Kültür Seyahat
14 Mayıs 2024İskenderiye, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan son derece önemli bir yer. Mısır’ın Akdeniz kıyısında yer alan bu büyük ve görkemli yerleşim yeri liman olanakları ile de yoğun bir ticaret rotası üzerinde bulunuyor. Hemen her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip olan Mısır’ın en büyük ikinci şehri İskenderiye seyahat etmek isteyenlere muhteşem manzaralar ve büyüleyici bir tarihin izlerini gözler önüne seriyor. Her sene seyahat için uygun olsa da genellikle mart, nisan ya da ekim, kasım gibi aylarda daha çok ziyaret edilir. Bunun nedeni ise havanın her yeri rahatlıkla gezmek, görmek için en uygun dönemler olmasıdır.
Ülkemiz vatandaşlarına 90 günlük vize muafiyeti tanıyan bu güzel şehirde görülecek, yapılacak, keşfedilecek çok yer var. Her sene dünyanın dört bir yanından sayısız turisti ağırlayan şehir ülkemizden de çok sayıda gezgine kapılarını açıyor. Üstelik 90 günlük vize muafiyeti nedeniyle pek çok yetişkin gruplar, öğrenci grupları, kendi başlarına ya da tur firmaları aracılığıyla rahatlıkla şehre seyahat edebiliyor. İşte İskenderiye’de görülmesi ve yapılması gereken her şey.
İskenderiye’ye Ulaşım
İskenderiye’ye ülkemizden direkt uçuşlar bulunur. Bu sebeple herhangi bir aktarma ile uğraşmadan direkt olarak İstanbul’dan seyahat edebilirsiniz. Pek çok farklı seyahat yolu firması farklı bilet seçenekleri ile uygun uçuşlar gerçekleştirmektedir. Bu nedenle hem erken rezervasyon avantajlarından hem de tur firması ile grup indirimlerinden yararlanmak mümkün.
İskenderiye’de Görülmesi Gereken Yerler
İskenderiye seyahatinde görmek isteyebileceğiniz pek çok doğal güzellik, tarihi miras ve müze sizleri bekliyor. Şehrin her bir köşesi farklı medeniyetlerin izlerini görmek mümkün oluyor. Bu nedenle şehri gezerken önceden bir gezi planı oluşturmanız zamanı en iyi şekilde kullanarak dilediğiniz yerleri görmeniz açısından faydalı olabilir. İskenderiye denildiğinde ilk akla gelen ve görülmesi gerektiğini düşündüğümüz yerler ise şöyle:
Diocletian Sütunu
İmparator Diocletian onuruna 297 senesinde yaptırılan sütun Mısır’ın İskenderiye kentinde bulunur. Bu önemli yapı Sasani İmparatorluğu'na karşı kazanılan zaferi temsil ediyordu. Her ne kadar 415 senesindeki bir depremse sütun yıkılmış olsa da 9. yüzyılda yeniden yapılmıştır. Tek bir granit bloktan yapılmış olan sütunun gövdesinde ilgi çekici kabartmalar göze çarpar. Sütunun tam tepesinde ise bir heykel vardır. Bu sütun Roma İmparatorluğu'nun mühendislik ve mimari anlayışını da en iyi şekilde yansıtır. Turistik anlamda bir çekim noktası olan Diocletian Sütunu görmek isteyeceğiniz bir diğer önemli yapı.
Montaza Sarayı
II. Hıdiv Abbas tarafından 1892 senesinde yapılmış olan Montaza Sarayı, Türk ve Floransa karışımı bir estetik, mimari anlayışa sahiptir. Akdeniz’e bakan büyük bir park içerisinde bulunan sarayın tamamlanması 10 yılı bulmuştur. Mısır kraliyet ailesinin yazlık konaklama yeri olmuştur. 1952 senesinde Mısır’daki monarşi devrildiğinde ise cumhurbaşkanlığı olarak kullanımına devam edilmiştir. Saray, müze olarak günümüzde hizmet vermekle beraber şehrin tarihi ve kültürel miraslarının sergilendiği, turistler için bir cazibe noktası haline gelmiştir.
İskenderiye Kütüphanesi
Tarih kitaplarından aşina olduğumuz İskenderiye Kütüphanesi tam 300 yıllık bir arşivin koruyucusu olmuş. Bu nedenle Büyük İskender dönemindeki en önemli kaynaklar kütüphanede mevcutmuş. Zaman içerisinde yıkılmış olsa da hala antik kalıntıları gözler önündedir. Bu büyüleyici kütüphanede 900 binden fazla el yazması olduğu bilinir. Kütüphane ayrıca dönemin yazarları, entelektüelleri için bir buluşma yeriydi. Görkemli bir yapıya sahip olan kütüphane saraya yakın bir yerde konumlanıyordu. Kütüphanenin bir de birbirinden farklı bitkileri olan bir botanik bahçesi de vardı. İskenderiye seyahatinizde mutlaka tarihi açıdan da son derece önemli bu kütüphaneyi listenize eklemelisiniz diyoruz.
Kayıtbay Kalesi
İskenderiye’nin Faros Adası’nda bulunan Kayıtbay Kalesi 1480 yılında inşa edilmiştir. Kale, dönemin Memlük mimarisinin bir yansımasıdır. Kalenin yapımı 10 yıl sürmüş olup bittiğinde ülkenin en sağlam yapılarından bir tanesi haline gelmiştir. Kalenin esasen yapılış amacı ise İskenderiye Limanı'nı korumaktı. 18. Yüzyılda deniz feneri olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Üç katlı, dikdörtgen yapıdaki kale günümüzde müze olarak turistlerin ziyaretine açıktır. Döneme ait silahlar, zırhlar, sanat eserleri ile kalenin tarihi hakkında detaylar içeren bölümleri de vardır.
Kraliyet Mücevher Müzesi
1936 yılında Prenses Fatma Al-Zahra'nın eski sarayında kurulan bu müzede kraliyet ailesine ait mücevher ve değerli eşyalar sergileniyor. Sergide 19. yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar geniş bir koleksiyona yer verilmiş durumda. Elmas, zümrüt, safir ve inci gibi değerli taşlardan yapılmış takılar, kolye ve yüzükler sergide görülebilir. Art Deco mimari tarzında inşa edilmiş olan müze zarif ve gösterişli bir görünüme sahiptir. Girişi ücretsiz olan müzeyi daha detaylı gezmek ve kraliyet ailesi hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz rehberli turlara da katılabilirsiniz.
İskenderiye Yemekleri, Gece Hayatı
İskenderiye seyahatinize devam ederken mutlaka birbirinde lezzetli yöresel yemekleri tatmayı da ihmal etmemelisiniz. İskenderiye’nin en meşhur yemeklerinden bir tanesi Kushari’dir. İçerisinde mercimek, makarna, kızarmış soğan, nohut gibi malzemeler bulunur. Kentin bir diğer önemli yemeği de Foul Medames adı verilen fava fasulyesidir. Tahin, limon suyu ve zeytinyağı gibi malzemelerin kullanılarak yapıldığı yemek özellikle atıştırmalık olarak son derece güzeldir. Bunların haricinde Hawawshi, Om Ali, Baba ghanoush, Samak Mahshi, Kebab Iskandar gibi yöresel lezzetleri de denemek isteyebilirsiniz.
İskenderiye renkli bir gece hayatına sahiptir. Gün içerisindeki gezilerinizi tamamladıktan sonra şehrin farklı bölgelerindeki eğlence mekânlarını ziyaret edebilirsiniz. Sa’ad Zaghloul Caddesi eğlence mekânları olarak en geniş seçeneğe sahip yerdir. Sahildeki Adib Bek Ishak caddesi de yine birbirinden farklı konsept ve müzikli mekânlarla çevrilidir. Eğer uygun zamanda giderseniz İskenderiye’nin renkli festivallerine de katılabilirsiniz. Bunlar arasından Eylül ayında düzenlenen Uluslararası İskenderiye Film Festivali, Ekim ayındaki Alexandria’s of the World Festival ve Temmuz-Ağustos döneminde düzenlenen Turizm ve Ticaret Festivali oldukça ilgi gören festivallerdir.