Kültür Seyahat
17 Kasım 2024İskoçya’nın başkenti Edinburgh, Birleşik Krallık’ın en etkileyici şehirlerinden bir tanesi. Her sene tarihi dokusunu, doğal güzelliklerini ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyen milyonlarca turisti ağırlayan Edinburgh, Orta Çağ atmosferini modern bir yaşam tarzıyla harmanlıyor.
Her mevsim ayrı bir güzellik vadetse de bizce Edinburgh en güzel sonbahar mevsiminde keşfediliyor. Neden mi? Tarihi sokaklarının altın sarısı yapraklarla kaplandığı, sisli havanın Orta Çağ mimarisine mistik bir hava kattığı şehir, sonbaharda hem romantik bir kaçamak hem de macera dolu bir tatil isteyenler için ideal bir destinasyona dönüşüyor.
Edinburgh Gezilecek Yerler
Holyrood Park ve Arthur’s Seat
İskoçya’nın kalbine yapacağımız yolculukta ilk durak Holyrood Park. Sonbaharda sarı ve kırmızının tonlarıyla bir renk cümbüşüne dönüşen park, ağaçların arasında yürüyüş yapmak ve patikalarında doğayla iç içe zaman geçirmek için harika bir başlangıç noktası.
Holyrood Park’ın içindeki Arthur’s Seat de parkın en dikkat çekici yerlerinden biri. Bu eski volkanik tepeye doğru yapacağınız yürüyüşte şehrin panoramik manzaralarını keşfedecek ve kendinizi etkileyici bir tablonun içinde yürüyormuş gibi hissedeceksiniz. Sabahın erken saatlerinde giderseniz bu manzaraya bir de sis eklenecek ve ziyaretinizi unutulmaz kılacak.
Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi
70 dönümlük bir alana yayılan Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi, sonbaharın tonlarını yakalamak için harika fırsatlar sunan bir doğal güzellik. Mevsimlik bitki örtüsüyle ziyaretçilerini büyüleyen bahçede akçaağaçların yaprak dökümünü izlemek, göl kıyısındaki ağaçların gökyüzüne uzanan dallarını seyretmek ve Japon bahçesindeki huzurlu atmosferi solumak gerçekten görsel bir şölen. Hele bir de fotoğraf çekmeyi seviyorsanız Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi’ni ziyaret ettiğinizde kendinizi hazine bulmuş gibi hissedeceksiniz.
Edinburgh Kalesi ve Eski Şehir Bölgesi
Şehir tarihi açıdan oldukça köklü bir geçmişe sahip. Bunun izlerini en iyi görebileceğiniz yerlerden bir tanesi de UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Eski Şehir (Old Town) bölgesi.
Dar sokakları, taş döşeli yolları ve Gotik mimarisiyle adeta bir zaman yolculuğuna çıkaran Eski Şehir’de, tarihi binaların arasında sıcak bir kahve molası verebilir, Royal Mile boyunca yürüyüş yapabilirsiniz.
Şehrin en ikonik yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi de ziyaretçilerin gözbebeği. Sislerin arasından yükselen kalenin görüntüsü de kendi başına yeterince etkileyiciyken, sunduğu kuşbakışı şehir manzarası da görülmeye değer. Kalenin etrafındaki Princes Street Gardens da doğanın ve tarihin kusursuz uyumunun hissedildiği en güzel yürüyüş mekanlarından.
Calton Hill’den Gün Batımı
Edinburgh’ta gün batımı en iyi nerede izlenir diye soracak olursanız yanıtımız kesinlikle Calton Hill olacak. Edinburgh şehir merkezinde, hem Eski Şehir (Old Town) hem de Yeni Şehir (New Town) bölgelerine yakın bir konumda bulunan Calton Hill, şehrin en ünlü tepelerinden.
Tepede dolaşırken Edinburgh’un tarihi dokusunu, Firth of Forth körfezini ve şehrin diğer ünlü noktalarını bir arada görme şansı bulacaksınız. Bu eşsiz manzaranın bir parçası haline gelen anıtlar da özellikle fotoğraf çekmeyi sevenler için harika bir fon oluşturuyor.
Dean Village: Şehrin Sakin Köşesi
Listenin burasına kadar bahsettiğimiz yerler hem yerel halk hem de turistler arasında oldukça popülerdi. Şimdi Edinburgh’un en sakin bölgelerinden biri olan Dean Village’e uzanalım ve pitoresk manzaralarıyla kartpostalları aratmayan bir güzelliğe birlikte şahit olalım.
Dean Village’in taş evleri ve köprüleri, sessiz sakin bir masal diyarında yürüyüşe davet ederken, şehrin tarihiyle bir bağ kurmanızı da sağlayacak. Huzur dolu atmosferiyle Dean Village, şehir merkezine bu kadar yakın olmasına rağmen bambaşka bir dünyanın da kapılarını aralayacak.
Victoria Street: Harry Potter’a İlham Veren Sokak
Harry Potter hayranlarının görmek için akın ettiği Victoria Street’ten bahsetmemek olmaz. Rengarenk dükkanları, mistik atmosferi ve tarihi dokusuyla J.K. Rowling’e ilham verip ünlü Diagon Yolu’nun yaratılmasına vesile olan sokak, eğimli ve kıvrımlı yapısıyla benzersiz bir mimariye sahip. Harry Potter filmlerini seviyorsanız, o büyülü dünyaya adım atmış gibi hissedeceğiniz Victoria Street’e uğramayı, eski kitapçılar ve antikacılar arasında dolaşmayı ve bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın.
Edinburgh’un Sonbahar Festivalleri
Sonbahar, Edinburgh’da yalnızca doğanın değil, kültürel etkinliklerin de ön plana çıktığı bir dönem. Ünlü Edinburgh Fringe Festivali ve Kelt kültürünü derinlemesine keşfedebileceğiniz Samhuinn Fire Festival, sonbaharda asla kaçırmamanız gereken etkinlikler arasında.
Sonbaharda Edinburgh’u Keşfetmenin İpuçları
Doğa ile tarihin buluşmasına tanık olacağınız bir destinasyon arayışındaysanız, Edinburgh’un tam size göre olduğunu düşünüyoruz. Tarih kokan sokakları, huzur veren doğası ve etkileyici sonbahar renkleriyle Edinburgh, kendinize verebileceğiniz en güzel armağanlardan biri. Hadi biraz da sonbaharda şehri ziyaret etmeden önce nelere dikkat etmeniz gerektiğine kısaca göz atalım.
Giyim: Havanın serin olduğu bir bölgeye gideceğiniz için katmanlı giyinmeniz önemli. Valizinizde mutlaka rahat bir yürüyüş ayakkabısı ve su geçirmez bir mont da olmalı.
Ulaşım: Bir şehri keşfetmenin en güzel yolunun yürüyüş olduğunu düşünenlerdeniz ancak gelişmiş şehir içi toplu taşımayla da kolaylıkla her yere ulaşabiliyorsunuz.
Ziyaret Zamanı: Sabah erken saatlerde sisli manzaraların keyfini çıkarabilir, gün batımında Calton Hill gibi noktalardan unutulmaz fotoğraflar çekebilirsiniz.