Kültür Seyahat
31 Mayıs 2024Kotor, Karadağ’ın en güzel sahil şehirlerinden bir tanesidir. Kotor hem tarihi hem de doğal alanları ile meşhur turistik bir şehir. Bu denli özel bir ülke olması sebebiyle de 1979 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunmaktadır. Kotor şehrini özel yapan en önemli noktalardan bir tanesi tarihi geçmişidir. Çünkü Kotor şehri tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Dolayısıyla Roma, Bizans, Osmanlı ve Sırp etkilerini şehirde görmek mümkündür.
Şehirdeki en uzun soluklu hakimiyet Venedik Cumhuriyeti'ne aittir. Bu bölgede 1420-1797 yılları arasında yani 377 yıl hüküm sürmüştür. Venedik döneminde şehir önemli bir kültür ve ticaret merkezi haline gelmiş. Venedik, mimarisi ile de şehre büyük bir ilham kaynağı olmuş. Günümüze kadar gelebilmiş önemli tarihi yapılarından bunu anlamak mümkün. Peki, vizesiz seyahat edilebilecek Kotor şehrinde nereler görülmeli, neler yapılmalı? İşte sizler için hazırladığımız vizesiz keşif Kotor dosyamız.
Kotor’a Nasıl Gidilir?
Kotor’a havayolu ile ulaşmak mümkündür. Bunun için İstanbul’dan kalkan ve Tivat Havalimanı'na inen uçuşlardan birini tercih edebilirsiniz. Tivat Havalimanı'ndan ise bir taksi ya da otobüs ile şehir merkezine varılabilir. Ayrıca havalimanında bulunan özel araç kiralama firmalarından araç kiralayarak da şehre varmak mümkündür. Otobüsler her saat başı havalimanı durağından kalkmakta ve yarım saatlik bir sürede merkeze varmaktadır.
Kotor’da Nereler Görülmeli?
Kotor Kalesi
1420-1797 yılları arasında Venedik Cumhuriyeti döneminde inşa edilmiş olan Kotor Kalesi, şehrin en önemli simge yapılarından bir tanesidir. 280 metre yükseklikte bir tepenin üzerinde bulunan kale şehrin manzarasını ayaklar altına sermesiyle meşhurdur. Burası fotoğraf çekmek için de son derece güzel bir noktadır. Kale içerisinde kule, depo, kilise bulunur. Kalenin en yüksek noktası olan San Giovanni Kulesi'ne ulaşmak için ise 1350 basamaklı bir merdiveni tırmanmak gerekir. Ancak turistler bunu büyük bir keyifle göze almaktadır. Çünkü tepedeki muhteşem manzara buna değmektedir.
Durmitor Milli Parkı
1952 yılında kurulmuş olan bu milli park Durmitor Dağı'nı çevreler ve dağ tırmanışı yapmak isteyenler için en ideal yerlerden bir tanesidir. Çayır, göl, orman ve kayalıkların bulunduğu parkta ayrıca pek çok farklı bitki ve hayvan türü de yaşar. Bobotov Kuk Dağı parkın zirve noktasıdır. Parkta ayrıca son derece muhteşem manzaraya sahip buzul göller de yer alır. Dağ tırmanışı başta olmak üzere yürüyüş, bisiklet, kamp gibi aktiviteler için idealdir. Ayrıca kanyonda rafting yapabilir, buzul göllerde balık tutabilirsiniz.
Denizcilik Müzesi
1957 yılında kurulmuş olan bu müze Kotor Kalesi’nin eteklerinde bulunan bir binada yer alır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan müzede buharlı, yelkenli gemilerden denizcilik araçlarına, haritalardan denizci üniformalarına kadar pek çok şey sergilenmektedir. Özellikle denizciliğe ilgi duyanlar ve Kotor’un denizcilik tarihi ile ilgili bilgi edinmek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsattır. Kotor Denizcilik Müzesi de Kotor merkezde yer alır ve yürüyerek kolaylıkla ulaşılabilir.
Kotor Katedrali
Şehrin en eski yapılarından bir tanesi olan Kotor Katedrali yapımı 12. yüzyılda başlamış ve 19. yüzyıla kadar sürmüştür. 1420 yılında Venedik Cumhuriyeti'nin Kotor'u ele geçirmesinden sonra Katolik kilisesine dönüştürülmüştür. Gotik ve barok tarzını yansıtan katedral şehrin merkezinde bulunur. Katedrale yürüyerek ya da araçla ulaşmak mümkündür. Girişte cüzi bir ücret talep edildiğini de hatırlatalım.
Saint Tryphon Katedrali
Bizans ve Romanesk mimari tarza sahip olan Saint Tryphon Katedrali geçmişi 9. yüzyıla dayanmaktadır. Kotor'un koruyucu azizi olan Aziz Tryphon'a adanmış olan bu katedral 56 metre uzunluğunda ve 12 metre genişliğindedir. Katedralin iç kısmında freskler göze çarpar. 15. yüzyıldan kalma bir haç ve Venedikli Doge Marco Barbarigo'nun mezarı da yine katedralin içerisinde bulunur. Saint Tryphon Katedrali şehrin merkezinde yer aldığından hem yürüyerek hem de araçla rahatlıkla ulaşım sağlanabilir.
Kotor Körfezi
Yerli halk tarafından "Dalmaçya'nın İncisi" olarak da bilinen Kotor Körfezi, yine UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan etkileyici, doğal bir güzelliğe sahip noktalardan bir tanesidir. Turkuaz renkli suları ile yeşil adaların buluşma noktası olan bu körfezde yüzebilir, güneşlenebilir ve tekne turuna katılabilirsiniz. 30 kilometre uzunluğundaki körfezde Kotor, Perast, Tivat, Herceg Novi ve Risan gibi Kotor tarihinde önemli yer eden kasabalar vardır. Körfez ziyaretiniz sonrasında bu kasabaları da gezmek, görmek isteyebilirsiniz.
Lovcen Milli Parkı
Karadağ'ın güneybatısında yer alan milli park 62,2 kilometrekarelik bir alana uzanır. Arazi orman, çayır, göl ve kayalıklardan oluşan çoklu yapıdadır. Ayrıca bu milli park endemik bitki ve hayvan türü açısından da zengindir. Lovcen Dağı, parkın en yüksek noktasıdır. Burada Karadağ'ın milli şairi Petar II Petrovic Njegos'un anıt mezarı da bulunur. Lovcen Milli Parkı, yerli halkın hafta sonlarını en iyi şekilde değerlendirebileceği yerlerden bir tanesidir. Parkta yürüyüş, bisiklet, kamp, kaya tırmanışı gibi pek çok aktivite imkanı vardır.
Perast
Kotor Körfezi'nin kıyısında yer alan bu küçük sevimli kasabanın tarihi 9. yüzyıla dayanmaktadır. Kotor merkeze arabayla sadece 15 dakikalık mesafede yer alır. Nefes kesici manzaralara ev sahipliği yapan bu meşhur kasaba Orta Çağ'dan kalma tarihi binaları ile de ayrıca bir cazibe merkezidir. Kasaba 14. Yüzyılda Venedik Cumhuriyeti’ne geçince önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Kasabada Aziz Tryphon Katedrali, Our Lady of the Rocks Adası, Saint George Adası gibi görülmeye değer yerler vardır.