Kızıldeniz'in İncisi: Şarm El Şeyh

Orta Doğu’nun şeytan üçgeni, Sina Yarımadasının incisindeyiz bugün. Kavurucu sıcak havasının içinde saklı turkuaz renkli denizi ve tarihi dokusu ile burası Orta Doğu’nun Maldivler’i.

İşte tam olarak Şarm El Şeyh’deyiz. Eşsiz plajları, berrak suları ve benzersiz resifleri, su altı keşifleri yapmak isteyen turistlerin gözdesi olan bu şehir bölgede daima kendini ön planda gösteriyor. Ancak belirtmek gerekir ki Şarm el Şeyh yalnızca tatil için değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel keşifler için de çok önemli bir cazibe merkezidir. Kumlarının kokusunda Antik Mısır uygarlığına rastlamak pek de zor olmasa gerek. Aynı zamanda buradaki yöresel el işi, el emeği ürünler, takılar, kumaşlar ve diğer hediyelik eşyaların ziyaretçilerin fazlasıyla ilgisini çektiğinden pek de şüphemiz yok. Gelin, sizlerle giriş cümlelerimizde pek takılmadan, Şarm El-Şeyh’in heyecan, lüks ve maceraperest havasına katılalım. İyi okumalar dileriz.

Küçük Bir Balıkçı Kasabasından Bölgenin En Popülerine

Antik Mısır ile başladı her şey burada. Eşsiz deryasından çıkan çeşit çeşit balıklarla halkın geçimini sağladı. 23 asır önce ise, tarihin unutamadığı bir adamla karşılaşmıştı bu bölge. Büyük İskender’i taşıyan çok sevdiği atı Bukhepalos, toynaklarıyla bastığı bu kumları birbirine kattı. Ardından Roma İmparatorluğu, Bizans, Araplar, Memlükler ve Osmanlı’ya kadar tarihin en büyüklerini gözleriyle gördü. 60 yıl önce de içinde bulunduğu son savaşa şahit oldu. 1960’lı yıllarda İsrail tarafında işgal edilen Şarm El Şeyh, 1979 yılında ABD'nin yardımıyla tekrar Mısır'a kavuştu. 1980’lerde popülerleşmeye başladı ve bugün Orta Doğu’nun kasvetli, umutsuz, çölünün seraplarında kaosun görüldüğü ortamından insanları uzaklaştıran bir Şarm El Şeyh olarak karşımızda yerini aldı.

Buranın Tadına Tek Günde Varmak Mümkün Değil  

Burasının tadına varmak istiyorsanız, şehrin tamamını gezmeniz gerekecektir. Sizlere dalış merkezleri, milli parkları, kanyonları, safari turları ile rengârenk ve düş tadında bir seyahat vadeden Şarm El Şeyh’te size 1 gün değil, 3 gün bile yetmeyebilir. Burada akla gelen ilk aktivite tabii ki de su sporları oluyor. Kristal berraklığındaki suları, renkli mercanları eşliğinde Şarm El Şeyh’in tadını çıkarmanın ünü bütün dünyada yaygın. Şnorkelle dalış, kitesurfing, jet-ski, su kayağı ve birçok çılgın aktiviteyle buranın tadını çıkarmak en keyifli ve en popüler aktivitelerin başında geliyor. Ayrıca burada keşfedilmeyi bekleyen doğal güzelliklerin de tadından geçilmiyor. Ras Muhammad Ulusal Parkı gibi koruma altındaki alanlarda doğa yürüyüşlerine katılmak, bot turlarıyla enfes manzaraların keyfini çıkarmak seyahatinize anlam katacaktır. Asıl en anlamlısı ise bölgenin tarihi ve kültürel yerlerini ziyaret etmek olsa gerek. Ayrıca şehir merkezinden 250 km uzaktaki Aziz Katerina manastırı, bu deneyimde eşsiz bir iz bırakacak türden. Musa Dağı’nın eteğinde yer alan manastır İslam, Musevilik ve İsevilik için kutsal kabul edilir. Aynı zamanda kendisi bugünkü Ayasofya’mızı yaptıran Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından yaptırılmıştır.

Kızıldeniz Kıyısındaki Festivaller Diyarı

Şarm El Şeyh, içinde coşku barındıran bir şehirdir. Eğlenerek yapılan su sporlarının yanı sıra, düzenlenen festivallerle burada çılgınlar gibi eğlenememek imkânsız. Bu festivallerin en ünlüsüne Uluslararası Şarm El Şeyh Çöl Festivali desek yanılmayız.  Her yıl Ocak ayında düzenlenen bu festivalde Sina Çölü'nün zengin kültürü ve gelenekleri kutlanır. Bedevi kültürüne ait etkinlikler, konserler, sergiler, film gösterimleri, dans performansları bu festivalin olmazsa olmazıdır. Uluslararası Şarm El Şeyh Caz Festivali ise etrafı çöllerle dolu bir Kızıldeniz kıyısına New Orleans esintilerini getiriyor. Her yıl Eylül ayında düzenlenen bu festival, dünya çapındaki caz sanatçılarının performanslarına ev sahipliği yapmaktadır. Şarm El Şeyh Yat Yarışları ise bu şehrin atmosferine ayrı bir heyecan katıyor. Deniz tutkunlarının her daim takibinde olan bu festivaldeki yarışlar Şarm El Şeyh kıyılarındaki enfes manzaralar eşliğinde gerçekleştiriliyor. Ve tabii ki on bir ayın sultanı Ramazan’ın İftar yemeği. Mısırlılar için apayrı bir öneme sahip İftar yemeği burada sanıldığından çok coşkuyla geçmektedir. Ramazan ayı, ismi “Şeyh’in Koyu” anlamına gelen Şarm El Şeyh’e büyük bir ihtişam kattığı aşikâr.  Bu festival ve etkinlikler, Şarm El Şeyh'i ziyaret edenler için unutulmaz deneyim sunduğu su götürmez bir gerçek.

Çölün İçinde Lüks Bir Diyar

Bu şehir 40 yıldır cazibesini arttırmakta. Tabi bu cazibenin de getirileri olacaktır elbet. Dünya’da Orta Doğu’nun Maldivleri olarak nam salmış Şarm El Şeyh’de 3500 yıl önce bu diyarların sahibi II. Ramses’in bile sahip olamadığı lüksün ziyaretçileri eksik olmuyor. Birbiriyle yarışan ve müşterileri için çılgınca fikirleri hayata geçirmekten kaçırmayan lüks otellerin yansıra spa ve masaj hizmetleri burada fazlasıyla gelişmiş. Bu hizmetlerin arasında geleneksel Mısır masajı, aromaterapi masajı, taş terapisi, refleksoloji, Tayland masajı, Shiatsu ve daha birçok seçenek yer almakta. Ayrıca Şarm El Şeyh mükemmel bir golf sahasına ev sahipliği yapmaktadır. PGA standartlarında bir golf sahası olan Cascades Golf Resort, golf severlere benzersiz bir deneyim sunar. Ve deniz uçağı turu. Sina Yarımadası’nın Kızıldeniz’e bakan çölün turkuaz kıyısını bir kuş misali görmenin harika bir deneyim olduğundan kuşkumuz yok.