret etmek için bir gününüzü ayırabilirsiniz. Tigre, Rio Tigre'nin, Tigre Nehri, Rio Luján'a, Luján Nehri, döküldüğü yerde bulunur. Tam olarak nehir üzerindeki coğrafi konumu nedeniyle, Tigre kasabası kürek sporuyla ünlüdür. Aslında, bazıları gerçekten tarihi olan çok sayıda kulüp ve meraklı federasyonu da vardır. Kıyılarda kaç tane teknenin yattığını görmek etkileyici bile sizleri etkileyecektir. Tigre ziyareti, birkaç müzesine gidilmeden de tamamlanmış sayılmaz. Bunlardan ilki, ünlü Arjantin içkisinin hikâyesini anlatan Mate Müzesi. Museo del Mate Tigre'nin odalarında, çok çeşitli boyut ve şekillerden oluşan muazzam bir mate koleksiyonu, ayrıca yüzlerce içki ve onlarla alakalı hikâyeleriyle bağlantılı olan diğer nesneler bulacaksınız.

Tigre'deki bir diğer ilgi çekici müze ise Arjantin Hava Kuvvetleri'nin tarihini yazan tarihi savaş uçaklarının sergilendiği açık hava müzesidir. Bir başka müze ise güzel Museo Naval de la Nación yani çevirisi ile Ulusun Deniz Müzesi ile birlikte Arjantin Donanması'na ait farklı türde gemilerin sergilendiği geniş bir alanın yanı sıra, çok uzun torpidolar da dâhil olmak üzere deniz teçhizatı ve silahlarının sergilendiği tarihe meraklı olan turistlerin mutlaka gezip görmesi gereken bir müzedir.