Kuzey Amerika kıtasında yer alan Amerika Birleşik Devletleri, 50 eyaletten oluşan çok kültürlü bir ülkedir.
Bağımsızlık Bildirgesi’nin yayınlandığı 4 Temmuz 1776 yılı, ülkenin kuruluş yılı olarak kabul edilir.
İlk eyaleti Delaware’dir (1787). Ellinci eyalet olarak ise 1959’da Hawaii kabul edilmiştir.
Para birimi olan ABD Doları’nın üzerinde yer alan “Tanrıya Güveniyoruz” spot cümlesi, aynı zamanda ülkenin ulusal sloganıdır.
Ülkenin ulusal bir dili yoktur. En çok konuşulan dil olan İngilizceden sonra İspanyolca gelmektedir.
Başkenti Washington DC olmasına karşın, ABD’nin en büyük şehri 8 milyonu aşan nüfusuyla New York’tur.
Yüzölçümü bakımından son derece büyük olması sebebiyle ülke birçok farklı iklim kuşağının etkisi altındadır.
Görkemli dağlardan devasa ormanlara, kurak çöllerden tropikal plajlara kadar çok çeşitli ve muazzam manzaralara ev sahipliği yapar.
Dünyanın üçüncü büyük nehri olan Missisipi de burada yer alır.
Vahşi yaşamın son derece çeşitli olduğu ABD’nin ulusal sembolü “Kel Kartal” adı verilen, koruma altındaki bir kuş türüdür.
Ekonomik olarak “Dünyanın süper gücü” olarak bilinen ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yer alan Silikon Vadisi, dünya bilgisayar endüstrisinin de merkezi olarak kabul edilir.
Ayrıca daha çok Holywood adıyla bilinen Los Angeles kentinde, dünyanın en büyük film stüdyoları yer alır.
Ulaşım
Ülkemizden direkt uçuşların bulunduğu ABD’ye, Frankfurt, Roma, Amsterdam ve Londra gibi şehirlerden aktarmalı olarak da uçulabilir.
Aktarmalı uçuş yapılacaksa, biletlerin ayrı ayrı satın alınması kimi zaman daha ekonomik bir çözümdür.
Amerikan vizesi alabilmek için, öncelikle yasal web sitesinde DS-160 olarak adlandırılan vize başvuru formunun doldurulması ön şarttır. Doldurulmadığı taktirde tüm evrakları tamamlamış olsanız dahi başvurunuz kabul edilmiyor.
Ülkenin bir ucundan diğer ucuna gitmenin bile uçakla 6 saati bulduğu düşünülürse, ulaşım konusu gerçekten de çok önemli.
Havayolu, ABD içinde en çok kullanılan ulaşım şekli olmakla birlikte en pahalı seçeneklerden biridir.
Otobüsler, ülkenin her noktasına uzanan yaygın ulaşım ağı nedeniyle en ekonomik çözüm gibi görünse de, zamandan tasarruf gibi bir derdiniz varsa sizin için pek uygun olmayabilir. Ama ülkeyi gerçekten tanımak adına bir otobüs yolculuğunun yerini de başka hiçbir şey tutamaz.
Uçak fiyatlarıyla neredeyse kafa kafaya olan tren yolculuğu ise yine çok tercih edilen seçeneklerden biri. Ülkenin pek çok önemli noktasında istasyonlar bulunuyor.
Bir diğer ve son ulaşım seçeneği de araba kiralamak. Türkiye’deki ehliyetiniz neyse ki ABD’de de geçerli.
Gezilecek Yerler
Izgara planlı şehirler “blok”lara bölünmüştür ve bazen iki bloğun arası 3 kilometreyi bulabilir. Bu yüzden eğer şehri yürüyerek gezmeyi planlıyorsanız bir turizm ofisinden mutlaka harita edinmenizi öneririz.
Dünyanın en çok görülmek istenen ülkelerinin başında gelen ABD’nin en fazla turist ağırlayan noktası hiç kuşkusuz Özgürlük Anıtı’na da ev sahipliği yapan New York şehri.
Devletin yönetim merkezi Beyaz Saray’ın da bulunduğu, ülkenin en hareketli şehirlerinden başkent Washington DC,
Harvard Üniversitesini yakından görmek isteyenler için Boston,
Film endüstrisinin kalbinin attığı yer olan Los Angeles,
Upuzun ve bembeyaz plajlarıyla insanın içini kıpır kıpır yapan Miami,
Ünlü Golden Gate Köprüsü silueti eşliğinde müzeler ve sanat merkezleri arasında mekik dokumak için San Francisco,
Ününü eğlenceye borçlu olsa da, sınırları içinde yer alan muhteşem kanyonlarıyla da mutlaka görülesi Las Vegas,
NBA tutkunlarının uğramadan geçmek istemeyeceği New Orleans,
San Antonio, Dallas ve Houston gibi şehirleri gezerek öncekilerden tamamen farklı bir ABD’yi deneyimlemek için Teksas eyaleti,
Milli parklar, göller ve plajlar cenneti olan, ülkenin en turistik noktalarından Kaliforniya,
Bakir ve zorlu doğa şartları nedeniyle birçok doğasever için “yeryüzündeki cennet” anlamına gelen Alaska.