Kültür Seyahat
24 Ekim 2024Atlantik Okyanusu’nun kalbinde yer alan Azor adaları, doğayı seven macera peşindeki gezginler için adeta gizli bir hazine. Dokuz volkanik adadan oluşan bu takımada giderek daha fazla maceraperesti kendine çekse de hala sakinliğini koruyan ve keşfedilmeyi bekleyen bir destinasyon.
Her biri kendine has karakterdeki bu adalar, uçsuz bucaksız okyanus manzaraları, volkanik krater gölleri, yemyeşil vadiler ve alabildiğine mavi denizlerle dolu bambaşka bir deneyim vadediyor.
Azor Adaları Nerede?
Azor Adaları’nı keşfetmeye başlamadan önce biraz konumundan bahsedelim. Portekiz’e bağlı bu volkanik adalar topluluğu ana karanın yaklaşık 1500 kilometre batısında yer alıyor. Portekiz’in özerk bir bölgesi olan Azor Adaları coğrafi olarak Avrupa’ya ait fakat Avrupa ve Kuzey Amerika kıtaları arasındaki doğal geçiş noktası konumu nedeniyle oldukça izole olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum da elbette adaların kendine özgü bir doğaya ve kültürel yapıya sahip olmasının en önemli nedenlerinin başında geliyor.
Azor Adaları'na Nasıl Gidilir?
Azor Adaları’na gitmek için öncelikle Lizbon ve Porto gibi büyük şehirlerden birine gelmelisiniz. Dünyanın büyük bir çoğunluğu, ana ada olan São Miguel’e hizmet veren Ponta Delgada Havalimanı (João Paulo II Havalimanı) alternatifini kullanıyor.
Adalar arasındaki seyahat ise feribotlar veya kısa iç hat uçuşları ile kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Özellikle yaz aylarında seferlerin artırıldığını ve adalar arası ulaşımın hayli pratik hale geldiğini ekleyelim.
São Miguel: Doğanın Kalbi
Azorlar’ın en büyük adası ile başlayalım. Volkanik gölleri ve kaplıcaları ile ünlü São Miguel, takımadanın en popüler turistik yerlerinin başında geliyor. Adanın jeotermal faaliyetlerinden kaynaklanan sıcak su kaynakları, turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerler. Özellikle Furnas köyü bunun için biçilmiş kaftan. Köydeki su kaynaklarında doğal bir terapi imkanı yakalamakla birlikte, volkanik toprakta pişen geleneksel “Cozido” yemeğini de tatma fırsatı bulabiliyorsunuz.
Sete Cidades ve Lagoa das Furnas gibi etrafı yemyeşil bitki örtüsüyle çevrili krater gölleri, São Miguel’de keşfedebileceğiniz doğal harikalardan yalnızca bazıları. Ponta Delgada gibi şehirlerde ise restoranlar, müzeler ve tarihi yapılarla kültürel açıdan oldukça tatmin edici bir deneyim yaşayabiliyorsunuz.
Pico: Volkanın Gölgesinde
Portekiz’in en yüksek zirvesi olan, 2351 metre yüksekliğindeki Pico Dağı’nın adını verdiği Pico Adası’ndayız. Burası genellikle dağcılık sporu ile ilgilenen doğa tutkunlarının radarında olan bir ada. Manzara eşliğinde unutulmaz bir tırmanışın ardından gelen büyük ödül ise Atlantik’in sonsuzluğuna uzanan eşsiz bir panoramik görüntü.
Volkanik topraklarda yetişen üzümlerinden elde edilen şaraplarıyla da ünlü olan Pico’nun bu alanda UNESCO Dünya Mirası listesine girdiğini de belirtelim. Gitmişken yerel üreticilerin bağlarını ziyaret etmeyi unutmayın.
Faial: Denizcilerin Durağı
Atlantik Okyanusu’nu geçen denizcilerin mola noktası olarak bilinen Faial Adası, Azor Adaları’nın en etkileyici olanlarından bir tanesi. Duvarlarında dünyanın dört bir yanından gelen yelkencilerin bıraktıkları renkli çizimlerle kaplı Horta limanı, adanın en ünlü yapısı olmasının yanı sıra, Faial’a kattığı sanatsal havayla da son derece etkileyici.
Faial Adası aynı zamanda devasa Caldeira krateri ile ünlü. Adanın merkezinde yer alan bu kraterde enteresan bir yürüyüş deneyimi yaşayabilirsiniz.
Adanın bir diğer dikkat çeken noktası ise Capelinhos Volkanı. 1957’de faaliyete geçen bu volkanın manzaraya ürpertici bir güzellik kattığı şüphesiz. Doğanın gücünü hissedeceğiniz bir yürüyüşe çıkmak isterseniz, rotanıza Capelinhos Volkanı’nı da mutlaka eklemenizi öneririz.
Benzersiz Bir Yaban Hayatı
Giderek artan ziyaretçi sayısına karşın Azor Adaları’nda keşfedilecek hala çok şey olduğundan bahsetmiştik. Doğal güzelliklerinin etkileyiciliği bir yana, Azor Adaları’nda yaban hayatını da en çıplak haliyle gözlemleyebiliyorsunuz. Adadaki en popüler aktivitenin balina izleme turları olması şaşırtıcı değil, tabi sadece bu turu balina ile sınırlamak haksızlık olur. Azor Adaları’nın engin sularında yunuslarla ve diğer deniz canlılarıyla karşılaşma ihtimaliniz de son derece yüksek. Dalışa meraklı olanlar için deniz altı dünyasının da çok renkli ve çeşitli olduğunu, dalışçılar için birçok keşif noktası barındırdığını da eklemiş olalım.
Macera Dolu Aktiviteler
Azor Adaları’nda macera dolu deneyimler bitmez. Adaları tanıtırken yürüyüş yolları hakkında da ipuçları vermiştik. Gerçekten de her ada kendine özgü zorluk derecelerinde yürüyüş rotalarına sahip. Hepsinin ortak özelliği ise şelaleler, ormanlar ve volkanik göllerle çevrili unutulmaz manzaraları.
Yürüyüşün yanı sıra bisiklet turları, kaya tırmanışı ve yelken gibi aktiviteler de Azorlar’da deneyimleyebileceğiniz diğer macera dolu etkinlikler.
Azor Adaları’na Ne Zaman Gidilir?
Yıl boyunca farklı güzellikler sunan Azor Adaları’nı ziyaret etmek istiyorsanız, buradan nasıl bir deneyim beklediğinize karar vererek işe başlamanızı öneririz. İşte gideceğiniz döneme göre Azor Adaları’nın size vaatleri:
İlkbahar (Mart - Mayıs)
Doğanın canlanmaya başladığı bahar aylarında hava sıcaklıkları 15-20°C arasında değişiyor. Eğer uzun doğa yürüyüşlerine çıkmak ve bol fotoğraf çekmek istiyorsanız bu dönemi kaçırmamanızı öneririz.
Yaz (Haziran - Ağustos)
Tahmin edebileceğiniz gibi yaz ayları, Azor Adaları'nın en yoğun turisti ağırladığı dönemler. Hava sıcaklıklarının 20-30°C arasında değiştiği yaz sezonunda birçok yerel festivale katılma şansı da bulursunuz. Ama artan kalabalıkla birlikte konaklama fiyatlarının da yükseleceğini unutmayın ve mutlaka erken rezervasyon yaptırın.
Sonbahar (Eylül - Kasım)
Eylül ve Ekim aylarında hava hala sıcaklığını korusa da yoğun kalabalık azalmaya başlar. Doğanın büründüğü sarı ve kırmızı tonlarının da doğa yürüyüşlerinize muhteşem bir eşlikçi olacağı kesin.
Kış (Aralık - Şubat)
Azor Adaları’nın en soğuk döneminde sıcaklıklar 10-15°C arasında değişir ve yağış miktarı artar. Sakin bir tatil geçirmek istiyorsanız, kış mevsiminin keşifleriniz ve yürüyüşleriniz için hala ideal olduğunu belirtelim.