Hint ve Pasifik okyanuslarında, Güneydoğu Asya ile Avustralya arasında yer alan Endonezya, altı bini nüfuslu olmak üzere toplamda 18 bin 306 adadan oluşur.
252 milyon nüfusu, bu egzotik takımadayı Çin, Hindistan ve ABD’den sonra dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi yapar.
Birkaç büyük şehir, birçok kasaba ve köyden oluşan Endonezya’da en çok yerleşimin olduğu yer Java’dır. Küçük olmasına karşın Endonezyalıların %60’ı burada yaşamaktadır.
Tatil için en çok tercih edilen yerlerin başında Bali gelir. Onu bembeyaz kumsalları, masmavi denizleri ve palmiye ağaçlarıyla Java, Lombok ve Sumatra izler.
Dünyanın gözde tatil lokasyonlarından olan Endonezya adalarındaki dağların çoğu volkaniktir, örneğin sadece Java’da elli aktif volkan bulunur.
Endonezya’da kendi kültürlerini ve geleneklerini sürdüren en az 300 etnik grubun yaşadığı biliniyor. Bu kültürel çeşitlilik, Endonezya’nın sahip olduğu belki de en büyük zenginlik çünkü mutfağından günlük alışkanlıklarına kadar bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor.
Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Endonezya’da Protestanlık, Katoliklik, Hinduizm ve Budizm de inanılan dinler arasındadır. Hangi dine mensup olurlarsa olsunlar, dini ibadetler ve ritüeller Endonezyalıların bir gününde çok önemli yer tutar.
Kültürlerine ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olan halk, şehir yaşantısında dahi bazı alışkanlıklarını terk etmemek konusunda da oldukça kararlı. Düğünler hala geleneksel yöntemlerle yapılıyor ya da ünlü şirketler anlaşma yapmadan önce ruhani yaşlılara danışıyor.
Para birimi Endonezya rupiahı olan Endonezya, Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisine sahiptir ve dünyanın önde gelen kauçuk, kahve ve kakao tedarikçilerindendir.
Etnik, kültürel ve dilsel çeşitlilik, kendini yaban hayatında da gösterir. Endonezya’daki biyoçeşitlilik son derece şaşırtıcı ve etkileyicidir.
Son dönemlerde özellikle gezginlerin ilgi odağı olan Endonezya’da keşfedilmeyi bekleyen çok fazla şey var.
Takımadanın kültürel başkenti sayılan Bali, Endonezya adalarının en ünlüsü olması nedeniyle her zaman kalabalık olsa da yemyeşil pirinç tarlaları, uzun beyaz kumlu plajı, kristal berraklığındaki denizi ve muazzam dalış noktaları nedeniyle mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Endonezya’nın sembollerinden Monas Kulesi, Başkanlık Sarayı gibi yapılara ev sahipliği yapan hareketli başkent Cakarta aynı zamanda bir alışveriş cenneti.
Girişin ücretli olduğu Bunaken Ulusal Deniz Parkı Manado Körfezi’nde yer alıyor ve ziyaretçilerine biyolojik çeşitlilikte dünyanın ilk sırasında yer alan deniz yaşamını deneyimleme imkanı sunuyor.
Ubud’daki Tegalallang ve Jatiluwih pirinç terasları, Endonezya’nın geneline hakim pirinç tarlaları arasında en ünlüsü. Merdiven şeklinde bir tarlaya dönüştürülmüş olan vadi, UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde koruma altında.Endonezya ziyaretinizde burada bir fotoğrafınız olmazsa o ziyaret geçersiz sayılıyormuş, bizden söylemesi. Bali’deki Lempuyang Tapınağı, her ne kadar artık ziyaretçilere kapalı olsa da, önünde fotoğraf çektirmek isteyenlerin oluşturdukları uzun kuyruklara sahne oluyor. “Sarong” adı verilen yerel eteklerden ödünç alıp bir bağış karşılığında fotoğraf çektirebiliyorsunuz.
Sayısız heykelin ve Budist sembollerin sergilendiği Borobudur, Endonezya’nın en eski anıtlarından. UNESCO tarafından korunan bu tapınak, aynı zamanda dünyanın en büyük tapınağı olarak geçiyor.
Egzotik takımadanın en turistik noktalarından biri de yine eski bir tapınak olan Sam Poo Kong. Müslümanlar, Budistler ve Taocular’ın ortak ibadethanesi olan yapı Güney Asya’ya özgü mimari özellikleri taşıyor.
10. yüzyıla tarihlenen ve Hindu kutsallarına adanmış 240 tapınağın yer aldığı kutsal bir mekan olan Prambanan, Endonezya’nın en görkemli yapıları arasında.
İnsanlarla uyumlu bir şekilde yaşayan maymunları görmek de ilginç bir turist aktivitesi haline gelmiş durumda. Padangtegal köyündeki Maymun Ormanı, aynı zamanda köyün de en büyük ekonomik gelir kaynaklarından biri.
Tamamını gezmenin haftalar alacağı Endonezya’yı eğer tematik bir parkta bir günde gezip bitirelim derseniz, Taman Mini Endonezya’yı ziyaret edebilirsiniz.
Başkent Jakarta’daki 132 metre yüksekliğindeki Ulusal Anıt, kente gelenlerin en çok ilgi gösterdikleri noktalardan. Kenti panoramik açıdan görmek için belirli bir ücret karşılığında kuleye çıkılabiliyor.
Dev bir etobur olan Komodo ejderini belgesellerin dışında görebileceğiniz belki de tek yer olan Komodo Ulusal Parkı, toplam 219.322 hektarlık bir alana yayılıyor. Rehber eşliğinde gezilmesi önerilen park, 5 binin üzerinde ejdere de ev sahipliği yapıyor.