Kültür Seyahat
30 Haziran 2022Güncelleme Tarihi: 1 Temmuz 2022
Farkında mısınız, son zamanlarda şehirleşmenin de etkisiyle insanların tatil anlayışı epey değişmeye başladı. Artık lüks mekânlarda yemekler yemek, şehirlerin kalabalıkları içinde dolaşmaktansa daha sakin ve gözden uzak yerlere gitmek insanlara çok daha cazip geliyor. Kimisi arabasına atlayıp bir sahil kasabasına gidiyor, kimisi ise memleketine yani köyüne kaçıyor. Elbette ülkemizin her yeri çok güzel ve görülmeye değer. Ancak son zamanlarda kırsal bölgelere olan bu yoğun ilgiyi fark eden uzmanlar, bu durumu daha da faydalı hâle getirmek için çeşitli çalışmalar yapmaya başladı. Köy turizmi ve çiftlik turizminin tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını hedeflediler.
Bu hedef doğrultusunda bazı köylerin kültürel varlıklarını, yemeklerini, tarihi yerlerini tanıtmak için reklam kampanyaları düzenlediler. Elbette bu çalışma ülkemizdeki bazı hak ettiğini bulamamış köylerin bilinmesine ve değer görmesine vesile oldu. Artık insanlar köylerdeki yaşantıyı merak ediyor ve köyleri ziyaret ediyor. İşte biz de “Köy Turizmi” kavramının yaygınlaştığı bu dönemde sizler için gidebileceğiniz birbirinden güzel köylerin bir listesini çıkarttık. Yeterince meraklandıysanız, hadi başlayalım.
Mustafapaşa Köyü, Nevşehir
Evet, listemizin ilk sırasında Mustafapaşa Köyü yer alıyor. Peki bu köyü neden listenin en başına koyduk? Çünkü bu köy 2021 yılında Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından “En İyi Turizm Köyleri Girişimi” listesine alındı. Kültürel ve doğal kaynakları, altyapısı ve ulaşımı, güvenliği ve emniyeti göz önünde bulundurularak pek çok kriterde değerlendirildi. Köy turizminde başarılı bir noktaya ulaşan Mustafapaşa Köyü’nün özelliklerinden de biraz bahsedelim.
Ürgüp ilçesine bağlı bu köy Nevşehir il merkezine 23 km uzaklıkta. 1924 nüfus mübadelesine kadar Eski bir Rum köyü olan Mustafapaşa Köyü’nde gezilecek pek çok yer var. Geçmişi antik döneme kadar dayanıyor olmasına rağmen yapısı bozulmayan ender köylerden ve Nevşehir’in en doğal kalmış yerlerinden bir tanesi olma özelliğini taşıyor. Eski adıyla “Sinanos” köyünün girişinde Chez İsmail’in Nevşehir’deki ilk hediyelik eşya dükkânı yer alıyor. Bu hoşsohbet insanla tanışıp dükkânından alışveriş yapmanızı tavsiye ederiz. Bunun dışında köyde Mehmet Şakirpaşa Medresesi, Aziz Nikolas Manastırı, Konstantin Helena Kilisesi, Aziz Vasilyos Kilisesi, Aziz Basil Şapeli, Saklı Vadi, Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi, Gomeda Vadisi ve Asmalı Konak gibi gezebileceğiniz pek çok yer var.
Taraklı, Sakarya
Taraklı ilçesi de tıpkı Mustafapaşa Köyü gibi Dünya Turizm Örgütü’nün en iyi turizm köyleri listesine girmeyi başardı. “Sakin Kent” unvanına sahip bu yer 7 bine yaklaşan nüfusuyla dikkat çekiyor.
En az Safranbolu evleri kadar burası da 19.yüzyıldan kalma evleriyle meşhurdur. Sakarya il merkezine 65 km uzaklıkta olduğu için çevre illerden ziyaretçi akınına uğruyor. Osmanlı’nın izlerini görebileceğiniz köyün sokaklarında yürümeli ve mimarî özelliklerine dikkat etmelisiniz. Özellikle Bağdat yolu üzerinde bulunan Yusuf Paşa Camii, Kurşunlu Camii ve Tarihi Han gibi yerlere mutlaka uğramalısınız. Ayrıca eski dönemlerden kalma tarihi Taraklı Su Değirmeni’ni ve Yusuf Bey Mahallesi’ndeki asırlık çınar ağacını da görmelisiniz. Buraya kadar gelmişken bölgenin meşhur Köpük helvasından ve Uhut tatlısından yemeden de olmaz.
Koşapınar Köyü, Kars
Doğu Ekspresi sayesinde bilinirliği artan bu köyde çiftlik turizmi ön plana çıkıyor. Kars il merkezine 40 km uzaklıkta olduğu için buraya ulaşım da pek rahat.
Burası hakkında size özellikle anlatmak istediğimiz bir şey var. Köyde yaşayan Mihriban Çelik, Sevgi Kılıç ve Ayşe Beyis adındaki üç kadın bu köyün bilinmesinde ve kalkınmasında çok önemli bir yer sahip. Çünkü bu üç kadın el ele verip köydeki 3 ahşap ve taş evi yeniden yaratarak otantik bir mekân hâline getiriyor ve turizme kazandırıyor. Evlerin bahçelerine tarım aletleri yerleştiriyorlar ve çiftçilikle uğraşmayı da mümkün kılıyorlar. Buraya gelen insanlar şehir hayatından uzakta; bahçeden yumurtalarını kendileri topluyor, inekten sütlerini kendileri sağıyor ve bu sayede organik bir köy kahvaltısı yapabiliyorlar. Hatta burada at safarisi yapmak bile mümkün. Köy kadınlarının ayakları üzerinde durabildiğini görebilmek ve onlara katkıda bulunmak isterseniz Koşapınar Köyü’nü ziyaret edebilirsiniz.
Gölyazı, Bursa
Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı bu köy son zamanlarda oldukça popüler. Çünkü bu köy Ulubat Köyü üzerinde duran minicik bir yarımada aslında. Köyün geçmişi M.Ö. 5 yüzyıla kadar dayandığı için tarihî açıdan da oldukça önemli. Eski zamanlarda olduğu gibi köy halkı geçimini tarım ve balıkçılıkla sağlıyor. Özellikle Ulubat Gölü’nün leyleklerin göç yolu olması sebebiyle buraya ayrı bir özen gösteriliyor.
Eğer kuş gözlemciliğine meraklıysanız buraya gelebilir ve Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen Leylek Şenliği’ne katılabilirsiniz. Fotoğrafçılıkla ilgilenenlerin de uğrak noktası ulan Gölyazı’da görülecek çok şey var. Köydeki Ağlayan Çınar’ı ziyaret edebilir; Apollon Tapınağı, Aziz Panteleimon Kilisesi ve Zambak Tepe gibi yerleri de gezebilirsiniz.
Kuyucak Köyü, Isparta
Eskiden neredeyse adını bile bilmediğimiz Kuyucak Köyü, son zamanlarda köy turizminde en dikkat çeken yerlerin başında geliyor. Çünkü köydeki lavanta bahçeleri turistler tarafından çok ilgi görüyor. Yalnızca turizm açısından değil, lavanta bahçelerinin şehrin istihdamına da katkısı büyük. Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı bu köyde lavantalar Haziran ve Ağustos ayları arasında kendini gösterir. “Mis Kokulu Köy”e bu aylarda gelerek mor renkli lavantalar arasında fotoğraf çekebilirsiniz. Ayrıca lavanta balı, lavanta çayı, lavanta sabunu gibi el yapımı ürünleri de satın alabilirsiniz.